Bölüm 33: Taraflar

2K 115 1
                                    

Bölüm 33: Taraflar

Kintaro yana yattı ve muhafızlarla birlikte batıya, tapınaktan uzak bir noktaya yöneldi.

Archanger’in aklından türlü şeyler geçmesine rağmen hiç birini hayata geçiremeyeceğini de biliyordu.

Ejderhasının sırtında geri döndü ve en yakınındaki muhafızla konuştu. “Anlatman gereken bir şey var mı?” Muhafız aceleyle cevapladı. “Tapınağa gelmeden önce durdurmak istedik ama makasa alındık. Çekilmemizi söylediğinde Port saldırıya devam etti ve bize zaman kazandırmak istedi. Sonucuysa çok kötü oldu; hem biz hem de onun için...”

“Ne düşünüyorsun?” diye sordu Arch, Kintaro’ya. Kintaro zihninde belirdi. “Port ile birlikte büyük bir yara aldılar ve oldukça da yorgun görünüyorlar. Tekrar meydana girmeleri ölümcül bir hata olabilir.”

“Adın ne?” diye sordu Archanger. “Hetat.” diye cevapladı muhafız. Otoriter sesi tüm muhafızların üzerinde belirdi. “Sürünün komutası sende. Batıya ilerleyin ve kıyıya ulaştığınız zaman kuzeye dönün. Mecbur kalsanız bile yakın temasta bulunmayın. Savaş başlıyor gücünüzü ona saklayın.”

Hetat, onaylarcasına başını salladı ve Archanger önüne dönerek, ejderhasının boynuna sarıldı. Kintaro daha da hızlandı. Önce küçük bir nokta halini alıp bir süre sonra da gözden kayboldu.

Kintaro tüm gücüyle kanat çırpıyordu. Sahil şeridine ulaştığında hafifçe yana yattı ve Cornost’a doğru ilerledi.

“Bizimkiler nerede sence?”

“Rainen ve Sancester’dan emin değilim, hala birilerini katlediyorlardır. Walcomir sanırım peşimizden gelecek ve Crangor da Galapagos’a yardım ediyordur.”

“Peki ya Port?”

“Cesur bir lider... Adamlarının hayatı için kendininkini sunabildiyse gerçekten onurlu bir adam demektir. Galapagos’un onu lider atamasına şaşmamalı. Neyse ki muhafızlar da yeterince erdemli. Geri dönüp onun için savaşabiliyorlar.”

“Yaşar mı dersin?”

“Galapagos defalarca hayat kurtardı Arch. Büyü yeteneği göz ardı edilemez.”

Archanger sessiz kaldı ve bir an önce Wernest’e ulaşabilmeyi umdu.

Kintaro Cornost’un doğu yamacına ulaştığında buraya ilk geldiği zaman neler hissettiğini düşündü.

İlk görevinde peşinde on iki muhafız ve dört dostu ile bu yamaçlara gelmişti. Cornost’u aşıp Wernest’e ulaşması ve prensle konuşması gerekiyordu. Daha önce yapılanların karşılığı ve prense olan güveni, ona yardım edeceklerini düşündürüyordu.

Kintaro yavaşça yükselmeye başladı ve Archanger, patikaya geldiklerini anladı. Yana eğilip altlarından geçen küçük ve pek bilinmeyen yola baktı.

İki düz çizgi halinde yeşil çimlerin arasında beliren kahverengi toprağın izi görünüyordu. Cornost’un geçilebilecek iki yerinden biri olan bu yamaç bir süre sonra dikleşiyor ve tırmanılamaz bir hal alıyordu. Yalnızca ejderhalar dik yamaçtan rahatlıkla geçebiliyor ve bu yüzden stratejik bir önem taşımıyordu.

Yamacın tepesine ulaştıklarında Kintaro bir kayanın üzerine kondu ve etrafı süzdü.

Şehrin yarısını ancak görebiliyordu. Çok yüksek olmayan binalar, sırasız bir şekilde dizilmiş ve karmaşık bir görüntü oluşturmuştu. Şehrin tamamı tahta binalardan oluşuyor ve dar sokaklarla birbirine bağlanıyordu. En kalabalık şehir olmasına rağmen Camprich ve Lennos kadar güçlü değildi ve askeri açıdan yetersiz kalıyordu. Archanger da bu yüzden Wernest’in yanında savaşmış ve onları desteklemişti.

Archanger Destanı: Birinci Kısım (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin