22. Bölüm

393 53 12
                                    

Not: Hepimizin eksikleri var elbet. Demlenen Kalp' i yayımlamaya başladığımda bunu daha çok hissettim. Öyle olsa da ben de yeri çok ayrıdır. En uzun yazdığım hikayelerden olması bir yana gerçekten yazarken yaşadığım ilk hikaye. Her yer onlarla doluydu. İyi kötü yorumlarınızı eksik etmezseniz çok mutlu olurum. Allah' a emanet olun. ^^

'Hümeyra...'

Sabahtan beri Yasemin'in süt dökmüş kedi yavrusu bakışlarıyla kendisine söyleyeceği önemli şeyi bekliyordu. Fakat sabrının taşmasına az kalmıştı. Biraz daha ağzındaki baklayı çıkarmazsa ne tarz işkenceler yapacağını kafasında düşünmek yerine uygulamaya geçecekti.

'Yasemin kızıyorum ama.'

Bu kadar zor olacağını düşünmemişti Yasemin. Sonuçta en yakın arkadaşıydı. İç sesinin sorun da burada zaten demesine aldırış etmedi. Duygularını saklayan bir insan olmamıştı hiçbir zaman. Şimdi de olmayacaktı. Bir-iki saniye odada dolanan bakışları Hümeyra' ya döndüğünde kelimeler dudaklarından döküldü.

'Ben Umut' tan hoşlanıyorum.'

Gözlerini kucağında birleştirdiği ellerine çevirdi ve gelecek olan tepkiyi bekledi. Bir dakika iki dakika dört dakika...

Geçen zamanı artık sayamadığında iyice meraklanmaya başlamıştı. Tam kendini hazırlayıp soracakken Hümeyra' nın kendisine sarılan kollarına aynı şekilde karşılık verdi.

'Artık yenge mi diyeceğim sana?'

Üstündeki yük arkadaşının cümlesiyle toz olup dağılırken derin bir nefes aldı Yasemin. Kendini biraz geri çekip Hümeyra' nın samimiyetle parlayan yeşil gözlerine baktı.

'Birincisi ortada hiçbir şey yok, sadece benim duygularım bunlar. İkincisi kızmadın mı şimdi bana?'

Arkadaşının sevimli surat ifadesiyle sorduğu soru Hümeyra' yı gülümsetti.

'Tabi ki hayır, senden iyi gelin mi bulacağım? Ama kızdığım bir nokta var. Her şeyi en başından anlatıyorsun.'

Bu sefer arkadaşını çıldırtmadan anlatmaya başladı.

'İlk hastanede seni ziyarete geldiğinde karşılaştık...'

Yasemin hevesle konuşurken onu dinleyen Umut' tan habersizdi.

Umut annesinin istediklerini eve bırakıp çıkacakken adını duymasıyla istemsizce konuşmalara kulak misafiri olmuştu. Söylenilenlerle ise neye uğradığını şaşırmıştı. Elini kalbine götürüp biraz olsun sakinleşmesini bekledi.

///

Kafeye vardığında alışık olduğu yollardan geçerek arkadaki odaya ilerledi. Kapıyı çaldı ve ardından gelen sesle içeriye girdi. Hesapla uğraşan Asım Bey Andre' yi görünce hemen ayağa kalktı ve ikinci oğlunu kollarının arasına aldı. Andre elini öpmeye bile fırsat bulamamıştı. Böyle sıcak bir karşılama yaşadığı duygu yoğunluğuyla birleşince gözlerinden taşmıştı. Nihayetinde ayrıldıklarında Asım Bey oturması için işaret etti.

'Asım Baba ben ilk seninle paylaşmak istedim.'

Cümleye nereden gireceğine bir türlü karar vermezken Asım Bey' in sözleriyle donakaldı.

'Söylemene gerek var mı sanıyorsun oğlum? Gözlerindeki ışıltı kendini öyle belli ediyor ki? Allah yolundan ayırmasın seni.'

Nasıl böylesine içini okuyabildiğine yıllar geçse de şaşırmadan edemiyordu Andre.

'İnşAllah Asım Baba inşAllah. Siz koydunuz Kur'an- Kerim' i değil mi?'

Asım Bey dudakları iki yana kıvrılırken cevabını dile getirdi.

'İçinde öyle bir fırtına kopuyordu ki öylece oturamadık Umut' la.'

Yüreği öyle çok doluydu ki her sözle birlikte minnettarlığını nasıl dile getireceğini bilemiyordu.

'Allah razı olsun. İyi ki karşıma çıktınız da yolumu bulmama vesile oldunuz.'

Asım Bey zamanı geldiğini düşünerek anlatmaya başladı

'Sen buraya gelmeden önce bir rüya gördüm ben oğlum. Kafeye iş bulmak için gelen kişiye sahip çıkmam söyleniyordu. Uyandığımda öyle şaşkındım ki ne yapacağımı bilememiştim. Gece boyunca etkisinden çıkamayıp uyuyamadım. Ertesi gün Allah çıkardı seni karşımıza. İyi ki geldin oğlum. İyi ki geldin.'

Duydukları Andre' ye soğuk su etkisi yapmıştı. Gerçekten farkında olmasalar bile her şey bir düzen içerisinde ilerliyordu ve Allah her şeyin hayırlısını nasip ediyordu. Rabbine binlerce kez şükürler olsundu.

Biraz daha sohbet ettikten sonra Andre ofise uğramak üzere kafeden ayrıldı. Asım Bey Andre' yi uğurladıktan sonra işinin başına döndü. Çoğu şeyi anlatmasına rağmen tek bir şeyi atlamıştı. Onun da zamanı gelecekti.

///

Andre ofise geçtiğinde sekreterinden işe gelmediği süre boyunca biriken dosyaları almış ve akşama kadar onları incelemekle uğraşmıştı. Deli gibi eve gidip Hümeyra' yı görmek istese de nefsine hakim olup işlerini yola koymaya odaklanmıştı. Artık bakışlarına hareketlerine daha fazla dikkat etmesi gerekiyordu. Bazen kendi içinde gaza gelip hadi evlenelim demek istiyor. Fakat Asım Bey' leri hayal kırıklığına uğratmaktan delicesine korkuyordu. Sadece o değil Hümeyra ne derdi bu duruma kim bilir? Onun şaşkın suratı zihninde canlandığında istemsizce gülümsedi.

Düşünceleri Hümeyra' ya kaydığında geçen gün Anglia' nın söyledikleri aklına geldi. Andre' nin kitaplığındaki kitabı görüp; 'Hümeyra Abla bu yazarın büyük hayranı abi, sende mi çok seviyorsun?' deyişi aklına geldi. Kendi olduğunu bilmeden kendisini sevmesi o kadar özel hissettiriyordu ki.

BÖLÜM SONU

Demlenen KalpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin