Ütü tamam. Tüm evin halıları tamam. Perdeler tamam. Ivır tamam. Zıvır tamam.. Ne var ne yok işte hepsi tamam. Tamam olmasına tamam ama ev düzenlemek kadar olan bir artı zor olan şey Çamer'in sinirlerini zapt etmek ve sakinleştirmekti.
Bahar'ın evi hazır ev gibiydi ve Bahar bir kaç değişikle birlikte başka değişiklik istemediğini belirterek o eve taşınmıştı. Ama Mela evi baştan sona almış ve yerleştirmiş ve bir adet şikayetleri hiç bitmeyen Çamer sakinleştirmişti ev yerleştirmek Çamer sakinleştirmekten çok daha kolay ve tatlı bir olaydı. Ama Mela şikayetleri yanında aynı zamanda çok büyük haz ve mutluluk duyuyordu. Çünkü sonuç olarak o Çamer ile evlenecek ve aynı evi paylaşacaktı. Bundan daha büyük mutluluk bir de minik minik minnacık bi yavrularının olmasıydı..
Artvin'de bir ev daha olacaktı ama o zaman içinde yapılacaktı acelesi yoktu Mela'nın sinir sistemi de kaldırmazdı zaten..
Arkasından sarılan Çamer ile bir anlık yerinden sıçrasa da daldığı düşüncelerden hemen çıkıp yüzündeki muzip gülümsemeyi silip yavaşça çatık kaşlar ile Çamer'e döndü.
Çamer ise büyük bir aşk ile tüm kıyafetlerini dolaba yerleştiren sevdiceğini izlemiş daldığını fark edince bir anda sarılmıştı genç kıza.. Ama o dalgınlık anındaki tebessümden sonra böyle çatık kaşlar beklemiyordu. Acaba yine neyi takmıştı kafasına Mela'sı?.
" Söyle bakalım Karadeniz'in en güzeli niye neye kızdın?" derken amacı takılmaksa bile çok kısa bir müddet sonra tartışmaya dönecek olan fitili ateşlemişti bile..
Mela şöyle bir bakıp
"Çamercim hani biz şimdi seninle evleneceğiz ve aynı evde olacağız ya bir ömür ben senden niye hep şikayetlenme duydum da hiç neşeli bir cümle duymadım?"
Çamer içinden muzipçe gülüp
"Güzelim bunun için neşeli ne cümle kurmam gerekiyor ki.. Yani en nihayetinde olacağı bu değil miydi?"
Evvet Çamer başka alternatif cümlelerde kurabilir ve durumu kurtarabilirdi ama böyle bir cümle ile kızıl cadısının gözlerinde ki ateşi görmek ve büyük bir öpücük çalmak niyetindeydi. Lakin faka basmıştı. Evlilik arifesinde her insan her kadın duyduğu heyecanı paylaşmalıydı. Ama tabii heyecan duyuyorsa.
Şakalaşmak için söylediği cümle hava su elektrik olarak geri dönen Mela şakanın artık kakaya döndüğünün farkında olmadan ve günlerdir üzerinden atamadığı heyecan ve stres ile aslında Çamer'in onu ne kadar çok sevdiğinin ve vurgun olduğunun da aklından çıkması ile tek kaşı havada sadece
" Dıysin?" dedi.
Çamer ise çalan telefonu açmak üzere yerinden kalkarken
"Dıyrım dıyrım." deyip yerinden kalktı. Ve Mela'ya yapacağı sürpriz için hızlıca evden çıktı.
Kendi ile baş başa kalan Mela'yı ise telaşlanmıştı. Çamer belki onu seviyordu sevmesine ama... Yok yook Çamer' in sevgisinden şüphe edemezdi. Seviyordu onu Çamer ama acaba neden böyleydi ki?. Uzaktı sanki öpüp gitmişti hemen hem nereye gitmişti. Bir de o kurduğu cümle neydi öyle canım. Evlenmeseydi o zaman.. Yoksa Çamer'in derdi.. Yok yok... Çamer'in derdi sadece o olamazdı.. Off neler düşünüyordu böyle Mela.. Evlenmeseydi o zam.... Yok yok Çamer her türlü evlenecekti onunla..
------
Türlü türlü düşünceler ile işlerini bitiren Mela evine geçmiş duş almış pijamalarını giymiş uzanırken çalan telefona bakmak bir türlü içinden gelmiyordu. Tamam işte evin işleri bitmek üzereydi düğün salonu kına mekanı her şey de hazır sayılırdı. O kadar telaş eden aile büyükleri bile artık dar boğaz etmiyorlardı. İşte bütün her şey her telaş azalınca Çamer beyin aramasının da bir kıymeti kalmıyordu Çamer için.. Diyordu böyle kendi kendine diyordu demesine de Çamer di o be.. Dahası var mıydı Mela için. Hızla telefonu açtı. Belki de son çalmayı açmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDALUK - TAMAMLANDI ♡
Romansa(Bölümler kaldırılmadan düzenlenecek ❣️) Mela ve Çamer iki ayrı kutup. İkiside Karadeniz gibi hırçın. İkiside karadeniz gibi çok güzel. Mela Annesi ve anneannesi ile Karadeniz'de yaşayan köklü ailelerden birinin kızı. Çamer üç erkek kardeşlerden en...