SEVDALUK - TAMAMLANDI ♡

Bölüm 17

                Mela odaya gidip çıkmamasını bilirdi lakin bu mesele hallolmadan da rahat edemeyecekleri de belli bir durumdu. Çamer'in yüzüne bakmadan geçip karşısına oturdu. Başını kaldırıp da yüzüne bakmak istemiyordu.

"Tamam." dedi sakince. "Tamam o zaman nedir çözüm yolu sen de ben de istemediğimize göre ne yapacağız o zaman."

Uzun uzun düşündü Çamer. Sonra başını kaldırıp

"Evlilik için ilk adımları atalım biz de o zaman " dedi.   

                Bir an sadece bir an karşısındaki adamın evlilik yolunda ilk adımı atalım dediğini duyar gibi mi olmuştu emin olamadı Mela.  Bu adam ile evlenmeyecekler di demi? İkisinin de isteği aynı yöndeydi sonuç olarak. 

"Pardon?? Ben yanlış anladım demi? Az önce sana dedim ki ikimizde istemiyoruz o zaman bir çözüm bulalım. Sen de buna katıldın. İstemediğimiz meselenin çözümü bu şekilde olmamalı demi? Çamercim.."

Çamer karşısında şaşırmış gözleri kocaman olmuş yanakları var olan sinirinden dolayı pembeleşmiş kıza hayran hayran baktı bir an. Ama sadece bir an. Ve o bakışı telaş ve sinir içerisinde olan Mela görmemişti bile yoksa gözünden hayatta kaçmazdı. Çamer hızlıca silkinip Mela'nın cümlesini bitirmeye müsaade etmeden 

"Şu an bunun için başka bir çözüm bulamam Mela. Seni elin heriflerine de emanet edemem. O yüzden şimdilik olacak olanlara razı gelmekten başka çözüm yolu yok."

Mela'nın tepesinde cin atları  cirit atıyordu. Ve Mela'nın onları durdurmaya hiç niyeti yoktu. İçinde ki fırtınayı dışarı yansıtıp hızla yerinden kalkarak elinde kalan son bir kaç yudumluk sahlepi karşısında ki adamın yüzüne dökmek vardı ama Mela bu adamın sürekli ona "Çıçık çıçık hırıkıt ıtmı mılı. Şımırık dıvrınmı mılı" demesinden bıkmış usanmıştı. İşte bu yüzden sakince kalktı yerinden son yudumunu da içip fincanın içerisine biraz su koyarak lavabonun içerisine bıraktı. Sonra aynı sakinlik içerisinde yerine geri oturdu. 

" Olmak zorunda olan durumu dillendirmek dışında başka bir şey yaptığın yok. Keza bir de ekstradan günümün huzurunu mahfettin. Sana yine şu durum içerisinde olabildiğince sakin yaklaştım hatta bir de çözüm buldum. Ama sen yine bana benim kişiliğime saldırıp arkadaşım hakkında kabaca atıp tuttun. O elin herifi dediğin adam seni benden iyi tanıyordur. Yani seninle evlilik yoluna girmeyeceğim."

Çamer'in sinirleri zıplıyordu. Kırmak istemiyordu ama sanki karşısında ki çocuk gel beni kır diye bas bas bağırıyordu. 

"Bak canım Bak Mela'cım anlamak mı istemiyorsun anlamıyor musun bilmiyorum. Ama birincisi senin bu beladan kurtulma için tek şansın benim başkası değil başkası fikrini at aklından. İkincisi dört yıl önce bizimkilere dediğim gibi sen den bana eş olmaz yani seninle evlenme ihtimalimiz şu durumda mecbur olsa da karı koca hayatımız olmayacak yani benim gerçekten karım olacakmışsın gibi boşu boşuna gerilme şu durumda  bir imza o kadar ve son olarak da nu sıkıntılı hal olmasa ben yine dediklerimin arkasında durur seni istemezdim ancak bu sefer ortada mecbur olan bir durum var sana sabah ki komşularına da dediğim gibi aile dostumuz olarak kıymet vermekle birlikte zarar görecek şirketler yarım asırdan fazla olan emekler var."

Mela tam ağzını açıp içinden geçenleri ortaya dökecekti ki Çamer onun konuşmasına müsaade etmeden konuşmaya devam etti. 

"Biz de boşanmak yok bilirsin. Ama ilk olarak söz nişan gibi arası uzun mesafeli hazırlıklar yaparız. o sırada tehlike devam ediyor mu ona bakarız. Bu sırada ailelerimiz anlaşamadığımızı görür. Eğer evlenmek mecburiyetinde kalırsak anlaşamadık deyip bir süre sonra boşanırız. Uzunca süre anlaşamadığımızı  görünce aile içerinde huzur sağlansın diye kabul edeceklerdir. Lütfen senden ricam  bu sefer şımarıklık yapmadan dediklerimi düşün ve makul bir karara varalım. "