Geri geri sakince uzandım. Mümkün olduğunca ona değmemeye çalışıyordum. Ama pek te kolay değildi. Bu yatak tek kişilikti offf… Gözlerim yanıyordu ve boğazım çok ama çok acıyordu en son ne zaman bu kadar hasta olmuştum hatırlamıyordum bile…
İstanbul’a geç gitmek hiç te iyi olmazdı benim için. Arda’dan bu kadar uzak kalmak ne bileyim onu başkasına emanet etmek ne kadar mükemmel insanlar olsa da içime çok sinmiyordu…
Düşüncelerimin içinde kendimi boğarken ağzımdaki elimi çekiştiren Suat’a baktım yan yan. Ben daha tırnaklarımın yanındaki etleri yediğimin farkında değildim. Alışkanlık yapmasaydım bari bunu.
“ Ne düşünüyorsun Burçin?”
Gözlerimi tekrar kapatarak
“ İstanbul’a geç gitmememiz gerektiğini”
“ Yapacak bir şey yok iyileşmeden olmaz”
“ Anlamıyorum ne alaka ya, hasta olsam ne olacak sanki arabayı ben kullanacağım”
“ Tamer yatıp dinlenmen gerektiğini söyledi”
“ Suat bazen çok sıkıcı olabiliyorsun”
Sesi çıkmıyordu benimde gözlerimi açıp ona bakma cesaretim yoktu. Yatakta kımıldanma oldu herhalde bana sırtını dönmüştü merakıma yenik düşerek tek gözümü açarak baktım. Baktım ve bakmamla iki gözümü birden sımsıkı kapattım bana bakıyordu…
Yüzü yüzüme çok yakındı. Yanakları, sakalları, cildi daha ne kadar güzel olabilirdi. Kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. Boynumdaki damarın her atışını omuzlarımda hissediyordum adeta.
Neden yapıyordu bunu bana…
Neden bana bu kadar yakın duruyordu…
Neden aklım sadece onla dolamaya başlamıştı…
Arkamı bile dönmeye kalksam şu anki durumda ona değmeden olmazdı. Bezgince pes ederek
“ Ben hiç rahat değilim içeride yatmak istiyorum” dedim. Sesim izin ister gibi çıkmıştı, kızmıştım kendime yaa
“ Yanımda kal”
“ Ama olmaz yani…. Şey ben gitmeliyim”
“ Burçin gözlerini aç ve bana bak”
İstemsizce gözlerimi açtım
“ Bırak seni seyredeyim… Nereye gittin Ömer’le?”
Her zamanki soru soran, hesap vermemi isteyen adam vardı yine karşımda… Gerçekten neden merak ettiğini bende muhakkak öğrenmeliydim.
“ Neden soruyorsun ki?”
Gözlerime öyle baktı ki oflayarak cevap verdim
“ Ömer’le sözleşerek gitmedim. Tamamen tesadüftü. Beni mezarlığa bıraktı ve sonra o gitti. Ben mezarlıktaydım annemi ve babamı görmeye gittim”
“ Peki Suat sen neden gitmedin kahvaltıya sevgilinle?”
“ Sen bunları boş ver dinlenmene bak”
“ Eğer bir daha bana soru sorduğunda cevap almak istiyorsan bana sende cevap vermelisin yoksa aynısını bende yaparım”
Bunları söylediğime bende şaşırıyordum gerçekten kendimi takdir etmeliydim. İçimden kendimi deli gibi alkışlarken nefesi yüzüme çarptı
“ Senin böyle bir lüksün yok. Ben sana ne sorarsam sorayım sen bana her zaman cevap vereceksin. Ve inan ki bugün senin için bir sondu. Benim bu kadar lafımı yediğim hiç olmamıştı ama bugün kesinlikle son oldu”

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİĞER YARIM
RomanceKafamı dayadığım camdan yola bakarken birden içime oturdu geçmişim.. Çok değil bir sene öncesinde nasılda bambaşkaydı her şey… Sevdiklerime veda etmek zorunda kalmış Arda’mla baş başa kalmıştık.. Şimdi her şeyden habersiz yepyeni bir dünyanın kollar...