Aşkın Dönüm Noktası

Belki de Seviyorumdur

Yemeklerimiz bitti onu biraz daha dolaştırmak istiyordum fakat beni evine davet etti, arkadaşıyla tanıştırma konusunda çok ısrarcıydı. Arabaya binip Derin ve arkadaşının evine doğru yola koyulduk. 10 da apartmanın önündeydik.

Evde midir?

Evdedir evdedir gel hadi.

Apartmana girdik. 3. kata asansörle çıktık. Ve Derin kapının ziline bastı. 5 saniye kadar sonra kapı aralandı tahmin edin şuan karşımda duran kim? O yeşil maskenin altındaki, "Burcu sen misin?"

Karşımda iş arkadaşımı bu şekilde görmeyi kesinlikle beklemiyordum yüzünde yemyeşil tuhaf bir maske üstünde pijamaları saçları dağınık bir topuz ve ayaklarında dinozor ayağına benzeyen kocaman pençeli bir terlik. Gerçekten gülmemek için kendimi zorladım ama elimde değildi.

Kuzey Bey!

Pardon da siz.. tanışıyorsunuz oldu o zamaaaan ben gidiyim size iyi eğlenceler.

Burcu Derin'in kolundan tuttu ve dişlerini sıkarak "saçmalama kızım adamı tutup getiriyorsun sonra gidiyorsun nereye acaba geç içeri" dedi.

Derin önden ben arkasından içeri girdik ev oldukça düzenli ve çok şirindi. İkisi de karşıma oturdu. Burcu koltuğun kol koyma yerinde bağdaş kurmuş oturuyordu, bense Burcuyu inceliyordum onu bu haliyle tanımam bence bir mucize.

Eee hanımlar susmaya devam mı edelim?

O an Burcuyla göz göze geldim maskeden yüzü gerilmiş bir biçimde oturuyordu ve kendimi tutamadan güldüm. Oturduğu yerden maske diye sıçradı vallahi Derin bile korkmuştu o sesten.

Maske!! Aman ben maskeyi unuttum Kuzey bey, sizi görünce karşımda ben şimdi geliyorum.

Kendi kendine rezil oldum rezil diye söylenerek içeriye doğru gitti. Derinle göz teması kurmaya çalışıyordum ama müsaade etmiyordu. Daha sonrasında ayağa kalktı. "Ben kahve yapmaya gidiyim." Bende koltuktan hızla kalkıp "Yardım edeyim bahse girerim benden daha güzel kahve yapamazsın."

Bay çok bilmiş ne olacak. Misafirsin sen otur ben yaparım.

Ben neden çok bilmiş oluyorum, sana da yaranılmıyor yap bakalım o zaman sade olsun.

Bir kaç dakika sonra Derin kahvelerle Burcu'da üstünü değiştirerek gelmişti.

"Kuzey bey tekrardan kusuruma bakmayın."

Derin tek kaşını kaldırarak "Bu adam ne zamandan beri BEY acaba öğrenebilir miyim?"

Hoppala bu kızın git gelleri beni öldürecek sanırım. Sürekli dengesiz davranıyordu daha iki dakika önce aramız çok iyiydi şimdi ise bana çemkiriyor. Susmaya karar verdim hem sinirliyken çok tatlı oluyordu. Derinin suratına baktım gözlerimiz birbirine çarptığında gülümseyip kafamı önüme eğdim. Burcu'nun da Derin'in kolunu sıktığını fark edebiliyordum.

O benim çalıştığım şirketin sahibi Derinciğim.

Derin haklı ya.. bence bu bey kelimesini biz çıkaralım artık çok ciddi oluyor sıkıyor insanı bir müddet sonra.

Tabi böyle ciddiyete gelemezsin değil mi?

Derin'in neyi vardı pek anlamış değildim. "Sen bence o elindeki kahveyi içme gece çarpıntı yapar." Fincanı tek dikişte bitirdi ve masaya çarparak bıraktı. Ayağa kalktı; "Ben yatmaya gidiyorum iyi geceler size."

Kuzu erken değil mi daha?

Tavırlı ve katı bir sesle "Uykum geldi." dedi kız sanki kötü bir şey söylemişti. "E bana da müsaade bende kalkayım artık."