•33•

126 11 6
                                    

Ben bölümlere şarkı koymayı pek sevmiyorum ama bu bölümü kendi sevdiğiniz duygusal bir şarkıyla okusanız daha güzel olur gibi. İyi okumalar:)

Hermione Üç Süpürge'deki o sıkışık, kirli kabine dönmüştü tekrar. İçerisinin temizlik ve sıcaklıktan ışıl ışıl olmasına karşın burası ferahlıkta Domuz Kafası ile yarışırdı.

Ancak Hermione'nin bunun farkına varacak hali yoktu, aynı şekildeki rahatsız edici yolculuktan sonra, resmen yoldaşlık karargahından atılmış ve geldiği yere geri gönderilmiş olduğunu anlaması birkaç dakikasını aldı.

Hermione, bir Muggle doğumluydu. Annesi ve babası diş hekimi olan, geliri iyi, mutlu ve ilgili bir ailenin tek kız çocuğu olarak güzel bir çocukluk geçirmişti. Kalabalık aile toplantıları, hep birlikte geçirilen özel günler, bir Muggle okuluna başlayışı derken zaman geçmişti. Hermione'nin istekleri aynı kalmıştı, matematikte veya tarih dersinde hep sorulara cevap verirdi, ilk okulda öğretmenlerin gözdesi olan çocuktu. On bir yaşına geldiğinde hayatın değişiminin bizim elimizde seyretmediğini anlamıştı ilk defa. Kendisi bir cadıydı, çok nadir görülen sihirli kana sahipti ve önünde bir anda bambaşka bir hayatın kapısı açılmıştı. Hogwarts'ta ilk sınıftan beri arkadaş olduğu Ron ve Harry onun kişiliğini oluşturan temel taşlardı. Başları hiçbir yıl beladan eksik olmamıştı, ama üçü de birbirleri sayesinde bu sınavlardan kolaylıkla geçmişlerdi. Hermione kendini bildi bileli arkadaşlarının yanında bir şeye karşı savaşmıştı, üçü de yaşlarına veya becerilerine bakmaksızın kendi hayatlarını, öğrencilerin hayatlarını, tüm cadı ve büyücülerin hayatlarını kurtarmak için çalışmışlardı. Her zaman tehlikenin tam ortasındaydı, ama bundan şikayetçi değildi. O Hermione Granger'dı ve Harry Potter'ın arkadaşı olduğu gün kaderini yazmıştı. En sonunda ise her şey sonlanmıştı, yıllardır süren yolculuğu zaferle tamamlamışlardı. Henüz çok genç olmalarına karşın binlerin kurtarıcısıydılar.

Ve şimdi, çarpışmanın ortasından atılmış, kendi isteği dışında tanıdıklarını bırakıp bu tuvalet kabinine yollanmıştı. Her şeye sebep olan o adamın sesini kulaklarında duyuyordu, alaycı sesini... her şeye sebep olan Aldrich miydi gerçekten? Hayır, değildi. Ne olduysa, Hermione'nin elinden çıkmıştı ve en acısı da bunun farkında olmaktı.

Parmaklarıyla boynundaki zincire asıldı tekrar, bir işe yaramayacağını bile bile onu aşağıya çekiştirdi. Aldrich, yine haklıydı. Bunu ancak Draco çıkarabilirdi. Hermione, bunun imkansız olduğunu düşünüyor ve kendini ömrünün sonuna kadar tutsak olmuş gibi hissediyordu. Draco bunu asla çıkarmazdı. Amacı belli ki başından beri bunu Hermione'ye takmaktı ki onlardan bilgi sızdırabilsinler, yoldaşlığın yerini öğrenebilsinler ve kendi amaçları için neye ihtiyaçları varsa bunu Hermione'den çekip alsınlar... ne kadar da mükemmel bir plan –aynı zamanda ne kadar da komik. Bunu düşünenlerin son seçeneğiydi bu büyük ihtimalle, Hermione'nin aklında bir masanın başında oturmuş ölüm yiyenler canlanıyordu ve onların karanlık gülüşlerini duyuyordu. Bu asla işimize yaramaz, diyordu bir tanesi. O Hermione Granger, aralarında en zekisi. Malfoy'a güvenip bunu mu alacak? Ve sonra kahkahalar yankılanıyor, yankılanıyor, gittikçe yükseliyordu. Onlar yükseldikçe Hermione kendine lanet etmeye devam ediyordu ve ağlaması şiddetleniyordu. Nasıl bu kadar aptal olabildim? Nasıl, nasıl bir anda beni gerçekten sevdiğine inandım? Yetmedi, buna karşılık verdim? Bu kadar mı açtı sevgiye, ilgiye? Tüm büyücülük dünyasında popüler olmak, savaşın kahramanı olarak anılmak ona yetmemiş miydi? En imkansızı mı arzulamıştı, hep kınadığı o insanlarda olduğu gibi mantığının sesini bu kadar çok mu bastırmıştı? Nasıl, nasıl olmuştu bu? Peki, şimdi? Ne olacaktı? Ait olduğu yerden atılmışken, ailesi dediği arkadaşları dünyanın bilmem neresindeyken ve o artık oraya alınmıyorken, gideceği kim kalmıştı yanına? Bu kolye nasıl işliyordu? Eğer gerçekten her şeyi kaydediyorsa ve işliyorsa, o zaman bu her şeyin Draco'ya iletildiği anlamına mı geliyordu, Harry ve Ron ile olan konuşmalarının da?

 𝑶𝑵𝑳𝒀  | 𝐇𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫 𝐅𝐢𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧 | 𝐃𝐫𝐚𝐦𝐢𝐨𝐧𝐞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin