"Tamam Çamer " dedi. "Tamam bırak kalkmayacağım. " dedi. Mela'nın cümlesini tamamlaması ile Çamer'in kolunu gevşetmesi bir oldu ve genç kız hızla yatağın öteki ucuna kaydı. Aralarına bir insan sığar halde iki gençte bir birlerine bakıyorlardı.
"Neden?." diye sordu fısıltı gibi çıkan sesi ile..
Neden sorusunda bir çok şey biriktiriyordu. Çamer ise bunun farkında bir şekilde yüzünde buruk bir gülümseme ile
"Şimdi uyu Mela. Yarın her şeyi konuşacağız. Şimdi uyu " dedi.
Sabah ilk uyanan ve uzun uzun Mela'yı izleyen Çamer olmasına rağmen gözlerini açtığı an sarıldığı kolların sahibi olan Çamer'i gözleri kapalı buldu Mela. Şu iki güçlü kol ile sarılı olmak. Ne kadar paha biçilemez bir durumdu Mela için. Ne çok isterdi gerçekçi hisler ile böyle sarılıp sarmalanmayı. Çamer'in hislerinin gerçekliğine gerçekliğini geçmişti Mela hisleri olduğuna bile inanmıyordu. İnanmıyordu da o zaman Çamer'in bu halleri neydi. Seven bir Çamer görmüştü zamanında ve bu Çamer'in o Çamer ile uzaktan yakından alakası bile yoktu. Hem itiraf edilmiş her hangi bir şeyde yoktu ki ortada..
Mela aklındaki düşünceler ile boğuşurken Çamer'in yüzüne dalmış gitmiş o sırada gözlerini açan Çamer aynı şekilde Mela'nın yüzünü incelemeye başlamıştı ve aklı o kadar karışıktı ki..
Ne kadar süre geçti bilinmez Mela Çamer'in
"Beni incelemen bitti mi Güzelim" demesi ile daldığı düşüncelerden hızla çıktı. Düşüncelerden çıktığı hız ile Çamer'in kollarından çıkmak istese de Çamer'in sarılışı buna izin vermedi.
"Hişşş Mela. Saat daha erken biraz daha uyuyabiliriz demi ama " diyen gözleri yarı açık olağan yakışıklılığı ile yanında yatan adamın her ne kadar kollarında böylece yatmak istese de her şey ama her şey şuan o kadar tersti ki Mela'ya. Aklına üşüşenler ile hızla çıktı Çamer'in kolları arasından. Çamer istese bırakmazdı ama Mela'nın öyle bir bakışını görmüştü ki anlık bir anda bıraktı genç kızı.
Ayağa kalkan Mela ağzını açıp kapattı açıp kapattı o an için o hali ile küçük bir kuş gibiydi Çamer için. Küçük dağınık seksi bir kuş. Bu aklına kalbine gelen düşünceler hisler ne ara bu kadar yoğunlaşmış ne ara bu kadar fazlalaşmıştı bilmiyordu Çamer ama böyle böyle hissettikçe alıp içine sokası geliyordu Mela'yı.
Mela'nın arkasını dönüp ilerlemesi ile dilini tutamayıp
" Ne söyleyeceksen söyle. " deyiverdi sert ses tonu ile. Eski Mela'yı kendisine hayran hayran bakan Mela'yı istiyordu Çamer. Böyle mat bir şekilde bakan Mela'yı değil.
Çamer'in cümlesinin bitiş hızı ile bir arkasını döndü Mela
"Bu yanlış " dedi sadece ama o yanlış kelimesinin içi o kadar çok yanlış biriktiriyordu ki. Korktu Çamer. Mela'nın bakışlarından ses tonundan o anki duruşundan bile korktu.
Ama yine de sert ve kendinden emin ses tonu ile
"Bunda yanlış bir şey yok. Sen ve ben karı koca olacağız yakında. Abartma lütfen."
Mela'ya yakın olayım ona olan hislerimden emin olayım ve ona hissetireyim derken nasıl bu kadar sert olabiliyordu kendide bilmiyordu. Ama Mela eski haline gelmedikçe Çamer'de istem dışı böyle oluyordu.
"İşte bunların hepsi yanlış " dedi Mela o an yıllar sonra ilk defa Çamer karşısında gözlerinin dolmasına engel olamadan.
Cümlesini tamamlaması ile arkasını dönüp lavaboya gitmesi bir oldu. Söz vermişti kendisine Çamer'in karşısında bir daha ağlamayacağım diye. Hızla yüzünü yıkayıp üstünü giyindi. Bu adama inat mini giyecekti. İnat değil miydi?. İnattı işte.
Üzerine giydiği mini triko elbisenin altına siyah spor botları ile dışarı çıkar çıkmaz Çamer'in önce sert bakışları ile sonra sert sesi ile
"Üşüyeceksin hasta olacaksın giyme şunları. " demesi ile karşılaştı. Ama Çamer'i zerre gram takmadan kahvaltı salonuna geçti. Çamer çok yoruyordu onu ne yaptığını çözemiyordu. Arkadaşlarının oturduğu masaya yerleşip hepsi ile ayrı ayrı muhabbet etti. Çamer ise hem kahvaltısını yapıyor hemde Mela'yı izliyordu. Bu kızın neşesini ve bu konuşkan halini hep sevmişti zaten.
Kahvaltı faslının sonuna doğru konuşmalara Çamer'de katılmış ve laf arasında Bahar'a grubun geldiği gibi gitmesinin Mela ile ikisinin kendi evlerine geçeceklerini söyleyerek Mela'yı bir kere daha sinir etti farkında olmayarak yada farkında değilmiş gibi davranarak.
Mela içten içe kızıyordu Çamer'e. Ne demeye birlikte döneceklerini söylemişti. Hadi söylemişti de niye onun evine gideceklerini söylemişti. Arkadaşları kötü gün dostuydu ve Mela'nın uğruna dört yıl boyunca acı çektiği aşık olduğu adam kim olduğunu bilmeseler de tahmin ediyorlardı ve bu aynı odada kalma söz kesilmesi durumu ile anlamışlardı da belki. Yine de arkadaşlarına kocaman minnet duyuyordu. Kimse tek bir şey söylememiş samimiyetle tebrik etmiş devamı için iyi dileklerde bulunmuş ve normal neşeli halleri ile konuşmalarına devam etmişlerdi.
Odaya hazırlanmak için çıktıkları an Çamer Mela'dan bağırış veya kızma beklerken Mela sessizce çantasını toparlıyordu. Toparlarken de
"Senin çok toparlanacak bir eşyan yok. Lütfen beni arabada bekler misin" diyerek genç adamı odadan gönderdi.
Çamer'in çıkması ile Bahar'ı arayarak çağıran Mela kısaca arkadaşına durumu özetleyip arabaya Çamer'in yanına geçti.
Önlerinde uzunca yol vardı ve Mela bu yolculuk esnasında konuşmamayı tercih etti. Nedense konuşsa da bir çözüme vardıklarını düşünmüyordu. Sürekli konuşuyorlar sonra yeni bir başlangıç yapıyorlardı. Önce Çamer bey bu evlilik fikrinin saçma olduğunu vurgulamış dört yıl boyunca sırf o rahatsız hissetmesin diye ailesinden uzak durmuş daha sonra adamın biri şirketlere zarar vermesin diye bu evliliğe mecbur kalmışlar ama Çamer bey bu sefer de sürekli azarlamış kalp kırmış daha sonra arkadaş gibi takılacaklarını söylemiş ama ne dense iki hafta boyunca aramamış sormamış sonra ise o çirkin dedikodular ve çirkin şeyler üzerine saçma değişik bir yakınlık kurmaya karar vermişti. Bu adam ne yaptığını biliyor muydu Allah aşkına..
Yolculuk ikindi vaktine doğru bitse de aklında ki düşünceler ile uyaya kalan Mela akşam vaktinde gece lambasının aydınlattığı Çamer'in yatak odasında açtı gözlerini. Üzerinde önce ki gecenin benzeri utanacağı geceliğin var olması ise üstünü kimin değiştirdiğini tahmin etmekte zorlanmadı. Sinirleri tavan yapmış bir şekilde odadan çıkıp merdivenlere geldiği an duyduğu sesler ile kala kaldı. Bu o kadındı. Ve ne diyordu
"Ama Çamer'cim bu şekilde olmaz buna bir çözüm bulmamız lazım."
Mela şimdi ne yapacaktı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDALUK - TAMAMLANDI ♡
Romance(Bölümler kaldırılmadan düzenlenecek ❣️) Mela ve Çamer iki ayrı kutup. İkiside Karadeniz gibi hırçın. İkiside karadeniz gibi çok güzel. Mela Annesi ve anneannesi ile Karadeniz'de yaşayan köklü ailelerden birinin kızı. Çamer üç erkek kardeşlerden en...