•8•

509 38 11
                                    

Kafasındaki düşüncelerin onu uyutmayacağını sanmıştı ama şaşırtıcı bir şekilde yatağına yatar yatmaz uykuya daldı. Sabah kalktığında her zamankinden erken yatmasına rağmen uykusu vardı. Dün gelir gelmez yatağına gitmek yerine Harry ve Ron'un yanına gitse daha iyi olurdu. Kitap bile açmamıştı gelince. Endişeyle unuttuğu bir şey olup olmadığını düşünürken olmadığını anlayınca rahatladı.

Hermione hâlâ uyuyan oda arkadaşlarını uyandırmamaya özen göstererek yatağından kalktı. Kendini dışarı çıkmaya hazırladıktan sonra kitaplarını yanına aldı ve kızlar yatakhanesinden çıktı.

Sönmüş ateşin közleri cızırdarken etraf sessizdi. Her zaman oturdukları pufların birine oturup arkadaşlarının inmesini beklerken dün gelmeden önce olanları bir kere daha düşündü. Lucius Malfoy ve Draco Malfoy'un bir koridorda konuştuklarını duymuştu. Bu çok önemli değildi. Belki önemliydi, ama daha önemlisi neden Draco onu fark etmesine rağmen konuşmaya devam etmişti? Onu nasıl fark etmişti?

Harry'nin merdivenlerden indiğini görüp yanına gitti. "Dün gelmedin." Dedi Harry.

"Evet," dedi Hermione. "Geç kaldım ve gelince de yanınıza gelmeyi unuttum."

"Okulun ilk gününden kütüphanede ne yaptığını çok merak ediyorum."

"Onu boşver. McGonagall'ın yanına gidemedik. Ama bugün Sihirli Yaratıkların Bakımı var, yani Hagrid'in bana anlattıklarını konuşabiliriz."

"Evet, Hagrid'le konuşmak iyi olur. Dün geldiğini de görmedim."

"Zaten geç çıktım ama daha da gecikmemin nedeni Malfoy'ları görmemdi," dedi ve devam etti. "Yaptığı bir şeyin dikkat çektiğinden bahsediyorlardı. Yani Draco bahsediyordu."

"Ne diyebilirim ki? Lucius'un buraya gelmesi zaten dikkat çekici. Yaptığı her şey dikkat çekici."

"Evet. Ve sonra Malfoy babasının yanından ayrılıp bana orada ne işim olduğunu sordu."

"Sen ne dedin?"

"Hiçbir şey. Ron nerede?"

"Ron... O biraz sonra gelecek."

Hermione kaşlarını çatsa da bir şey demedi. Gryffindor ortak salonundan çıkıp yürümeye başladıklarında Harry konuşuyordu.

"Üçüncü gündeyiz ve henüz garip şeyler olmadı." Dedi. "Müdür olmasını, sana büyü yapmasını, okulda kurtadamların olmasını es geçersek."

"Ne demek istediğini anladım. Ben de öyle bir şey bekliyordum. Ama Muggle doğumlular hayatlarına normal bir şekilde devam ediyor."

"Evet. Ve diğer profesörler de bir şey yapmadığına göre... Demek istediğim, Hogwarts Savaşı'nda hepsi o ve yandaşlarına karşı savaştı. Herkes kim olduğunu biliyor. Ama buna tepki göstermiyorlarsa, özellikle McGonagall, buna zorlandıklarını düşünüyorum."

"Hagrid'in dediği gibi Sihir Bakanı'nın yaptığı bir şeyse buna uymak zorunda kalırlar."

"Bu hikaye doğruysa öyle. Malfoy müdürlerin her zamanki odasında mı oturuyor?"

"Portreler buna izin veriyor mudur sence?"

"Bilmem... Bakmaya ne dersin?"

Harry'nin teklifini Hermione anında reddetti. "Saçmalama, orası müdürün odası-"

"Lucius Malfoy'u müdür olarak görmüyorsun, değil mi? O oda şu an boş."

"Biliyorum. Yapmayı gerçekten isterim ama Malfoy en son öğrencilere kara büyü yapıyordu."

 𝑶𝑵𝑳𝒀  | 𝐇𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫 𝐅𝐢𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧 | 𝐃𝐫𝐚𝐦𝐢𝐨𝐧𝐞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin