18. BÖLÜM

23.8K 1.3K 35
                                    

Medya'da Suat var arkadaşlar oy ve yorumlarınızı bekliyorum :)

“ Buraya neden geldik?” Diye sordum ama sesim alışık olmadığım kadar ince fısıltı halinde çıkmıştı. O da benim kadar sesime şaşırmış olmalı ki aynı tuhaflıkla bana baktı 

“ Alışveriş yapacağız” derken sesindeki ton bakışlarındaki tuhaflığı çoktan örtmüştü.

Yerime daha bir yayılırken “ Buna ne gerek var?” dedim kucağımda birleştirdiğim ellerime bakarak

“ İn” diyen kalın sesiyle irkilsem de bu sefer dediğini yapmayacaktım. Hala inmediğimi gören Suat dışarı çıktı arabanın kapısını sertçe kapatınca ufak bir sarsıntı yaşadım ama başımı gayet dik tutarak benim kapımın önüne gelen adama bakmadım. Kapımı açıp çokta nazik olmayan bir şekilde tutarak 

“ Beni bekletme” dedi. Yüzüne bakmamaya özen göstererek arabadan indim ve mağazaya doğru yürümeye başladım. Onu beklemeden içeriye girdim. Çok hoş bir hanım beni karşıladı benim yaşlarımda olmalıydı. Kibarlığı karşısında mecburen bende gülümseyerek karşılık verdim ona. Bir an sonra mağazanın diğer çalışan kızları hep birden kapıya doğru bakıp fısıldamaya başladıklarında Suat’ın içeriye girdiğini anlamıştım.

Nasıl bir şey ile ilgilendiğimi soran bayana, sesimi duyuracak şekilde

“ Kendim için bakmıyorum. Beyefendi için buradayız” deyince şaşkınlıkla açıldı kızın ağzı.

Ne var yani bunda bu kadar şaşıracak bayan mağazası olunca erkekler alışveriş yapamayacaklar mı?. Hem belki eşlerine ya da sevgililerine alacaklar allah allah… Sonra acaba sevgilisine mi bir şey alacak diye düşünceler içimi kemirmeye başlayınca bütün enerjimin çekilip parmak uçlarımdan mağazanın yerlerine aktığını hissettim. Kendime bunun benim canımı sıkmaması gerektiğini telkin etmeye çalışsam da biliyordum işte bal gibi de canımı bu mevzu sıkıyordu. Neden olduğu konusuna kesinlikle girmeyecektim.

 Kıza bunu söylememin hemen ardından ayak seslerinden hemen yanımda olduğunu anlamıştım. Hoş parfümü ondan önce gelmişti yanıma ama neyse… Elini belime koyup beni biraz daha ilerleterek kıza dönüp

“ Burçin hanıma en son modelleri göstermenizi istiyorum. Çeşitli renklerde olabilir. Ayrıca ayakkabı da bakacağız. Lütfen çantaları oraya getirin” deyip belimdeki elini çekip elimi tuttuğunda kimsenin beni duymamasını dileyerek fısıltı halinde

“ Benim buradan alışveriş yapamayacağımı bilmiyor musun? Bu fiyatlar benim limitimin çok çok üstünde”

Lafımı bölerek aynı fısıltıyla “ Sen neyi beğendiğine kafa yor bir tek, bunları sana ben alacağım”

İşte şimdi bam telime basmıştı “ Ne sıfatla bana bunları sen alıyormuşsun acaba?”

 Bana vereceği cevap ne olursa olsun kızgınlığımı geçiremezdi. Elinin içindeki elimi öyle bir sıktı ki parmaklarımın yer değiştireceğinden şüphelendim. Elimi acıttığını anlaması için elime bakarken tutuşunu gevşetti. Kulağıma doğru eğildi ama aramızda yakın sayılamayacak kadar mesafe vardı yine de

“ Senin kesinlikle anlama problemin var Burçin”

“ Aman allahım aynısını şimdi ben düşünüyordum senin için”

Dememle elimi bırakıp beni oturtturdu. Yanına gelen diğer bayana bakma nezaketini bile göstermeden raflardaki ayakkabıların önüne giderek modelleri seçmeye başladı. Kızsa sadece ona bakıyordu ve yanakları şimdiden kızarmıştı. Kaç numara olacak diye soran kıza bakmadan bana o sert sesiyle

DİĞER YARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin