Çöl Kırağı (Kum Diyarı Aşkları-2)

20.bölüm

    İyi Okumalar canlarım :****                         

                                   *** 

Afrah sırrını gözlerinin damlasında gördüm, ya habibi! 

Ruhum kirpiğinin ucunda, baktığın her kadında kanıyor.  

Ben ki boyun eğdim emrine.

Kaybettiğim kalbimi aramadım sana emanet diye.

Oysa sen çölün sıcağını benden sevgili mi bulursun?

İstediğin buysa, ben senin çöllerin de gecede olurum.

                                        ***

 El- hana (Kına) günü...

Adala'da heyecanlıydı diğer kadınlar kadar. Bu gün el- hana süslemesi yapacaklardı ağabeyi Malik'in âşık olduğu kadına ve ilk defa görecekti o kadını. Acaba dedikleri kadar güzel miydi en çok bunu merak ediyordu genç kız?

Annesinin ışıldayan yüzüne hüzünle baktı ve ağabeyine olan sevgisinin üzerine örttüğü o saydam nefret örtüsü içini titretti bir kez daha. Nasıl olur da annesinin olan hakkını ağabeyi zorla elinden alabilirdi? Malik ve karısının birkaç hafta önce olan nikâhının ardından, annesini büyük bir aşağılamaya maruz bırakmıştı sevgili emir hazretleri ağabeyi...

Geleneklere göre; bir çift evlendiği vakit, kadının masumiyetinin kanıtı erkeğin annesine müjdelenirdi, anne de hediyesini sunardı. Oysa ağabeyi bu geleneği yerine getirirken, annesine değil de sultan Aldin'in eşi Kedma sultana gitmişti. Annesini ilk defa bu kadar üzgün ve hırpalanmış görmüştü Adala. Şimdi ise annesi umutla gülümsüyor, elinde tuttuğu altın hana kâsesini bile kimselere vermek istemiyordu.

"Abla, anneme bak, sanki el-hana ona yakılacak gibi mutlu" Adala, kız kardeşi Lanazir'in gülümseyen yüzüne baktı sevinçle ve ardından yeniden döndü annesine. "Haklısın güneşin kızı, annemiz bu gün gelin almıyor da, gelin oluyor gibi ışıl ışıl."

Kedma sultan fısıldayan iki kıza baktı çatık kaşlarla. Yıllardır içinde büyüttüğü umutları vardı bu iki genç kız için, ama hiç biri yerine gelememişti ne yazık ki. Onları da avucuna almak için iki yeğenini onlarla birleştirmeyi düşünmüş ama Kalilah engeli yüzünden gerçekleşmemişti bu dileği. Hatta en son girişimini birkaç hafta önce Aldin'in kulağına fısıldamış ve kabul görerek Adala Bin Esved'i sevgili ağabeyinin oğluna uygun gördüğünü bir kez daha ima etmişti.

Artık imaları bir kanara atarak açıkça evlenmelerini söylese de hem kızın kendisi, hem Kalilah saygılı bir üslupla geri çevirmişlerdi, Kedma'yı. Yine de hala umutları vardı bu konuda ve vazgeçmeyecek, Kalilah'ın iki güzel kızı kendi gelinleri olacaktı. Zira Esvedlerin emirası olan bu iki kız oldukça kıymetliydi her yönden.

Kara gözlerini gezdirdi çevresinde Maya'dan bir iz bulma korkusuyla. Kızı bu aralar şuursuzca hareket ediyordu ve Kedma korkuyordu bu tavırlarının sonunda kızının canından olmasından. Neyse ki Kalilah'ın kızları ve birkaç Esved kadını dışında kimseler yoktu.

Malik kendisini defalarca kez uyarmıştı karısına kimseleri yaklaştırmaması için ama dinlemeyen kadın bir oyunun peşine gelmişti Güvercin saraya. Bu oyundaki en etkili piyonu da gözleri Malik'in hasreti ile kapanan Kadın Kalilah'ın ta kendisiydi.