•12•

347 28 4
                                    

           

Uzun bir aradan sonra :/

Yeni Hogwarts yılının ilk hafta sonunun sabahında Hermione onlara yapacak bir sürü şeyi olduğunu söylemesine ve itiraz etmesine rağmen Harry ve Ron onu onlarla Quidditch antrenmanına gelmeye ikna etti. Hava henüz soğumamış olsa da yazın gittiği yavaş yavaş belli olmaya başlamış, sonbaharın izleri gözle görülür hale gelmişti. Tribünlerdeki yerini aldı ve aşağıda seçmelere gelenleri düzenlemeye çalışan Harry'yi izledi. Gelenlerin çokluğuna bakılırsa bu iş uzun sürecek gibi duruyordu. Bunların çoğunluğunun spor yapmak üzere gelmediği belliydi tabii ki; bu okul sınırları içerisinde Voldemort'u yenmeyi başaran Harry ve efsanevi yolculuğunda ona yardım eden Ron için gelmiş olmaları daha olasıydı.

Hermione oldu olası Quidditch'ten çok hoşlanmamıştı. Her ne kadar Gryffindor maçı olduğunda heyecanla takımı destekleyip maçları izlese de, genel olarak bunun fikri ona anlamsız geliyordu. Bu belki de hiçbir zaman uçmaktan hoşlanmadığı içindi. Her ne şekilde uçarsa uçsun, kendini huzursuz hissediyordu ve her şeyden çok ayaklarının yere basmasını seviyordu.

Sırasıyla tutuculardan seçim başladı. Hermione gözlerini sahadan ayırmadan izlerken bir süre sonra bastıran sıkıntısını düşünmemeye çalışarak dakikaları geçirdi. Ron beş toptan dördünü kurtardı, biri ise parmaklarının ucundan kaçtı. Ama diğer tutucu adayları da ondan iyi değildi, yine birkaç tanesi dört topu kurtardı ve onlar seçilmek için diğer tura kaldılar. Vurucu seçimlerine gelince, Hermione'nin yüzüne yağmur damlaları düşmeye başladı. Bir süre sonra yağmur şiddetlenince uçanlar da yere indi ve Hermione grubun soyunma odalarına doğru hareket ettiğini görünce tribünden inmeye başladı. Bir yandan da asasıyla yüzüne yağmur tanelerinin çarpmasını engelliyordu. Kapalı alana sonuna girdiğinde içerideki herkes yağmurdan şikayet ediyor ve yüksek sesle konuşuyordu. İnsanların yanından geçti ve –bu arada ona selam verenler oldu-, Harry ve Ron'un yanına vardı. Harry yorgun ve sinirli görünüyordu, Ron ise mutsuz. "Ne oldu size?" diye sordu Hermione. "Seçmelere sonra da devam edersiniz. Moralinizi bozmayın hemen-"

"Diğer turda kazanmam mümkün değil," dedi Ron kafasını iki yana sallayarak. "Benden çok daha iyiler."

"O zaman neden tamamını tutamadılar? Saçmalama Ron, tabii ki onlar kadar iyisin."

"Evet," dedi Harry, "Artık ilk başladığın zamanlarda olmadığına göre kendini kötü görmeyi bırak."

"Sen, Harry?"

"Yoruldum sadece. İnan bana Gryffindor'dan olmayan bir sürü kişi vardı-"

"Aynı biz altıncı sınıftayken olduğu gibi."

"Sen kaptan olduğun sürece de devam edecektir."

Üçü yağmurda ıslanmamak için hızlı hızlı yürüdü ve şatoya girince asalarından sıcak hava çıkararak yürüdüler. Sonrasında Harry ve Ron duş almaya giderken Hermione de okul çantasından kitaplarını aldı ve kütüphaneye doğru yola koyuldu. Ortak salon şu saatlerde kalabalık olurdu ve onun sessizliğe ihtiyacı vardı. Sihir Tarihi için bir parşömen uzunluğunda yüz yıl önceki büyücülük dünyası için yazı yazması gerekiyordu. Bir de biçim değiştirme ödevi vardı tabii –ama bunun hakkında Hermione'nin umursadığı tek şey Profesör McGonagall'dı. Onunla sonunda konuşma imkanı bulmuşlardı dünkü dersin sonunda ancak bunun da Hagrid ile olan konuşmadan daha iç açıcı olduğu söylenemezdi. Sanki birileri önüne bir resmi parçalayıp karmakarışık koyuyordu, bunları birleştirmesi gerekmesine rağmen buna çalıştıkça daha küçük parçalar oluşuyordu. Konuya direkt olarak girmişlerdi, Harry'nin ağzından çıkan ilk şey, "Lucius Malfoy'un burada ne işi var?" olmuştu. Gerçekten de her şeyin başladığı yer burasıydı. O adamın okul müdürü olması.

 𝑶𝑵𝑳𝒀  | 𝐇𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫 𝐅𝐢𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧 | 𝐃𝐫𝐚𝐦𝐢𝐨𝐧𝐞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin