5. Bölüm

24.4K 1.5K 20
                                    

“ Ben burada kalabilirim Suat Bey siz gidip dinlenebilirsiniz” dedim fısıltıyla ama buz gibi çıkmıştı sesim. Hiç istifini bozmadı oturduğu yerden bana bakmaya devam ediyordu.

 Ben eğilip Arda’ yı yanağından sessizce öperken odanın kapısı açıldı ve Nilüfer’ in annesi girdi içeri beni görünce gülümseyerek

“ geçmiş olsun yavrum, nasılsın ağrın sızın yok ya” anne kız çok iyi insanlardı bunlar.     

 “Teşekkür ederim iyiyim, Arda’nın yanında kalmak için gelmiştim siz gidip dinlenin lütfen” 

 “ Aman yavrum!  Hiç olur mu öyle şey  uzun yoldan geldin, hem başın yarıldı kıyamam. Hem doktor da dinlenmeni istedi” dedi ve beni kibarca kapıya yönlendirdi   “ teşekkür ederim size” dedim.

Kendi odamın kapısını açıp içeriye girdim kapıyı tam kapatmak üzereyken ‘bay ukala’ da peşimden girdi. İlerledim ve yatağın ucuna oturdum. O na ‘ neden buradasın’ der gibi baktım ama pek oralı olmadı. Ayakucuma kadar geldi ve  “nasılsın”  dedi.  

Yüzüne bakmadan “ benim için zahmet edip doktor çağırmışsınız sağ olun ama bunu ödemek isterim….”  “ yani doktor ücreti ne kadarsa lütfen söyleyin”   dememle elini uzatıp çenemi hızlıca kavrayarak yukarı kaldırdı.

Gözlerinden alev çıkıyordu sanki odanın ışığından mı bilemem ama gözlerinin rengi şu an siyaha çok yakındı.  Ani hareketten dolayı canım yanmıştı ona belli etmek istemediğim için ağzımı sımsıkı kapattım yoksa ‘ahhh’ diye inleyecektim. Elini çekmeden öylece bana bakıyordu tutuşu çok sertti. Gözlerinde bir ifade aradım ama anlamdıramadığım kadar derindi bakışları. Gökyüzünün suyla birleştiği yer gibi uzak.

“ Eğer elinizi çekerseniz cüzdanım çantamın içinde hemen verebilirim” dedim.

Elini çekmeyişi canımın yanmasına neden oluyordu istemeden ahh diye inledim bunun üzerine hemen elini çekti. Yüzüme o kadar dikkatli bakıyordu ki

“ Sen konuşmadan duramaz mısın hiç” dedi. 

“ Siz benim sorularıma cevap verdiniz mi?  Immm bir düşüneyim hayır vermediniz. Eee o halde ?" Şu an ne kadar sinirli olduğu umurumda bile değildi. Kendimi kötü hissettiriyordu.  Ayağa kalktım şaşırdı galiba, bana bakışları değişti elini uzatıp yaramın üzerindeki sargı bezine dokundu. Birden arkasını döndü ve gitti. Onun arkasından kendi kendime söylenirken odama getirilmiş valizimi açıp içinden penye şort ve tişörtümü aldım. Askılı oluşu kafamdan daha rahat geçmesini sağlayacaktı. Üzerimi değiştirdiğimde valizimin içinde diş fırçamı aramaya başladım. Taa en alta koymuşum ama ne yapayım nasıl ağlayarak koydum bunları, ben nasıl üzülerek…

Banyoya doğru gitmek üzereydim benim de odamda bir banyo var ama küveti öyle güzel değil…

‘ bay sinir’ kendisine torpil geçmiş diye düşünürken kapı açıldı… Sinirlenmiştim  

“ Kapı çalmayı size öğreten olmadı mı” diye sordum sinirle..               

“ Bir daha ki sefere çalarım” dedi. Rahatlığa bak yaa….        

“ Yani demek beni göndermeyip,  burada kalmama izin vereceksiniz öyle mi ?”  

Gülümsedi ve elimden tutarak pencerenin yanındaki koltuğa oturttu. Ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Gidip ışığı açtı ve odanın her yeri aydınlandı.  O zaman elindeki ilk yardım çantasını gördüm. Öyle korktum ki kesin gözlerim koskocaman olmuştur şimdi..

 “ O çanta ne için? haaa demek ki iki dikiş gözünüze az geldi ve sizde daha çok acı çektireyim dediniz öyle mi ?” daha sözümü bitirir bitirmez kahkaha atmaya başladı. Kabul ediyorum o asık suratına öyle gülmek daha çok yakışıyor… Diğer koltuğu karşıma çekip, sehpaya çantayı koydu. Her hareketini dikkatle izliyordum.                 

“ Bu şimdi neden gerekli ben korkarım ama” dedim. Ellerim şimdiden buz gibi olmuştu.

“ Kanıyor, sargı bezini değiştireceğim” dedi.

Ellerine beyaz bir sıvı döktü. İşini ciddiye alıyordu belli bu arada bana hiç bakmıyordu.  Sargı bezini nazikçe çıkardı ama çok korkuyordum, pamukla silecekti akan kanı tamam ben kan falan hissetmemiştim ama bu korkmama engel değildi. Pamuğu tam yüzüme sürecekken birden refleksle elini tuttum      

“ acıtma lütfen” sesim ağlamaklı çıkmıştı..

 Gözlerini yaranın olduğu yere sabitledi.

“ Ellerin bu kadar korktuğun için mi buz gibi yoksa bana bu kadar yakın olduğun için mi” dedi.

DİĞER YARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin