Kampın son günü gelmişti ve açıkçası hepimiz telefonsuzluktan ve internetsizlikten biraz sıkılmıştık ama daha çok sohbet etme şansımız olmuştu ve daha önemlisi Derin'i daha uzun görebilmiştim. Grup olarak takılsak da Derin ile geceleri baş başa oturuyor çeşitli konular üzerinde duruyorduk. Ve ben bu hafta karar verdim evlenme teklifini dönünce yapacaktım umarım uygun hava şartlarıyla karşılaşırım. Sevdiğim insanlarla birlikte koskocaman 1 hafta su gibi akıp gitmişti. İşten belki biraz kaytarmış olabiliriz ama bu güzel haftadan sonra hiç kafamı kaldırmadan çalışacağımı bilseydim bile bu altın değerindeki zamanı hiç bir şeye değişmezdim. Eşyalarımızı toparladık çadırlarımızı arabanın bagajına yerleştirirken Derin " Arada yapalım böyle kaçamaklar çok iyi oluyor"dedi.
Bence de yapalım baş başa mesela.
Gülümseyerek eşyaları elime bıraktı. Ve diğerlerinin yanına gitti. Ona olan sevgimle dolup taşıyordum ona olan hislerimi kendime bile anlatamazken ona nasıl kelimelere dökecektim. Onun yeşillerine bakarken kaybolmayı bir tebessümüyle beni gözlerinin derinlerinden çekip almayı nasıl başarıyordu bilemiyorum. Ama onun gözlerinde boğuluyordum aşktan boğuluyordum sevgiden boğuluyordum ama bu öyle bir boğulmak ki nefessiz kalmak değil tam aksine ciğerleriniz patlayacak kadar havayla doluyor, doluyor doluyor ama o aldığınız nefesi geri veremiyorsunuz ta ki onun bir gülüşüyle. Bu aşk mı farklı bir şey mi bilmiyorum bildiğim tek bir şey var. Derin'e hissettiğim şey her neyse ona olan sevgimi simgeliyordu ve ben buna aşk değil kaybolmak diyorum. Çünkü onun derinliklerinde kaybolmak yaptığım en iyi şey. Her gün kayboluyorum, her göz göze gelişimizde yüreğim bir kuş misali kanat çırpıyor o da biliyor onu ne kadar sevdiğimi o da biliyor onunla evlilik hayalimi. Zamanı geldi....
1 AY SONRA
Yelkenlideyiz Derinle ilk defa binmiştik bana sürekli bir çocuk gibi sorular soruyor ama başına ne geleceğinden bir haber. Bu yelkenlinin yelkenini açtığımda olacaklar onu mutlu edecek.
Neyi bekliyoruz?
Rüzgarı.
Ne zaman açacağız bu yelkeni?
Sen ipin o ucunu tut ben bu taraftakini tutuyorum şimdi diye bağırdığımda tüm gücünle asıl anlaştık mı?
Anlaştık.... Peki ne zaman..
Şimdi!!
Yelken açıldığında yelkenin üzerindeki fotoğraf bir güneş gibi doğdu denizin ortasına. Resmin altındaki yazıyı okumasını bekledim bir müddet. " Güneşim olur musun?" Hafif bir tebessüm ettiğini gördüğümde diz çöktüm. Ve o klasik tek taş çıkarma merasimi.
Sevgilim, hayatıma anlam katan meleğim. Gözlerinle umut ışığım olduğun gibi bir tebessümünle hayatımı aydınlattığın gibi bana evet diyerek dünyamı da aydınlatır mısın? Güneşim olur musun? Her sabahım seninle başlayıp her günüm seninle bitsin istiyorum. Uyandığımda ilk seni görmek gün sonunda da en son senin sesini duymak istiyorum. Uyurken nefesini, varlığını hissetmek, tüm gece kokunla huzur dolmak istiyorum. Her yeni günümde yanımda senin olmanı istiyorum. Ne diyorsun güneşim olacak mısın?
Derin karşımda gözyaşlarının ardı arkası kesilmeden suratıma bakıyordu. "Seni çok seviyorum" dedi sadece, yüzüğü parmağına geçirdim ve ayağa kalkıp ona sımsıkı sarıldım. Daha sonrasında yelkenlide oturup birbirimizin ve tabi ki bu güzel günün keyfini çıkardık. Hava kararmaya başladığında ayaklandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Dönüm Noktası
RomanceKuzey'in hayatında bilmediği o kadar çok şey var ki, belki de kim olduğunu bile bilmiyor. Önüne bir fırsat çıkıyor denize düşmeden yakalaması gerekiyor o fırsatı yoksa ellerinin arasından kayıp yok olacak. Aslında hayatını tam anlamıyla yaşanacak bi...