29.bölüm:PANSUMAN

108 9 0
                                    

Mesaj attığı yere geldiğimde oturmuş elinde spor çantasıyla beni bekliyordu. Ve spor giyimlerinde. Elimle kafama vurduğumda 'Ne oldu?' diye sordu şaşkınca.



'Benim formam okulda. Gidip almalıyız.'



'İyi ki ben varım. Al .' dedi spor çantamı bana vererek 'Kırmızı odaya gir üzerini deyiş. Çabuk ol. ' dediğinde çantanı alıp koşar adımlarla o odaya girdim. Formamı giydikten sonra üzerimden çıkardıklarımı çantaya tıktım. Fermuarı kapadıktan sonra saç bandımı aynanın önünde düzelttim. Daha çok bekletmeyip salona geldim.



'Kaleye geç.' dedi bana bakmadan.



'Kalede olacağımı nereden biliyorsun? Belki defansta oldum.'



'Çok bilmiş cadı. Dediğimi yap.' uflayarak dediğini yaptım.



'Kendini yarışta hiss et. Ben rakip takımdanım. Bütün klubun tek umudu olduğunu düşün. Yap.' dedi beyaz yere gelerek. Penaltılar hep heyecanlı olur. Ama sadece önemli,heyecanlı,nefes kesici oyunlarda.





Elime kaleci eldivenleri giydikten sonra 'Hazırım' dedi. Bir bana bir kaleye bakıyordu. Hey dünya çempiyonasında değilsin. Ağır ol. İlk atışı sağ, yukarı tarafa oldu. Parmaklarımın ucu deysede gol olmadı. 'Güzel' dediğinde gülümseyerek baktım. Ama o sadece bakıyordu.



Ondan sonra dokuz atış yapmıştı. Sadece beşini kurtara bilmiştim. Kalan hepsi gol olmuştu. Çok iyi olmasada idare edeceğimi söylemişti. Şimdi yer değişmiştik. Ben vuruyordum o kalede.



Yine on atış. Ve sadece üçü gol. Bu sefer atışıma bir yorum yapmamıştı. Sadece susmuştu. Ne oluyor buna böyle?



'Paslaşmamız gerek. Şuraya geç. Sonrada topu benden almalısın.' dedi soğukca. Dediği her şeyi yapmalıydım. Biraz paslaştıktan sonra topu şundan almalıydım. Oldukca hızlıydı ve muhteşem frikikler yapıyordu. Yetişmem çok zordu. Topu almak için bir hamle yaptığımda ayağıma çelme taktı. Eliyle itti. Bende yere düştüm. Bilerek yapmıştı. Başım dönmeye,ayaklarım titremeye ve ellerim buz kesmeye başlamıştı.



'Sakın ağlama. Ayağa kalk. Oyuna devam etmeliyiz.'



'Lüt..lüt.fennn yar...dım et. Yal..va..varıyorum.'



'Madem kalkmıyorsun. Ben gidiyorum. Kendi başına hall et. '



'Emi..r.lüt..fen..' dedim kısık ve ağlamaklı sesle. Gitmişti gerçekten gitmişti. Beni öylece bırakıp gitmişti. Topu yere atıp gitmişti. Her nasıl olursa olsun gitmişti.



Ayağa kalkmam için yerden destek aldım. Ama boşuna. Başım döndüyü için daha kötü düştüm. Temizlikçi biri olduğunu anladığım kadın koşarak yanıma geldiğini gördüm.



'Ne oldu kızım? İyi misin?'



'Lütfen. Yardım edin. Kalkmama yardımcı olun.' dedim sessizce. Sakince. Bir o kadar da titrek. Temizlikçi kadın kollarımın altından tutup kalkmama yardımcı olunca bende kendimde güç bulup ayağa kalktım. Beni tribunlere getirip bir sandelyeye oturtunca sakinleşmeye başladım. Biraz geçtikten sonra ayağa kalktım.



'Kızım iyi misin ? Biraz otururdun.'



'İyiyim teyze. Ben gideyim.' deyip gitmek istedim ama arkamı döndüm 'Siz buraya nasıl geldiniz? Biri mi gönderdi yoksa tesadüf mü?'



'Temizlik için gelmiştim sadece. Biri göndermedi beni.' dediğinde 'Peki. Teşekkür ederim.' deyip soyunma odasına gittim.



Spor salonundan çıktıktan sonra annemi aradım. Üçüncü çalışında açtı. Oldukca neşeli sesle.



'Meleyim? Sen beni arardın mı?'



'Ararmışım işte anne. Nasılsın? Dedem nasıl?'



'Sen ağladın mı?' evet annem ağladığımı çok iyi anlıyordu



'Yok canım ne ağlaması. Çoçukmuyum ben?' sadece çoçuklar ağlar ya ondan



'Ha tamam öyleyse. İyiyiz. Deden de iyi. Oturup konuşuyoruz aile olarak.' olmayan aile olarak



'Ne zaman geliyorsunuz?'



'Yarın gelmek istiyorduk ama baban bir günde kalmak istedi. Yarın akşam uçak kalkıyor. Öbür gün evdeyiz tatlım.'



'Peki. Dedemi ve kardeşimi öp. Görüşürüz. ' deyip telefonu kapadım. O yere gitmek istiyordum. Ama gitmeyecektim. Gidemezdim. Artık onun yüzünü bile görmek ki istemiyorum. Eve gitmek en doğrusu.



~~~



Günüm oldukca sıkıcı geçmişti. Okula gitmediğimden dersleri yapmıyordum. İki film izlemiş,bir kitabı yarıya kadar okumuştum. Erken ama uyumak istiyordum. Başım ağrıyor ve yorulmuştum. En iyisi uyumaktı deyip yatağıma uzandım.





Gece yarısı birisinin yanımda nefes alması, arkadan bana sarılması ile uyandım. Ama haraket etmedim. Korktum. Kim ki şimdi bu? Yine gelen deli bir cesaretle arkamı dönmeye çalıştım. Ama sadece çalıştım. Dönemedim.



'Şşş...' dedi bir ses oldukca yorgun ve yıpranmış şekilde. Ve oldukca tanıdık.



'Kimsin? Ne istiyorsun?'



'Sadece uyu.'



'Bırak beni. Hemen. Seni pislik. Nasıl gelirsin buraya? Hangi yüzle? Bırak beni.' dedim sessizce bağırarak. O nasıl oluyor bilmiyorum ama evdekiler uyanmasın diye. Birden beni bırakınca arkamı döndüm. Çığlığı basacaktım eliyle ağzımı tuttu.



'Sessiz ol.' nasıl sessiz ola bilirim? Bütün kandı. Dudağı ve kaşı patlamıştı. Kan revan içindeydi yani. Tişörtü kan olmuştu.



'Kim getirti seni bu hale? Ne haldesin sen? Neredeydin?'



'Fazla soru sorup canımı sıkma. Şimdi uyu.' yine o sert ses.



'Böyle uyuyamazsın. Bekle pansuman yapayım. Yaraların mikrop kapar. Geliyorum şimdi.' deyip cevabını beklemeden odadan çıktım. Pansuman için gerekli olan malzemeleri alıp yukarı çıktım. Kapının önüne geldiğimde biriyle konuşuyordu.



'Merak etme Derya. Güvenli yerdeyim.' hmm demek benim yatağım güvenli yerdi.



'Hayır. Hiç bir şey yapmayın. Kavga etmeyin. Hakettim.' evet haketmişti. Beni öyle üzdü. Kesinlikle haketmişti.



'Ben bir kaç görünmeyeceğim. Sizde öyle yapın. Kış evine gidin.' ne haltlar karıştırıyor bu. Hem Derya kim? Kız mı erkek mi? Bana ne?



'Kapatmalıyım. İyiyim ben. Merak etme. Çoçuklarada söyle her hangi bir rezalet istemiyorum. ' kapını açıp içeri girdim. Kiminse konuşmasını dinlemek iyi bir şey değildi.



'Hoşçakal. ' deyip telefonu kapattı. Ve benim komidimin üstüne koydu. Oh kendi eviymiş gibi.



Pamuğu alıp seri haraketlerle ilaca batırdım. Yaralarını silmeye başladım. Kan olan yerleri. Kaşının üstünde açık bir yara vardı. Oraya bastırıken acıyla inledi. Bu gün yaptığı aklıma gelince biraz daha bastırdım.



'İntikam almak için doğru zaman değil.' dediğini duymamış gibi işimi yapmaya devam ettim. Patlayan yere yara bantlarını sardıktan sonra kanlı pamukları banyomdakı çöp poşetine attım. Banyodan çıkarken kendi kapıma gittim ve arkadan kilitledim. Yatağımda uzanmış bir şekilde beni seyr ediyordu.



'Ne olduğunu anlatacak mısın?'



'Sonra.'



'Şimdi.' dedim inat edermişcesine. Gözlerimden ayrıdığı gözlerini yeniden geri dikdi.



'Neden merak ediyorsun?'



'Seni kim bu hale getirdi diye'



'Kavga ettim.'



'Ne yani sadece kavgayla mı bu hale geldin? O kaslar niye ?'



'Bu kaslar en fazla üç kişiyle baş edebilir. Öylede oldu.'



'Doğru düzgün anlat.'



'İlk önce üç kişi önümü kesti. Hepsini teker teker dövdüm. Onlarda beni vurdu. Yorulmuştum. Sonra daha fazla geldi. Sonuç bu.' dedi yüzünü göstererek



'Neden dövdüler?'



'Buraya uyumak için geldim. Soru sorman için değil.' deyip arkasını döndü. Aradan biraz geçmişti. Bugün aklıma geldi. O zor durumum



'Neden bana öyle davrandın?'



'Bilmiyorum. '



'Beni zor durumda bıraktın.'



'Biliyorum.' ne objektif cevaplar



'Geçen sefer yardım etmiştin,destek olmuştun. Şimdi hem sebep oldun hem de bıraktın gittin.'dediğimde yatağından doğruldu.



'Üzgünüm. '



'Değilsin.' dediğimde şaşkınca bana baktı 'Üzgün değilsin. Yalan söyleme. Üzgün olsaydın beni öyle bırakmazdın Emir. Hem de senin önünde o duruma düşmüştüm. Bana yardımcı olmuştun. Üzgün değilsin. Üzgün olsan bana kendin çelme atıp sonra yere itmezdin. Üzgün olsaydın...' sözümü yaralı ve yumuşak dudaklar kesti. Onu ittiriyordum. Çünki ondan iğreniyordum.



'Sus. Lütfen. Daha çok canımı yakma. Ne olur.' Emir bana yalvarıyordu. Bana. Sabah acıyarak baktığı,ağlattığı,üzdüyü kıza yalvarıyordu.



'Bana yardım et. Karşılık ver. Beni öp cadı. ' acımıştım ona. Sesi çok zayıf,kısık,güçsüz,terk edilmiş çıkmıştı.



'Benimle oynama. Ben senin kullandıklarından değilim. Ve kafamı karıştırma.' ayrılmak istedim.



'Gitme. Ve öp.' deyip yeniden yapıştı dudaklarıma. İstemsiz şekilde karşılık veriyordum. Ve oldukca toy bir şekilde. Belimden tutup beni yatağa yatırdı. Yumuşak bir şekilde öpüyordu. Zarar vermek istemiyormuş gibi. Elimi yine istemsiz şekilde saçlarına götürdüm. O kadar romantik film izlesem böyle olacak işte. Oda saçımı okşuyordu. Bu sefer kendisi uzandı. Ve beni üstüne çıkardı. Karnına oturduğumda ağzından acıyla inilti çıktı.



'İyi misin?' dedim ayrılarak.



'Devam et. Lütfen.' yalvara yalvara her şey yaptırmak istiyordu.



'Olmaz. Yeter.'



'Hayır. Yetmez.' deyip ensemden tutup beni kendine çekti. Yine öpüyordu. Ama bu sefer sert bir şekilde. İntikam alyormuş gibi. Eli tişörtümün aşağılarına doğru gidince filmlerde olan sahneler aklıma geldi. İleri gidecekti. Hemen üstünden kalkıp banyoya yürüdüm. Kapısını kapatıp ağlamaya başladım. Resmen benden kullanıyordu. Ve beni sevgilime ihanet etmeye mecbur ediyordu. Belkide çoktan etmiştim.



Kapı açılıp yanıma oturduğunda başımı başka yöne çevirdim. Çenemden tutup başımı çevirdi. Gözlerini gözlerime dikti. Yanağımdan öptü. Yaş akan yerden. Bu daha sert ağlamama sebep olmuştu.



'Neden ağlıyorsun?' deyince daha da şiddetli ağlamaya başladım. Başımı ğöğsüne yasladı

'Utanıyorsun yaptığından.' dediğinde başımı salladım. Okula geldiğim bir yada bir bucuk ay olurdu ben iki üç günde neler yaşamıştım ve yapmıştım.



'Pekala. Bundan sonra sana elimi sürmem. Olimpiyatlar bitsin görüşmemize de gerek kalmaz. Sınıflarımızı hatta okullarımızı bile değiştiririz. İlk öpücüyünü aldığım için üzgünüm. Keşke istekli bir şekilde,sevdiğin biri alırdı. İyi geceler.' deyip başıma öpücük kondurdu. Gitmek için ayaklandı. Yine pencereden girmişti. Ve pencereden gidiyordu.



'Gitme. Kal yanımda. Lütfen.'



'Beni istemiyorsun ve benden utanıyorsun.' sesi kulağıma uğultulu gelmişti. Gözüm kararmaya başladı. Adımı bağırarak yanıma geldi. Tam düşecekken beni belimden tuttu ve yatağa yatırdı.



'Uyu. Gitmiyorum ve buradayım. '



'Seni istiyorum ve senden utanmıyorum. Gitme. Burada kal. Benimle kal.'yine o kısık ses



'Tamam cadı. Şimdi uyu. İyi geceler.' deyip yine beni öptü. Dudağıma küçük bir buse kondurdu. Kendi gelip yanıma uzandı. Kolunu uzattı. Bende başımı koluna koydum. Beni daha çok kendine çekerek örtüyü üstüme çekti. Bende ağlamanın verdiyi yorğunlukla uyumaya başladım








Anlarsan BenimsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin