Sinirlenmiştim ama belli etmek istemiyordum. Kız öylece kurulmuştu masamıza. İzin almayışı aralarının samimi olduğunu gösteriyordu galiba, emin değildim. ‘ İrem’i bulunca beni unuttun’ demişti. Bu da mı eski sevgilisiydi yoksa? Neden olmasın adam karizmanın yaşayan, can bulmuş haliydi neticede. Suratımı ifadesiz tutmaya çalışarak cevap verdim.
“ Benden çok bahsedilmiş galiba. Ben Burçin ve evet Arda’nın bakıcısıyım” dedim.
Kız beni bir süre inceledikten sonra oturduğu yerden elini uzatarak
“ Ben de Simay” dedi. İrem gibi onun da seninle tanıştığıma hiç memnun olmadım demesini bekledim ama bir şey demeden bana bakıyordu. Yüzü ne düşündüğünü ele vermiyordu ve masada ciddi bir sessizlik olmuştu. Simay, en sonunda Suat’a dönerek
“ Sizin sevgili olduğunuz doğru mu?” dedi.
Aynen böyle sordu yaaa. Benim ağzım beş karış açılırken Tamer gözlerini kısmış bakışlarını Suat’ tan çekmiyordu. Suat, elindeki peçeteyi buruşturarak önüne fırlattı yüzü öyle sertti ki onun yakışıklılığından kendimi alamadan baktım. Vereceği cevabı beklerken dudaklarımı dişliyordum. Ya benim hoşuma gitmeyecek bir şey duyarsam diye içim içimi yiyordu. Aklım, fikrim tamamen ağzından çıkacak sözlere odaklanmıştı.
“ Evet, Simay, Burçin benim sevgilim”
Gözlerim bana bakan Suat’a sevgiyle bakıyordu. Bana gülümsedi. Ah bu gülümseyiş kalbimi tekletmişti. O an damarlarımda ki kan kurumuştu. Yaşam enerjimi, şifamı yine onun sözlerinden aldım.
“ O daha bilmezken benim olduğunu ben biliyordum. Burçin benim kadınım”
Tamam, güzel sözlerdi bunlar ama o ne yaaa kadınım off ne düşünürlerdi şimdi bunlar benim için. Kim bilir ne dedikodular yaparlardı. Tanımadığım insanların ne düşüneceği umurumda değildi ama gözlerini benden almayan Tamer’e karşı mahcup hissetmiştim kendimi. Kaçamak bakışlarla Tamer’e baktım ama yüzünde hem kızgınlık, hem şaşkınlık ve bolca da kırgınlık vardı. Tamer’in bana baktığı gibi Simay’ da Suat’a bakıyordu. Cevabı yeni duymuş gibi ağzı açıldı
“ Suat, sence çok acele etmiyor musun? Biliyorsun daha kalbin çok yaralı. İrem’in kalıcı olmayacağını zaten biliyordum ama bu kızı sahipleniyormuş gibi duruyorsun. Yapma kendine zaman ver. Beğenileri aşk sanma”
Suat öyle baktı ki bunun arkasından hiç te hoş bir şey gelmeyeceği belliydi. Sandalyesini biraz geri ittirerek daha da yayılarak oturdu. Kendini sakinleştirmeye çalıştığını anlıyordum çünkü masada çocuk vardı.
“ Sana hesap mı vereceğim Simay. O arkadaşına da söyle ben Burçin ile beraberim. Anlıyor musun beni. İrem artık benden uzak dursun. Ayrıca kalbim yaralı falan değil. Geçmişi kadınımın yanında böyle açmanda büyük bir hata ama arkadaşlığımızın hatırına bunu bu seferlik görmezden geleceğim.”
“ Suat, Burçin hayatına gireli ne kadar oldu ki kadınım deyip duruyorsun? İşte bu yüzden hala yaralı olduğunu düşünüyorum ben. Hemen sana ait sanıyorsun”
İkisi sanki biz yokmuşuz gibi konuşuyorlardı. Tamer elindeki çatalı bırakmış ellerini çenesinin altında birleştirmişti. Yüzü öyle asıktı ki on dakika önce kahkahalar ile gülen o değildi sanki. Acaba Suat’la beni öğrenince mi diye düşünürken bana olan bakışları geldi aklıma. Yok canım benden hoşlanmış olamaz değil mi? Ahh ne güzel yemek yiyorduk biz neden geldi ki bu kız yanımıza. Böyle düşünürken bir yandan sessizliğimi koruyarak Suat’ın ne cevap vereceğini bekliyordum.
“ Kokusunu duymadan, avucumun altında kalbinin atışını duymadan uyuyamayacak kadar”
Simay’ın kaşları hayretle havaya kalkarken. Ben içimde depremleri yaşıyordum. İçim birden enkaza dönmüş sonra onun bana o bakışı sayesinde içimdeki kentleri yeniden kurmuştum. Bana muhteşem bir şekilde gülümsemiş ve sandalyesini eline alarak karşımdan kalkmış ve yanıma koymuştu. Kolunu omuzuma sararak saçlarıma bir öpücük kondurmuştu. Onun bu haline ilkin şaşkınlıkla bakan Simay’ ın yüzünde kocaman bir gülümseme oldu. Allah allah kızmamış ya da kıskanmamış mıydı şimdi bu kız. Nasıl bu kadar samimi gülümseyebiliyordu? Elini uzatıp elimi tuttuğunda deminki ses tonu gitmiş ve çok daha yakın bir ifade ile
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİĞER YARIM
RomanceKafamı dayadığım camdan yola bakarken birden içime oturdu geçmişim.. Çok değil bir sene öncesinde nasılda bambaşkaydı her şey… Sevdiklerime veda etmek zorunda kalmış Arda’mla baş başa kalmıştık.. Şimdi her şeyden habersiz yepyeni bir dünyanın kollar...