Bende onu çok özlemiştim. Ondan uzaklarda onun dokunuşlarını hayal ederek kendimi canlı tutmaya çalışmıştım. Ama şimdi yanımdaydı, gerçekti. Dokunuşu yanardağ misali kaynatmaya başlamıştı içimi, biraz daha devam ederse patlayabilir her yeri ateş sarabilirdi. Boynumda olan başını biraz çekince yanağını öptüm. Benden uzaklaşmasına izin vermeden, havluyla oluşuma aldırmadan boynuna sıraladım öpücüklerimi. Derin derin içime sindirircesine çektim içime kokusunu.
“ Varlığının verdiği huzuru hiçbir şeye değişmem” dedim ve dudağına bir öpücük daha kondurup geri çekildim. Çekildim çekilmesine ama aramızdaki mesafeyi sakince kapatarak ellerini omuzlarıma koydu
“ Ben senin resminle bile kendimden geçmişken, her nefes alışın canıma can katarken başkasının seni alıp götürmesi beni öldürmediyse bunun tek nedeni senin beni sevdiğini bilmekti”
Hemen parmaklarımla ağzını kapattım
“ Sakın, ne olur ölüm lafı etme, dayanamam, sensizliğin rüyaları bile çok zor. Günlerdir bir kâbus olduğunu düşündüm yaşadıklarımın ve uyanmama tek sebep senin varlığındı. Seni çok seviyorum”
Yanıma gelip sıkıca sarıldı. Sırtımdaki kemikler isyan etmeye başlamıştı ama sesimi çıkarmamaya çalıştım. Geri çekilmek isteyince izin verdi. Arkamı dönüp yatağın üzerinden giymek için çıkardığım iç çamaşırlarımı aldım. Dolaba gidip rahat bir eşofman altı ve bol bir tişört aldım elime tam banyoya gidecektim ki giyinmek için koluma dokunuşuyla durdum
“ Yanımda giyin”
“ Suat ben…”
“ Lütfen vücudunu görmeme, sana neler yaptığını görmeme izin ver”
“ Bunlar hiç önemli değil artık. Ben olmak istediğim yerdeyim ya hissetmiyorum bile”
“ Buraya gel”
Öyle bir ikilemde kalmıştım ki, çaresizlikle baktım gözlerine. Benim düşündüğümü görünce kararsızlığımı bitirmek için tek hamlede havluyu çekti üzerimden. Kanım kaynamaya yanaklarım kızarmaya başlamıştı hemen. Gözlerindeki duyguların hızına yetişmem mümkün değildi. Beni öyle uzun uzun süzdü ki…
“ Artık giyinebilir miyim?”
“ Yarın ilk iş hemen bir doktora gidiyoruz”
“ Tamam, ama önemli bir şey yok göreceksin”
“ Olsun, birkaç günde inanılmaz zayıflamışsın vitamin takviyesi isteyelim”
“ Suat, artık giyineyim beni daha fazla utandırma ne olur”
Elimden düşürdüğüm kıyafetleri alarak yatağın yanına çekti beni ve her bir kıyafeti tek tek o giydirdi. Gözlerimi kapatmıştım. Ama parmaklarının değdiği her yer hiç unutamayacağım bir sızı bırakmıştı bedenimde.
Benim gözlerim hala kapalıydı, beni yatağa oturttu ve birkaç çekmeceyi açıp kapattı. Ne yaptığını çok merak ediyor ama gözlerimi ısrarla açmıyordum. Önce sağ ayağımda hissettim parmaklarını. Heyecan içerisinde açtım gözlerimi ne yaptığını görmek için. Ayaklarımın altında gezindi tüy hafifliğindeki parmakları. Ağzımdan ismi döküldü istemsizce, bari onları görmeseydi “ Suat bırak ne olur” diye yalvardım
“ Ayakların nasıl böyle oldu?”
“ Aslında bunları…”
“ Burçin, ne olur anlat”
“ Beni kaçırdığının ilk gecesi o uyuyakaldı. Ses çıkarmamak için yalın ayak yaklaştım ve ceketinin cebinden arabanın anahtarlarını aldım sessizce, evin kapısının anahtarı da üzerinde asılıydı. Ben kaçacağım için o kadar mutluydum ki ayaklarıma batan taşları hiç hissetmedim bile”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİĞER YARIM
RomanceKafamı dayadığım camdan yola bakarken birden içime oturdu geçmişim.. Çok değil bir sene öncesinde nasılda bambaşkaydı her şey… Sevdiklerime veda etmek zorunda kalmış Arda’mla baş başa kalmıştık.. Şimdi her şeyden habersiz yepyeni bir dünyanın kollar...