Bölüm 50

10.2K 460 4
                                    


            

 Mutlu pazarlar.. Keyifli okumalar :)

Mela genç adama hak vererek çekinerek de olsa Çamer'in yanına uzandı. Mela'nı uzanması ile Çamer yavaşça genç kızı kollarına alarak başını saçlarına gömdü. Fısıltılı sesi ile

           "Güzelim şimdi sal kendini bir şey yapacak halim yok ya " dedi. Yanında böyle delicesine sevdiği ve delicesine içine katmak istediği sevdiği varken kendisini tutması zordu. Ama Çamer Mela'nın değerlerinin kendi değerleri biliyordu. Ve o nasıl mutlu ve huzurlu olacaksa her şeyi öyle yapacaktı. Ama sarılıp öpmekten de kendini geri alacak değildi.

           Çamer'in dedikleri ile kendini yavaşça bırakan Mela Çamer'in saçlarına kondurduğu hafif öpücükler ile uykuya daldı. Aklında ve kalbinde ise böyle huzur dolu günleri için şükür etmek vardı...

      Sabah  gözlerini Çamer'in  saçlarını okşaması ile uyandı genç kız. Bedeni bir önce ki günün verdiği stres ve araba yolculuğunun yorgunluğu ile sızım sızım sızlıyordu. Bu halinin verdiği durum ile mırıl mırıl 

"Yaa Çamer bırak biraz daha.. İstemiyorum.." dese de Çamer küçük bir çocuk ile uğraşır gibi saçlarını okşamaya devam edip bir yandan da 

"Ne istemiyorsun kızılım" dedi. Hatırladığı kadarı ile cadısı en çok sabah uyanmaya zorlanıyor ama uyandı mı da çok enerjik bir şekilde güne başlıyordu. Önemli olan şimdi onu uyandırmaktı. Tabii biraz uğraşmaktan zarar çıkmazdı demi?..

"Immh. Senii.. " diyen kız ile elleri dona kalan Çamer'in ellerini tutup geri aynı yerine koyup saçlarını okşamasını isteyen kıza karşı Çamer dona kalmıştı bir kere.

Çamer'in donmasına karşı hızla arkasını dönen Mela

"Ne oldu ki" demekten kendini geri alamadı.

"İstemiyor musun beni?." diyen Çamer'e karşı yüksek bir kahkaha atan genç kız

"Seni istememek ne demek yakuşukli" dedi. Dedi demesine de Çamer'in asılan yüzü toplanmamış bir şekilde Mela'ya bakmaya devam ediyordu. 

"E ne demeye seni istemiyorum Mela" dedi ister istemez kaşları çatılmıştı.

"Ben şey senin oyun yaptığını fark etmiştim de.. Dedim ki.. Ben de.. Ben de sana oyun yapayım dedim" Çamer'in çatılan kaşları ve bulutlanan yüzü ile üzüldüğünü anlayan Mela'nın içi bir yandan oh olsun dese de bir yandan da daha üzülmesine dayanamamış oyununu hemencecik son vermişti ki, Çamer'in önce iyice çatılan kaşları ardında da kocan sırıtması ile peşi sıra geleni anlaması ile hızla

 "Hayır Çamer yaa " diye kaçmaya çalışması ile çoktan Çamer'in ellerinin insafına kalmıştı bile..

  Mela'nın kahkahaları uzunca gıdıklayan Çamer bir anda göz göze gelmeleri ile kala kaldı. 

"Her sabah " dedi ve uzunca bir nefes alıp verdi. 

"Her sabah böyle uyanmak istiyorum Mela. Elimin altında saçların ve benim için atan kalbin.. Burnumun ucunda o vazgeçilmez kokun.." 

Çamer'in bu anlık sevgi saldırılarına henüz alışamayan Mela işi şakaya vurmak isteyerek

"Bu bir evlilik teklifimi Çamer bey" dese de Çamer'in gözleri iyice kararak önce sağlam bir öpücük alıp ardından

"Sen zaten benimle evleneceksin boncuğum lakin bu bir evlilik teklifi değil. Henüz değil.." 

deyip tekrardan içine çekercesine öptü genç kızı.. Kendini geri çektikten sonra iki eli ile saçlarını okşayarak ve tam gözlerinin içine bakarak 

SEVDALUK - TAMAMLANDI ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin