Gelecek bölümden alıntı

2.8K 183 77
                                    


Adala kapısının önünde nöbette gibi dik durmaya çalışan adamı gördüğünde saklayamadı şaşkınlığını. Böyle büyük müydü gerçekten bu adamın kalbi, yoksa göstermelik miydi sevdası. Hamada'nın yorgunca açılan gözlerine baktı umutla, zira başka birini sevmeyi istiyordu kalbi kırık kadın.

Esved gözleri, bir zalim sevgili tarafından doldu sevilmediği için, kalbi ise bir umut rıkkisi eşliğinde attı ince ince. Seviliyordu bu kapkara gözlerinde öldürücü bir gaddarlık olan kocaman adam tarafından. Elinden tuttuğu adamı odasının sakinliğine çekerken içi titredi Aasraf Bin Arram'ın laneti yüzünden.

İhtimam gösterilmeyen aşkı Nayef Hamada el Saiyni için ne denli kıymetliydi açıkça görüyordu genç kadın. Yatağının üzerine otururken adamı da çekti beraberinde. Karnına dikkat ederek uzandı bu kez dev boyutlardaki cibinlikli yatağa ve yanına uzanan adamın hüzünlü gözlerinde kaybetmek istedi kendini.

Yüzünü okşayan kalın parmakların soğukluğu ile kapadı bir dantel gibi işlenmiş kirpiklerini, okyanuslar gibi karışan gözlerinin üstüne. İhanetlik sarmıştı birden bire kalbini ve ilk hıçkırığın ardından, daha da şiddetlisi yayıldı iki can arasında. O an bir şefkatle sarılan kollara bıraktı kendini. Yüreğinde kızıyordu onu istemeyen aşığına, kızıyordu kendine ihanet eden adama ama bir yanı 'gelse' diyordu 'gelse sarsa beni, hiçbir şey umursamam sararım onu. Severim yine kaldığım yerden ama gelmez.' 

"Sen görüntüsü karanlık bir gecedeki yıldızlar gibi olan bana tutkunsun El Saiyni, ben ise geceye vurgun. Sen aşk istersin benden, muhabbet gözler kalbin lakin benim dilim lâl bir sevdaya döner sadece. İhaneti göğüsleyen bir adama vurgun arzularım. Söyle benden sana eş olur mu?"  

Hamada derin bir nefes çekti sigaradan ağırlaşmış ciğarlerine. hıçkıra hıçkıra ağlayan kadının ne demek istediğini öyle içten ve güzel anlıyordu ki gaddar kalbi kırıldı ilk defa. ağlamazdı hiç bir Saiyni ve kendisi de ağlamayacaktı lakin savaşacaktı o adamın aşkıyla. Adala kendi yanındaydı diğer adamın değil. Onu burada tutmak için gerekli ne varsa yapacaktı kesinlikle.

 Ne geçmiş bir aşk ayıracaktı bu muhteşem yaratığı kendisinden ne de bir başkası. Hayır buna cesaret edenin başına taş olup yağardı Hamada, zehirli bir hançer olup acımadan öldürürdü. Bu kadın ve bebekleri bundan sonra yalnızca kendisinin yanında huzuru bulabilirdi ve bunu ona da ıspatlayacaktı, hem de en kısa zamanda.

"Benden sana layık bir eş olursa, sen benim huzursuz ömrüme, bir lahza ışık  olursun ancak güzel Adala. Gör bak kalbim senin için nasıl da çırpınıyor, senin kalbin bir başkası için çırpınsa ne olur ki. Ben seni sualsiz sevdim, o sezdiğim zalimliğin bile öyle güzel ki, gecenin yıldızları da neymiş senin yanında. Sen dile benim gündüzüm ol, sen dile benim cennetim, cehennemim ol ama sen dile."























Çöl Kırağı (Kum Diyarı Aşkları-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin