•31•

94 8 2
                                    

"Neden o kadar geç uyudun ki?" diye sordu Ron tekrar. "Neler peşindeydin?"

"Merak ettiğin buysa eğer, Draco ile birlikte değildim Ron. Saçmalamayı kes." Hermione esnemesini güçlükle bastırarak önündeki balkabağı suyunu içmeye zorladı kendini. Keşke ev cinleri kahvaltı masalarına kahve de gönderseydi.

Ron omuz silkip kollarını kavuşturdu ama bu halini çok sürdürmeden yemeğine döndü. Hermione bu sefer onu umursamadı.

"Cidden seni bu konuda tebrik ediyorum," dedi Harry. "Bana okyanus havası çarptığı için nasıl uyuduğumu bile anlayamadım."

"Eh, sizin de uyumamanız gerekiyordu değil mi?" diye patladı Hermione birden. "Nasıl onca şeyin üstüne normal bir şekilde gidip uyuyabilirsiniz?"

"Ertesi gün senin gibi görünmeyelim diye?" fikir yürüttü Ron. Hermione ona gözlerinden ateşler saçarak bakarken -en azından öyle göründüğünü sanıyordu- konuşmaya devam etti.

"Tabii ki de bir şeylere bakmak zorundaydım! Tüm o büyücülük okulları, o bahsettikleri şeyler... Bize yeni haber verildi ve onlara yetişmemiz gerek!"

"Bunun bir yarış olacağını sanmıyorum Hermione," dedi Harry yatıştırıcı bir edayla. Bir yandan da tabağına kahvaltılık dolduruyordu. "Bize ihtiyaçları olduğu için yanlarına aldılar ve gerekli her şeyi öğreneceğimize eminim. Ayrıca oradakilerin geldiği okulların nasıl olduğunu bilmenin ne gibi bir faydası olabilir ki?"

"Olamaz zaten." Dedi Hermione hemen, sesinde umutsuz bir ton vardı. "Baktım, yok. Hiçbir yerde o okullar ile ilgili detaylı bir bilgi yok. Bu aslında normal, okullar arasında olan o saçma rekabet şeyinden dolayı. Keşke oraları gidip görebilsek, ne kadar harika olurdu!"

"Sorun çözülmüştür." Dedi Ron, sesine sahte bir mutluluk havası vererek.

"Yine de bir şeyler buldum ve sizin de okumanız gerek," dedi Hermione onlara. "Aralardan birinde, ya da akşam bakarsınız."

"Bugün ara yok, hatırladın mı?" dedi Ron. "Cumartesi günü. Hogsmeade?"

"Acaba nasıl bir iletişim yolları var?" diye sözünü kesti Hermione tekrar. "Karmaşık büyülerden oluşuyor olmalı. Hogwarts duvarlarını bile delip geçebildiğine göre... Aldrich'in o büyüyü yapması çok ilginç değil miydi? Buradakiler de öyle şeyler biliyor mu acaba?"

"Hermione, gerçekten sakinleşmen gerek," dedi Harry. "Bu kadar heyecanlı olursan Malfoy bir şeyler anlayabilir."

"Malfoy mu?" dedi Hermione hemen. "Neden ki- Bugün Hogsmeade günü!" Yeni farkına varmıştı bunun. Telaşla ellerini saçlarının arasından geçirdi. "Ne yapacağız?"

Ron kaşlarını kaldırmıştı. "Onun senin sevgilin olması gerekmiyor mu? Önceki seferlerde onun yanındayken oldukça rahattın."

"Bu önceki seferler gibi mi gözüktü gözüne Ron! Bu sefer siz varsınız ve eskisiyle hiçbir şey aynı değil. O bana başından beri inkar etmesine rağmen bir şeylerin içinde."

Hermione gerçekten de ne hissedeceğini bilemiyordu. Kendine aksini söyleyemezdi, yılın başından beri olan olayların farkındalardı ve Lucius Malffoy'un işin içinde olması olayı tabii ki de Draco ile ilgili kılıyordu. Zaten ilk başta Draco ile iletişime geçmesinin nedeni bu değil miydi, ondan bilgi almak veya böyle şeyler yapmak? Ama ne olduğunu anlayamadan kendini onunla bir ilişkinin içinde bulmuştu.

Peki bu ne kadar gerçekti? Herkesin dediği gibi Draco'nun farklı amaçları olabilir miydi? Yoksa neden bir anda söylesindi ki Hermione'ye karşı olan hislerini? Hermione'nin içinde -haklılığını inkar edemediği- bir ses her şeyin bir anda olup bittiğini söylüyordu. Bir anda. Hermione kendi tarafından baktığında biliyordu ki onun hisleri şeffaftı, Draco'ya karşı gerçekten bir şeyler hissediyordu. Eski yıllarda da olmuştu bu. Başlamıştı daha doğrusu. Draco Malfoy sürekli onlarla uğraşan, Hermione'ye hakaretler eden safkan takıntılı o çocuktu. Ama Hermione bu okulun duvarları arasında büyüdükçe onda gözle görülür değişimi de inkar edemez olamamıştı ve çoğu kız gibi bir zamanlar onu düşündüğü olmuştu. Genelde kalbine hüküm kuran mantığı ise az önce aklından geçen tüm nedenleri sayarak bunun büyümesini engellemişti. Sonrasında bu hisler unutulmuştu. Ta ki savaş bitene, son yıllarını tamamlamak için hepsi tekrardan Hogwarts'a dönene kadar. Karşı taraftan iyi şeyler görünce, onunla yakınlaşınca hisler yerinde durmayıp geri gelmişti işte. O bunlara bu yüzden başlamıştı, bu yüzden günlerce kendisiyle kavga etmiş, kendisine kızmış ama yine de hakim olamayıp Draco Malfoy'u öpmüştü.

 𝑶𝑵𝑳𝒀  | 𝐇𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫 𝐅𝐢𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧 | 𝐃𝐫𝐚𝐦𝐢𝐨𝐧𝐞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin