26. Bölüm

374 49 9
                                    

'Hümeyra hadi biraz yürüyüşe çıkalım.'

Hümeyra kaşlarını çatarak kitabındaki bakışlarını ikizine çevirdi.

'Biliyorum kitap okurken rahatsız edilmek istemiyorsun ama uzun zamandır sohbet etmedik.'

Dün akşam yemeğe oturduklarında herkesin üstünde bir durgunluk vardı. Bugün de aynı şekilde devam edince Hümeyra kitap okumakta bulmuştu çareyi. Açıkçası Andre' nin yemek boyunca kafasını bir kez olsun kaldırmaması endişelendirmişti. 'Sorun yoktur inşAllah' diye geçirdi içinden. Şimdi tepesinde dikilen kardeşinin de sıkıntısı olduğu gözlerinden anlaşıyordu. Kendisinin birer kopyası olan yeşil gözlerinden. Onunla uğraşmayı sevdiği için biraz daha ifadesizce suratına baktı.

'Beni yalvartmak hoşuna gidiyor biliyorum ama hava daha çok hoşuna gidecek. Hadi hazırlan. Dışarıda bekliyorum.'

Hümeyra, kapıdan çıkamadan ikizinin saçlarını karıştırdı.

'Geliyorum hemen.'

Feracesini giydi ve başörtüsünü takıp annesigile 'Allah' a emanet' diyerek çıktı. Çok bekleten bir insan olmamıştı hiçbir zaman. On dakikayı geçmeden kapıda onu bekleyen kardeşinin koluna girmişti bile.

'Hava cidden çok güzelmiş. Merville Dr. den geçelim olur mu?'

'Ben sana demiştim.'

Umut bilmiş şekilde gülümserken onu bozma isteğiyle doldu içi.

'Senin dediklerini hiç ciddiye alasım gelmiyor.'

Umut Hümeyra' nın kolunu omzundan çekip biraz daha hızlı yürüdü.

'O zaman söyleyeceğim şeyleri de önemsemeyeceksin demek oluyor bu.'

Geçtikleri yolun boş olmasından faydalanarak koştu ve Umut' un önüne geçti.

'Bu ne demek oluyor şimdi?'

Umut konuyu değiştirdi hemen ve Hümeyra' yı kenara çekti

'Her seferinde neden oradan geçmek istiyorsun?'

Hümeyra Umut' un dayanamayacağını bildiğinden üstelemedi. Baharın gelişini haber veren ağaçları inceledi. Yoldan geçen bir kediyi sevdi. Başını gökyüzüne kaldırıp havayı, ciğerlerinde yer bırakmayana dek içine çekti. Ve nihayet Umut' a cevap verebildi.

'Çünkü yeşilliği ilham verici.'

Sessizce yürüdükten sonra yorulup sağ taraftaki yeşilliğe oturdular. Aradan belli süre geçip de Hümeyra' nın tek kelime etmemesine siniri bozulan Umut, direk konuya daldı.

'Yasemin' i tanımak istiyorum. Ciddi bir şekilde.'

Hümeyra kocaman olan gözleriyle kardeşinin yüzüne baktı.

'Ne demek ciddi şekilde?'

Yüzündeki gülümsemeyle çimlere uzandı ve yıldızları izlemeye başladı Umut. Cevap vermese bile anlayacağını biliyordu ikizinin.

Hümeyra üzerinden atamadığı şokla kardeşinin yüzünü enine boyuna inceledi. Ve gerçekten ciddi olduğunu fark etti. İkiz olmanın güzel yönlerinden biriydi bu. Konuşmadan birbirlerinin ne hissettiklerini anlamak. O an kafasında bir şimşek çaktı.

'Duydun değil mi konuşmamızı?'

Umut tebessüm etmekle yetindi. İkisi uzunca bir süre konuşmayıp düşüncelere daldı. Sonradan sessizliği bozan Umut oldu.

'Biliyorsun her şeyde çok iyiyim.'

Hümeyra' nın tabi tabi bakışlarına aldırmadan devam etti.

'Ama duygularımı anlamak konusunda sıkıntılarım var. Aslında Yasemin' i ilk gördüğümden beri kendimde garip bir şeyler olduğunu hissetmiştim. Fakat o söylemeseydi hiçbir zaman bunun farkına varamazdım. Yaşım da geldi. Neden olmasın?'

Ani kararını yadırgaması gerekirken Hümeyra tam tersini yapıp kardeşinin elini tuttu destek vermek amacıyla. Çünkü huyunu biliyordu. Küçüklükten beri aklına ne gelirse onu yapardı. Fakat kafasına estiği için değil, gerçekten o his girdap gibi onu içine çektiğinden.

'Çabuk bir karar ama biliyorum ki hissettiğinden eminsin. Bakışlarındaki o ışıktan belli. Sen de her zaman arkanda olduğumu biliyorsun. Aslında Yasemin söylediğinde ne kadar çok yakışacağınızı düşünmüştüm.'

Biraz daha sohbet ettikten sonra eve döndüler. Kapıda Andre' yle karşılaşmaları Hümeyra' nın kalbinde depremlere yol açarken ifadesizce 'İyi akşamlar' dedi ve eve girdi.

///

Umut' un heyecandan eli ayağına dolaşıyordu. Hümeyra' ya söyleyince, o da Yasemin' e söylemişti ve pazar günü görüşmek üzere anlaşmışlardı. Pazar günü nihayet gelip çatmıştı çatmasına ama Umut' un da ömründen ömür gitmişti. Şimdi ise orucunu açmaya dakikalar kalmış gibi hissediyordu. Farkında olmadan bir saat önce buluşma yerine varmıştı ve vakit geçmek bilmiyordu. Sarıya kaçan kahverengi saçlarını yüzüncü kez düzeltmişti. Üstündeki beyaz tişörtün temiz ve düzgün olduğundan tekrardan emin olmuştu. Bir şeyler içip dişlerini batırmak istemediğinden su içip duruyordu ve daha fazla içerse sonucu iyi olmayacaktı. Neyse ki buna gerek kalmadan Hümeyra ve Yasemin geldi. Ayağa kalkıp onları selamladı. Gözlerini kaçırmaya çalışsa da Yasemin' in kocaman kahverengi gözleri odağına girmekten vazgeçmiyordu. Normalde beline kadar uzanan saçlarını, bugün önünü taç şeklinde örüp arkasını topuz yapmıştı. Küçükken Hümeyra' nın saçlarıyla çok oynadığından erkek olmasına rağmen az çok anlıyordu bu tarz şeylerden. Biraz havadan sudan konuşmaya çalıştılar. Fakat ikisi de o kadar ne yapacağını bilemez haldeydi ki Hümeyra muhabbet açmak zorunda kaldı. Biraz olsun yatıştıklarını hissedince de lavobaya gitmek için yanlarından ayrıldı. Gülmemek için kendini zor tutuyordu. Kırk yıl düşüncesi Umut' un özgüveninin böyle sarsılacağı aklına gelmezdi.

Yalnız kalan ikili gergince otururken duruma el atan Yasemin oldu.

'Benle görüşmek istediğinizi duyunca çok şaşırdım. Yani hiç beklemiyordum. Hatta doğru dürüst görmedik bile birbirimizi...'

'Evlen benimle.'

BÖLÜM SONU

Demlenen KalpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin