Yeni bölüm.Multimedia Emir.Keyifli okumalar:))
◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆Az kaldı. Ben bir gün bu telefonu duvara vurup kıraçaktım. Hiss ediyorum. Yakındı ölümü. Yenisini almakta sorun olmayacaktı. Zaten yedek vardı. Her zaman yedek telefonum olmuştur. Aşırı zenginlikten her halde. Uykumu tam almamıştım. Zaten ben uykucuyumdur. 8 saatten az uyuyunca deliriyorum. Okuldan gelip uyurdum sorun değil. Yatağımda gerindikten sonra telefonuma baktım. 2 mesaj vardı. Biri Cem, biri Merve. Cifte kumrular sizi nasılda aynı anda mesaj yazıyorlar.
'Nasılsın bebek. Özledim seni. 'Bebek' sözüne sinirlenmeni bile. Ne zaman görüşüyoruz?'
'İyiyim. Dün erkenden uyudum için mesajını şimdi gördüm pardon. Bende özledim. Yakın zamanda görüşürüz' nasıl da atıp tutuyordum. Çok özlemişim guya. Merve'nin mesajınıda okudum. Zaten aynı laflardı. Özledim. Ama samimiyyet yok.
'Nasılsın sevimsiz? Özledim seni. Yanım boş. Ahsen oturuyor ama yerini doldurmuyor. Sınıfa yeni çoçuklar geldi. Tam senlik. Platonik aşık olman için yani' . Uzun zamandır bana sevimsiz demiyordu. İlginç. Neden şimdi durduk yere dedi ki?
'Çok teşekkür ederim Merve. Hayatımda bu kadar ekşın yeter. Hiç kimseni istemiyorum. Fransisco yeter bana. Platonik aşk için yani'
Biraz da yatakta kalırsam okula gec kalacaktım. Duşa gittim. Asla duş almadan güne başlamam. Temizlik benim için her şeyden önemli. Duştan çıktıktan sonra formaları giydim. Hemen saçlarımı kurutup topladım. Okul çantamı da topladım. Telefonu alıp şoföru aramak istedim. Alışkanlık işte. Sonra yalnız gideceğim aklıma gelip telefonu çantama attım. Aşağı indiğimde sofrada annem vardı. Babam yoktu. Annem de kalkıyordu galiba
'Günaydın anne. Babam nerede?'
'Günaydın tatlım. Erkenden çıktı. Senin yanına gelmiş ama duşta olduğun için geri dönüp işe gitmiş. '
'Sen neden gitmedin?' derken yerime oturdum
'Ben biraz geç kalktım. Akşam bilgisayarla işim vardı. Biraz geç uyudum. Bende şimdi çıkıyordum zaten.Birlikte çıkalım mı?'
'Sen arabayla mı gidiyorsun?'
'Evet. Niye sordun?'
'Git o zaman. Ben de çıkarım birazdan. '
'Sen araba meselesine niye kafanı bu kadar taktın?'
'Yok takmadım. Tamam seni kırmayacağım. Gidelim.' şüphelenmesin diye kabul ettim.
'Aferin sen kahvaltını bitir. Ben geliyorum'
'Tamam anne' Kadın doğru söylüyor. Bu araba meselesini niye bu kadar kafama taktım ki? Aklıma o anda kim geldi? Tabi ki ego manyağı. Nefret ediyorum ondan. Tamam etmiyorum. Ama edeceğim
'Eylül dalmışsın. Gidelim mi?'
'Yok burdayım. Gidelim.'
Ceketimi elime aldım. Zaten arabayla gidiyordum. Giyinmeye gerek yoktu. Bahçe kapısından çıktığımda gözüm onu aradı.Galiba aynı sokakta kalıyorduk. Yoktu şükür. Alay edecek biri de yoktu şükür. Arabayla gittiğimde her zaman başımı pencereye koyardım. Anneme baktığımda tabletiyle uğraşıyordu. Bir gün işi yüzünden kanser olacaktı. Başımı yeniden pencereye çevirdim. Çevirmez olaydım. Yolun kenarıyla yürüyordu. Beni görmemesi için başımı eydim. Ne kadar başarılıydım bilmiyorum. Arka pencereden baktığımda görmedim her halde arkada kalmıştı.
'Noldu tatlım gerildin sanki?'
'Yok anne bir şey olmadı. Ben burda ine bilirmiyim?'
'Neden okuluna gelmedik ki hala? '