SEVDALUK - TAMAMLANDI ♡

Bölüm 59

     2117 kelime olmuş. Sevdaluk'da en uzun kelime sayılı bölüm oldu. :) Sevgi sıralamasında 6. olmuşuz. Okuyan, oy veren, yorum yapan herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. Kitabı yazarken amacım biraz güzel bir şeyler yazmak ve sonuna kadar yazıp tamamlamaktı. Ama böyle şeyleri görünce de mutlu oluyorum.. :)

   Bu bölüm için diyoruz ki "Çamer bey. Çamer bey.. Gün gelir hesap döner" :D  Keyifli okumalar dilerim.. :)    

   İçinin hafifçe titremesine engel olamayarak giriş kapısında duran gazetecilere Çamer ile hafifçe selam vererek havada uçuşan soruları es geçerek içeri yürüdü.

      Böyle heyecanlı ve güzel bir gecede aklından ve kalbinden geçenlere sinir olan genç kız kendini gecenin neşesine bırakırken gelecek günlerin onları son sevda sınavına tutacağından habersizdi..

           -----

 Aradan geçen günlerde iki genç ara ara buluşmuş beraber kah kahvaltıya gidip beraber vakit geçirmiş kah sevdikleri bir film için sinemaya gitmiş denk getirdikleri zamanlarda konser izlemeye, dinlemeye gitmiş ya da  evde baş başa vakit geçirmişlerdi. 

        Mela Çamer ile vakit geçirmeye bayılıyor. Sanki eksik kalan o zamanları tamamlıyor gibi hissediyordu. Bir akşam Çamer'lerde vakit geçirirken izledikleri film esnasında uyuya kalan genç kız uyandığı vakit mutfakta kahvaltı hazırlayan Çamer ile adeta mest olmuş ve her güne ya yanında Çamer ile uyanması ya da ona kahvaltı hazırlayıp onunla güne böyle başlamanın ne kadar güzel bir şey olduğunu düşünüyordu. İçinde ki o eksik duygu azalıyor ve sanki endişelerinden arınıyordu. Taa ki o güne kadar..

       Sabah çalan telefonu açan genç kız arkadaşlarının İzmir'e geleceğini hafta sonunda birlikte vakit geçireceklerini öğrenmiş mutluluk ile güne başlamıştı. Çamer her ne kadar Ömer'den haz etmese de Ömer gerçekten de tehlike teşkil etmeyen bir gençti Mela'nın hayatında bu sene ile 5 senedir genç adam hayatındaydı. Mela için Bahar gibiydi. Çamer ile tüm dertlerini bilen ağabeyinden sonra kendisine gerçek manada ağabeylik eden bir insandı Ömer.. Hem Ömer'in yolunu gözlediği senelerdir beklediği çocukluktan beri sevdiği aşkı vardı. Ne Mela ne de Ömer'in aklına böyle bir şey gelmemişken Çamer'in her Ömer'in adı geçtiğinde dellenen Çamer Mela'ya komik geliyor Mela'ya komik gelmesi ile Çamer daha çok kızıyordu.

       Hazırlanmış işe gider iken çalan telefonu neşe içerisinde açan Mela kısaca Çamer ile konuştuktan sonra hafta sonu arkadaşlarının geleceğini söylemiş söylemesi ile aynı anda Ömer'in gelip gelmeyeceğini soran Çamer gelecek cevabını aldıktan sonra  telefon uzunca bir müddet sessizlik içinde kalmıştı. Sinirlenen Mela ise dayanamayıp "Kapatıyorum ben" diyerek telefonu Çamer'in yüzüne kapatmıştı.

        Şimdi ise iş çıkış saatine yaklaşmış bir vakitte önünde şekerli Türk kahvesini içiyor bir yandan da haftalık planın ne kadarının uygulandığını kontrol ediyordu. Son yudumu alıp fincanı koyması ile kapının açılması bir oldu. Mela elbette biliyordu kapıyı çalmadan odaya çat diye dalanın kim olduğunu kendisi gelmeden hayran kaldığı kokusu geliyordu bir kere. Aklına gelen ile kaşlarını çattı genç kız. O hiç Çamer'e tepki göstermiyordu tenine kendi kokuna yakışan parfüm neden senden önce geliyor diye. Ama Çamer bey her şeye bıd bıd ediyordu.

       "Aklına ne geldi de kaşlarını çattın " diyen Çamer'in ses tonundan bir şeyleri anlamak mümkün değildi. Mela ise bozuntuya vermeden "Hiç bir şey " deyip ardından da "Seni beklemiyordum " dedi. Çamer ile göz göze geldiklerinde genç adamın gözlerinden anlık bir alev gelip geçse de anında gözleri yine aynı ifadesizlik ile bütünleşti.