Bölüm 41

11.4K 560 1
                                    


    Ben geldimm.. :)

 Bu sıralar medyada ki şarkıya ve sese sarmış bulunmaktayım. :) İzmir'de bu  ayın dokuzunda olacak olan konsere gidemeyeceğim için çıkacak olan albüm ile kendimi avutuyorum. :) Siz de dinleyin keyif ile.. :)      

 Aynı hiddet ile ağzından çıkanlara engel olamayarak

" Seni ne değiştirdi tam olarak bilemiyorum Mela. Seni bu hale bu değişik hale.. Ama belki sorduğum soru ile net bir çözüme kavuşuruz. " dedi. Mela bu cümlenin peşi sıra gelecek cümleden korkuyordu.

"Senin.. Senin uzun zamandır var olan aşkın mı bu hale getirdi seni?".

    " Ne?.." dedi önce Mela.. Sesi bir fısıltı gibi çıkmıştı ama bu Çamer'in onu duymasına engel değildi. 

Başından aşağı kaynar sular kazan kazan dökülmüş ardından kalbine çekiçler darbe darbe indirilmiş gibi hissediyordu Mela.. Çamer.. Onun Çamer'i.. Kendi kalbini elleri ile verdiği ama bir türlü kendine ait kılamadığı kalbin sahibi Çamer.. Biliyor muydu?..  Ne zamandır biliyordu?.. Biliyorsa önce o üniversite yıllarında yaşattığı acı.. Şimdi iki haftadır yaşattığı acı ve daha niceleri ile yaşattığı acı.. Hep onun Çamer'ine mi aitti?.. Çamer böyle bile bile bunları yapacak adam mıydı?.. Düşündükleri ile elleri boğazına gitti. Boğuluyordu. Ne havasızlıktan  ne de  koca bir derya da.. Mela düşüncelerinin. İçinde boğuluyordu.. 

Engel olamadığı kırılgan sesi ile konuşmaya başladı. 

"Sen.. Sen biliyor muydun?.."

Karşısında ki adamın gözlerinden anlık bir değişiklik geçse de Mela ne olduğunu çözememişti bile. Çamer aynı cevval hal ile mırıldandı "Biliyorum." diye. Başka başka şeylerde diyecekti Çamer ama bir türlü dile getiremiyordu diyeceklerini.  

Mela ya delirecek ti ya delirecek ti. Ama aklından bir türlü ne zamandan beri diye sormak geçmiyordu. Belki de bütün sıkıntılarının çözümü bu olacaktı ama.. 

"Ben.. Ben.. " ne diyeceğini bilmiyordu bilemiyordu. Tek aklında olan Çamer onu sevdiğini biliyordu. Biliyordu işte. Ama Çamer onu sevmiyordu. Sevmiyordu. 

Eli alnında ufak mırıltılar halinde

"Ben çok yoruldum. Ben çok ama çok yoruldum. Madem biliyorsun dinle o zaman.. Benim sırtım omzum başım ağrıyor. Ama öyle yük kaldırmış gibi değil Çamer. Benim her uzvum senin aşkının ağırlığı ile ağrıyor ve benim bunu kaldıracak gücüm yok. Hem seneler önce yaptığın bu yakın tarihte yaptığın. Anladım. Anladım. Aşık değilsin. Ancak senin aşka da saygın yok. Sana aşık olana da saygın yok. "

Başını kaldırdığında  kendisine dalgınca bakan Çamer ile göz göze gelen Mela 

"Diyecek bir şeyin yok mu?. Sadece bir kısa cümle bile kursan ya Çamer." demesine rağmen sesi çıkmayan adama karşı içten içe kırgınlık yerine kızgınlığının arttığını hissetti. Hırsla yerinden kalkıp 

"Saat gecenin biri. Biri!. Ve sen onca şeyden sonra şimdi bu saatte mi buradasın.  Ben yapamam. Tamam bu kadar. Ama ben. Ben ne yapacağımı biliyorum. "

Sinir krizi geçirir gibi olan genç kız hızla içeri odasına doğru hareket etti. Aklındakileri hızla öteleyen Çamer hızla genç kızın arkasından gitse de kilitlenmiş kapı ile burun buruna geldi. 

Aradan on dakika geçmişti ki hızla açılan kapıdan üstünü sıkıca giyinmiş Mela ile karşı karşıya geldi. Nereye bile demeye kalmadan mırıldana mırıldana evden çıkan kızın arkasından baka kaldı. Ne demişti o en son çıkarken 

"Man kafa ben onu tee çocukluğumdan beri onu seveyim o her eline geçtiği fırsatta beni üzsün. Ama yeter. Bu da can da.. Ömrümü böyle çürüteceğime o adam  ile evlenirim herkes rahat eder.." 

Ne demişti o çocukluğumdan beri Mi?. O adam ile evlenmek mi?. Delirtecekti bu deli kız onu adamı evde bıraktığının farkında bile değildi. Aynı şekilde söylene söylene çıktı evden Çamer..

-----

Aradan iki gün geçmiş. Ancak Çamer Mela'ya bir türlü ulaşamamıştı. Önce evden peşi sıra çıksa da onu bulamamış hemen gecenin o saatine bakmayıp Bahar'a ulaşmaya çalışmış ama Mela Bahar'ın yanına da gitmemiş ti. Çamer ertesi gün Mela'nın evine gelse de genç kız yoktu. Şimdi Çamer her ne kadar Artvin'de kileri arayıp ulaşmak istese de aramak yerine gitmeyi tercih ederek çıktı yola. Büyüklerinin onunla ne kadar dalga geçeceklerini bilse de artık bir şeyleri yola koyma vakti gelmişti. 

-----

Mela o evden çıkmış çıkar çıkmaz  da önce Bahar'ı aramış Çamer'in ulaşabilme ihtimaline karşılık üstün körü meseleyi anlatmış daha sonra da doğruca Artvin'e doğru yol almıştı. Bu meseleye kökünden çözüm bulmalıydı her ne kadar Çamer'e deli gibi aşık olsa da bundan sonra kimseyi öyle sevmeyecek olsa da artık onu hayatında tutmak daha fazla kendini aşağılamak istemiyordu. 

İşte tam bir haftadır burada anneannesinin kızlığımı geçirdiğim anılarımın ana yeri dediği yerdeydi beş gün öncesine kadar parmağından sözüm söz diyerek taktığı yüzüğü çıkarmamış olsa da buraya gelmeden önce çıkarıp anneannesine vermiş 

O deli uşak buraya gelirse artık bunu takmayacağımı nasıl o sözünde durmayıp çıkardıysa bende ömür boyu çıkardığımı söyleyin  ona demiş. Sonra buraya kaçmıştı. 

 Çatır çatır yanan sobanın kömürü olsa da biraz odun alıp geceyi sıcak geçirmeyi planlayarak çıktı dışarı Mela. Gelen ayak seslerinden endişe etse de kalın bir odun alıp hızla kapının orada ki siluete doğru yürüdü. Tam odunu kaldırmıştı ki gördüğü yüz ile eli havada kala kaldı.


SEVDALUK - TAMAMLANDI ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin