1K için teşekkürler! Bölümü yayınlamak için bekliyordum ama çok da beğenmedim:( Lütfen yorumlarınızı bırakın. İyi okumalar;)
Bu arada Cedrimione kitabının kapağı için bana ulaşabilecek var mı?
Kendi başına tavana bakarken zamanın hiç eğlenceli geçmediği kesindi. Hermione parmaklarını çarşafa vuruyordu, gözleri yukarının dökülen sıvasına dikilmişti. Uzun zamandır tuttuğu nefesi verdi, başını tekrar yanda yatan Malfoy'a çevirdi. Sarı saçları yüzüne dağılmış bir şekilde gözlerini kapatmıştı. Ona ve karanlık işarete ne olduğunu merak ediyordu, ama aklına hiçbir şey gelmiyordu. Daha önce bunun hakkında bir şey okumadığından emindi. Karanlık işaretin bir yara izine dönüştükten sonra kızarıp kabarması. Voldemort sadece bir kez yenilmişti, o yüzden bunun hakkında bir şeyler yazılmış olamazdı zaten. Bu korkulan konu hakkında hangi cadı ya da büyücü araştırma yapmış olabilirdi ki? Kütüphaneden umudunu çoktan kesmişti. Öğrenmesinin tek yolu Malfoy'a ya da başka bir dost ölüm yiyene neler olduğunu sormaktı. Onların da bir bulanığa seve seve cevap vereceğinden emindi zaten.
Madam Pomfrey iksirlerle uğraşırken o da onun işinin bitmesini bekliyordu. Gerçekten Malfoy ona neler olduğunu anlatmalıydı. Bu gerekliydi. Ama nasıl?
Aklına gelen delice fikirolduğu yerde kaldı. Göndermek istediği her saniye bunun işe yarayacağını hissesiyordu. Ama bu her zaman tehlikeli olabilecekken, şimdi babası okul müdürü olduğundan iş atılmaya kadar giderdi. Tabii fark edilirse.
Ayağa kalkarken kararını çoktan vermişti. Ne kadar tehlikeli olursa olsun bunu yapacaktı, Malfoy'a Veritaserum içirecekti.
•
"Harry'ye neden söylemediğimizi anlamıyorum. Ayrıca senin hastane kanadında neler olduğunu öğrenmem gerekmiyor muydu?"
"Senin kadar düşünebiliyorum Ron. Malfoy orada yatıp duruyor ve uyandığında hiçbir şey söylemeyecek. Neden söylesin ki?"
"Hermione, ben seni zeki bir şey sanırdım. Cidden. Her şeyi bir kenara bırakıyorum da, Malfoy'a doğruluk iksiri verip onunla konuşmak ne demek? Ona nasıl içireceksin, Slytherin masasına gidip yemeğine mi katacaksın? Peki konuşma kısmı? Seninle yalnız olarak bir yerde konuşmak isteyecek mi? Ayrıca neden yalnız-"
"Ron, yeter! Tasarladığım şeyin mükemmel olduğunu söylemedim zaten, üzerinde konuşacağız ve sorunlar giderilecek."
"Neden Harry'ye söylemeyecekmişiz?"
"Çünkü gerek yok. Söylersek hem bizi engellemeye çalışır, hem de ne yapabilir ki katkı sağlayacak?"
"Bu zamana kadar her şeyi takım olarak yaptık. Bir şey sakladığımızda da olabilecek en kötü şeyleri yaşadık. Ondan bir şey saklamam."
"Saklamana gerek yok zaten. Bu iş birkaç saat içinde bitecek ve ona her şeyi söyleyeceğim. Ron, lütfen sadece iksiri almama izin ver. Sonra gidip Harry'ye anlatabilirsin."
"Çalmana yani?"
Hermione ikna çabalarına devam etmek istemiyordu. Ron neden bu kadar zor anlıyordu ki? Harry'ye söylemek onlara hiçbir şey kazandırmayacaktı. Aksine üstünde daha fazla düşünülmesi istenecekti ve her şey uzayacaktı. Bunu Draco Malfoy hastayken yapmak en mantıklısıydı.
"Ona söyleyebiliriz." dedi Hermione en sonunda. "Bir şey saklamak en son isteyeceğim şey. Ama acele etmemiz gerekiyor. Zaman kısıtlı."
"Gerçekten mi?" Ron şüphe edermiş gibiydi.
"Evet. Sence yalan mı söylüyorum?"
"Hayır ama neden fikrini değiştirdin?"
"Beni sorgulaman bitti mi yoksa devam edecek misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑶𝑵𝑳𝒀 | 𝐇𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫 𝐅𝐢𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧 | 𝐃𝐫𝐚𝐦𝐢𝐨𝐧𝐞
Fiksi Penggemar•Harry Potter Fan Fiction• Kitap esas olarak bir Dramione hikayesi değil, genel bir fiction hikayesini anlatmaktadır. Kapak ve kitabın adı düzenlenecektir. ~ Karanlık bir sabaha açtı gözlerini genç adam. Ne zamandan beri karanlıktı ki onun günleri...