Bölüm Emir ve Eylül'ün ağzından.
Emir
Ben gerçekten numara yaptığını sanıyordum. Ama bedeni şuan kollarımın arasındaydı. Çok mu üstüne gittim? Çok mu abarttım acaba? Ne yapacağım şimdi?
'Emir hemen revere götürelim' Ela'da en az ben kadar endişeliydi
'Ya ciddi birşeyse?' dedim soran gözlerle
'Aşağıda söylerler'
'Enes sen git bak bu tarafta birileri var mı? Böyle bizi biri görmesin'
'Tamam abi' deyip Enes sınıftan çıktı. Bende bu cadıyı kollarımın arasına aldım. Cadı işte ne olacak. Ela heyecanlıydı. Ve tedirgin. Bunu ayağını yere vurmasından anlıyordum.
'Hiç kimse yok gelin'dedi Enes.
Hiç kimseye görünmeden revere geldik. Onu sedyeye yatırdım. Doktor hemen tansiyon cihazını çıkartıp tansiyonunu ölçtü. Bir şey olmasından çok korkuyordum
'Tansiyonu düşmüş.'dedi doktorların sürekli boynunda olan aleti kulağından çıkatarak
'Hastaneye götürelim mi?'dedim
'Gerek yok. O kadar ciddi değil. Galiba kendini biraz yormuş' dediğinde Ela iğneleyici bakışlarını bana yolladı. 1 hafta başımı etini yer şimdi bu.
Bu sırada cadı yerinde kıpırdamaya başladı. Bir şeyler söylüyordu. Ama duyamıyordum.
'Eylül kendini nasıl hiss ediyorsun?' dedi Ela
'Kötü' dediğinde içim acıdı. Vicdan azabı çektim bir an. Başımı sağa çevirip gözlerimin içine baktı.
'Lütfen beni eve götür Emir' dedi masum bir sesle. İsmimi ilk kez onun ağzından duymuştum. Bir seferinde bana 'bay ego' demişti. Kütüphanede. O sıralar ben ona 'cadı' diyordum. Ama içimde.
'Şimdi her kes derste olur. İsterseniz götür onu eve' dedi Enes
'Sen yinede kontrol için çık bak. O bir kız. Benim yüzümden adına bir şey gelmesini istemem' düne kadar ona ad çıkartan bendim ama.
'Emir neden bu kadar anlayışlısın? Senin gibi değişken ruhlu bir arkadaşım olduğu için kendimle gurur duyuyorum' alayla söylemişti tabiki Ela. Ben cevap vermedim. Cadıya baktım. Ona karşı olan bütün sinirim gitmişti
'Yok kimse gidelim'
'Enes ben bu gün motorla geldim. Senin arabayı ala bilir miyim?'