14.bölüm

2.5K 218 69
                                    


                                                  ***

İlk oyuncağım bir kılıç.

İlk kalp atışım, yalmanın üzerinde gördüğüm yüzündü. 

Kaderim olduğunu itiraf ettiğinde, inandığını bile anlamayan kalbime kırılma. 

Çünkü Aşktan bihaber çocuktu yüreğim. 

Şimdi bak ona; her çizgisi sensin, yazgımda ki gözlerine yemin olsun

                                     ***   

Adala koşarak gitti annesine. Heyecanı minik bir kuş olmuş peşi sıra hatta içinde, sol yanında esiyordu adeta. Sonunda bir yıldır beklediği gün gelmişti ve bugün ilk dersini alacaktı. "Anne, anneciğim bana yardım et!" diye kapıdan girer girmez kim var kim yok demeden haykırdığında Kalilah korkuyla ayaklandı.

"Adala, gece ışığım ne oldu?!"

"O dedi ki beşte dersler başlayacak, gel!" Adala'nın dili dolanıyor, nefesi boğazında demir bir lokma misali tıkanıyordu. Kalilah ise ondan bir cevap alamayacağını anlayınca Efide'ye döndü, soru dolu nazarlarla.

"Efendi Aasraf, saat beşte kılıç çalışmalarına başlayabileceklerini söyledi hanımım."

"Evet! Evet başlıyorum ama 'bunlarla gelme' dedi" derken üzerinde ki ipek elbisenin göğüs kısmını çekiştiriyordu ve ilk defa bu süslü elbiseleri sevmedi. Zira Aasraf'da sevmemişti değil mi? Sahi ne giyecekti ki?!

 "Anne anne ben ne giyeceğim?!" Kalilah kızının heyecanı ile gülümsedi ve az ilerde oturan misafirlerine belli etmeden kızını yatak odasına çekti Efide ile birlikte. Elbise dolabının oymalı yüzeyine döndürdü kızını ve "Gözlerini kapa, ışığım" dedi. Adala ne olduğunu anlar gibi olsa da acabaları ile birlikte kapadı turkuaz mavisi gözlerini.

Kalilah kızı için diktirdiği giysiyi çıkardı dolaptan sevinçle "Al bakalım gecenin kızı. Babam benim için böyle bir elbise diktirmişti. 'Kılıcı öğreninceye kadar fistan değil, bunları giy' demişti. Ama sen de sadece kılıç çalışmaları sırasında giyeceksin anlaşıldı mı?" dedi.

Adala annesinin tuttuğu giysiyi süzdü ve heyecanla giymeye başladı. Aslında daha vardı çalışacakları saate ama ilk defa giyeceği bu kıyafetin cazibesine kapılmıştı bir kere. Efide ise dehşetle bakıyordu o şeye. Hanımı Kalilah, Adala'nın bunu giymesine nasıl izin verirdi?!

Bu sırada hizmetçilerden biri elinde ki notla odanın kapısında başı yerde bekliyordu. Kalilah notu aldı ve "Işığım, Aasraf Bin Arram hemen şimdi derse çağırıyor seni" diye kızına konuştuktan sonra Efide'ye dönüp "Adala'nın yanından ayrılma asla, ders bitince bana gelin derhal. Kimseye de bir şey söylemeyin" dedikten sonra kızları gönderdi. İçeride ki kadınları da göndermesi gerekliydi zira oğlu Malik'e oynanan oyundan henüz haberdar olmuştu genç kadın.

Şarani bu kez sınırlarını fazlasıyla aşmıştı ve cezasını kendi elleriyle vermesi şart gibi duruyordu. Kalilah oğlunun yanında olmasa da, onun ardından saklı bir dağdı ve kimselere, hatta bu küçük oğlu da olsa Malik'in yeri olan bir mertebeyi verdirmeyecekti. Şarani bu topraklarda büyümemiş bir Esved'di kendisinin aksine. Şimdi topladığı adamların hepsi Kalilah'ın baba yerine sevdiği yaşlılar, zamanında onunla kavgaya tutuşan gençlerdi, yani dostlarıydı. Yine de aile içi bir siyaset yapacaklarsa, Kalilah onlara da güvenmeyecek kadar akıllı bir kadındı.

Gizlice hepsine, uyarı niteliği açıkça belli olan, belki biraz da tehdit içerikli bir not gönderdi. 

"Ben Abul Bin Esved'in kızı Kalilah Bin Esved. Bu gün yapacağınız toplantı sahte bir gösteriden ibaret, bunu sizlerde biliyorsunuz. Çünkü babamın ilk torunu kim ise liderlik yalnızca onundur, bu asla değiştirilemez!

Çöl Kırağı (Kum Diyarı Aşkları-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin