Her şey çok karmaşık

61 1 0
                                    

Derin;

Sevilmediğinizi hissettiğiniz anlar sizin de olmuştur, ama eğer olmadıysa dünyanın en şanslı insanı falan olabilirsiniz. Bir kaç ay önce evlendiğiniz adam, size tutkuyla bağlı sandığınız adam sizinle değil de başkası ile vakit geçiriyorsa sizle değil de sürekli başka bir kızın yanına gidiyorsa? Artık sizi saymadığını başka biri ile ilgilenmeye başladığını düşünürsünüz değil mi? Siz düşünmeseniz de ben düşünüyorum. Bir kaç gündür yanıma uğramaz oldu, baş başa asla kalamıyoruz. Ve bende ona söylemek istediğim şeyi söyleyemiyorum haliyle. Öyle umursamaz davranıyor ki artık beni eskisi kadar sevmediğini düşünmeden edemiyorum. "Derin saçmalıyorsun ben Duyguyu kardeşim olarak görüyorum." Madem kardeşin olarak görüyorsunuz bey efendi benden çok neden onun yanındasınız üstelik dün gece de onunlaydın bana çalışman gerektiğini söyledin. Uyumadım bekledim seni konuşmak için, saat 1 oldu uyumadım 2 oldu beklemeye devam ettim. Camdan dışarıya baktığımda ne gördüm biliyor musun? Dur sen zahmet etme ben söyleyeyim, Duygu boynuna sarılmıştı bir müddet öyle kaldınız. Sonra boynunu bıraktı bir şey söyledi ve tekrar sarıldınız. Uzun uzun baktınız birbirinize, gözleriniz birbirine değiyordu, sonra Duygu içeriye girdi sen durur musun, peşinden gittin. Çok geçmeden de yanıma geldin. Ne demek oluyordu şimdi bu? Aldatılıyor muydum? Gözümün önünde bana ihanet mi ediyordun? Bahçede onları bu şekilde görene kadar kendimi suçluyordum. Çok tepki gösteriyorum herkesi kırıyorum beni çok sevdiğini biliyorum neden böyle davranıyorum? Odaya kapanıp kendime bir sürü soru sordum Burcuyla da konuşmuştum beni terslemişti. Halbuki ben ona masum bir soru sordum " Burcu sence Kuzey beni bir başkasıyla.." Cümlemi daha bitiremeden bana bağırıp çağırmaya başlamıştı "Kuzeyden bahsediyorsun Derin kocandan öyle değil mi? Aşık olduğun adamdan bahsediyorsun? Ona güvenmiyor musun, ben bile onun böyle bir şey yapmayacağına adım kadar eminken sen nasıl olur da.. pes Derin ben sana başka bir şey söylemiyorum pes. Kuzey bu düşündüklerini duysa hayal kırıklığına uğrardı. Adamın gözü senden başkasını görmezken nasıl bu kadar kör olabilirsin?" sinirlenip odasından çıkmıştım bir anda bu kadar neden yükseldiğine anlam bile veremiyordum. Kendimi suçladım hatta Kuzey'in yanına gidip özür bile dileyecektim. Eskiden olsa Burcu bana gayet sakin bir tepki verirdi beni dinlerdi bu şekilde ağzıma tıkmazdı sorularımı. Yanına çağırırdı saçlarımı okşardı beni neyin böyle düşündürdüğünü sorardı sonra kendi de gözlemler bana hak verip vermeyeceğine karar verirdi. Haksız olsam bile bana uygun bir  dille anlatır kötü düşüncelerimden bir şekilde uzaklaştırırdı beni. Belki de onun da morali bozuktur diye sesimi çıkarmadan çıktım odadan. Kuzey gelince Burcu'nun odasına girdi ve epey orada konuştular ablası da içerideydi sonrasında gelip özür diler diye düşündüm ama onu bile bana çok gördü. Herkes mi değişmişti yoksa bende mi bir sıkıntı vardı anlamıyorum. 

                                                              ********

Duygu aşağı Duygu yukarı, ben senin karınım hâliyle biraz ilgi bekliyorum. Aşık olduğum adam nereye gitti? Tanıyamıyorum artık bu adamı. Baktığım gözler onun değilmiş gibi, geceleri hissettiğim nefes bir başkasına ait sanki. Kocam kime dönüştü neler oluyor? Kafamdan çıkmak bilmeyen sorular ve ona sormak istediğim söylemek istediğim bir yığın şey. Dinlemiyor ne zaman yanına gitsem sonra diyor sonra konuşalım "Duygu'nun bana ihtiyacı var." Ya benim, benim sana ihtiyacım yok mu? Bebeğimiz karnımda gün be gün gelişiyor ama bunu sana söyleyemiyorum bile. Bunu sen erteliyorsun her seferinde. İlk sana söylemek istedim hamile olduğumu hala böyle istediğim için kimse bilmiyor. Ne zaman beni dinlemeyi düşünüyorsun, ne zaman katılacaksın bize. Bebeğimiz seni sormaya başladı bile. Duygu iyi kız ben de seviyorum onu kabul ama sence de olması gerektiğinden fazla vakit geçirmiyor musunuz? Bu kadar yakınlığa susacak değilim, Emel teyzenin yanında da açmıştık bu konuyu kadın kim bilir nasıl üzüldü mahcup oldu ama bu durumla beni sakın suçlama bunların hepsi senin hatan. Belki bunu siz aşırı kıskançlık olarak göreceksiniz ama ben kocamı kaybettiğimi hissediyorum. Hormonlardır belki dedim ama bunu hormona bağlamayacağım çünkü benden uzaklaşıyorsun ve bunu görüyorum. Beni ölesiye sevdiği günleri özlüyorum. Nil abla da sürekli Duygu'nun yanında, Kuzey ve Nil sürekli odalar arasında gidip geliyorlar biri Burcu'nun yanındaysa diğeri mutlaka Duygu'nun yanında oluyor. Benden bir şeylerin saklandığını sezmeye başladım evin içerisinde bir şeyler oluyordu ama ne? Bana söylenmeyecek kadar kötü müydü? Yoksa... Hayır aklıma kötü şeyler getirmeyeceğim.. Sakladıkları şey her neyse çok açık ki beni de ilgilendiriyor yoksa Burcu bunu benden hayatta saklamazdı kaldı ki Kuzey, Nil abla ve Duygunun da saklayacağını sanmıyorum.  Artık tahammülüm kalmadı Burcu işe günlerdir gitmiyor ve yemeğe de çok nadir iniyordu konunun benimle alakası vardı belki de. Dayanamayıp odasının kapısının önünde dikildim içeriye girsem mi girmesem mi uzun süre düşündüm. Neden bu odadan çıkmıyordu hem neden pat diye bizde kalmaya başlamıştı Allah aşkına neler oluyor? Kapıyı hafif aralayıp kafamı içeriye uzattım. "Müsait misin?" Her zamanki yerinde yatağın üzerindeydi. Ama hiç bir şey yapmıyordu sadece oturup perdenin arasından sızan güneş ışıklarına bakıyordu. Pişman olmuştum yanına daha önce gelmediğim için. "Müsaitim gel." Sakin bir şekilde beni içeriye davet etmişti çok bitkin gözüküyordu ne olmuştu benim hep deli dolu arkadaşıma? İçeri girip arkamdan kapıyı kapadım. Yatağın üzerine oturup suratına bakmaya başladım ama yüzüme bakmıyordu. Belki de bir şeyler söylememi bekliyordu. Ama söyleyecek bir şeyim yoktu sadece onu görmek istemiştim. Aklına bir şey gelmiş gibi kafasını bana çevirdi ve gözlerini gözlerime kenetledi. Ne olmuştu onun koyu kahve gözlerine böyle ağlamaktan, uykusuzluktan öyle bir şişmişti ki öyle bir kızarmıştı ki göz altları mosmor olmuştu. "Kuzey gelmedi mi daha?" Nasıl ya bana gerçekten bunu sormuş olamaz. Sakin ol Derin belli ki morali çok bozuk ve konuşacak birilerine ihtiyacı var. İyi de ben ne güne duruyorum?! "Gelmedi daha." Ben bu gün erken çıkmıştım aslında iki gündür erken çıkıyordum zaten sırf Burcu ile konuşabilmek için ama o cesareti kendimde bu gün bulabilmiştim. "Gelince buraya yollar mısın?" Çıkmamı mı istiyordu yanından benimle konuşmak istemiyor muydu? Ama neden? "Benimle konuşmak istemiyor musun?" suratıma bile bakmadan "ne alakası var?" dedi. Gülmek istedim belki de ağlamak bağıra bağıra "bilmem, ne alakası var acaba, çok düşündüm can dostum benim her şeyim neden benim suratıma bile bakamıyor ya da bakmak istemiyor, çok düşündüm ve sana sormaya geldim." Sesimi kontrol edememiştim Burcu da şaşkın bakışlarını gözlerime dikmişti bu çıkışı benden beklemiyordu tıpkı geçen gün benim ondan beklemediğim gibi. "Ne diyorsun Derin?" Saf ayağına yatmaya da bayılıyor herkes nedense. "Günlerdir Kuzeyle, Nil ile konuşuyorsun ama bana gelince suratıma bile bakmıyorsun bilmediğim ne var? Ne kadar çok anlamaya çalışsam da olmuyor her şey o kadar karışık ve saçma sapan geliyor ki." "Gerçekten bilmek mi istiyorsun?" Sesi o kadar yardıma muhtaç bir şekilde çıkıyordu ki. " Yanında olmak istiyorum." Burcuyu çok seviyorum benim başımdan onca olay geçerken bir dakika bile yanımdan ayrılmamıştı, sürekli beni avutmaya çalışmıştı günlerce benimle birlikte sabahlamıştı. Bana kucak açmış ve omzunda ağlamama izin vermişti. Ona yanlış yapan ben miydim yoksa?

Aşkın Dönüm NoktasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin