'Çok mu özledi beni o pislik? ' beni tatlı uykumdan uyandıran Emir'in sinirli sesiydi.
'Onu görmek istemiyorum Derya.' dedi sinirle yataktan kalkarak. Korkumdan gözlerimi açamıyordum.
'Tamam bugün öğle gelirim. Ne vereceksense kapıda verirsin. İçeri girmeme gerek yok. Seni koruyamaya bilirim Derya.' şu Derya'nı merak etmeye ve kıskanmaya başlamıştım.
'Kapatmalıyım. Galiba bir cadı tarafında dikizleniyorum.' deyip telefonu kapattı. Filler midemi dağıtırken korkmaya başladım. Ne yapacak şimdi bana?
Birden omzumdan tutup beni sırtüstü yatırtı. Hala gözlerim kapalıydı.
'Uyuma taklidi yapmayı bırakmalısın. Çünki kalbin ğöğsünden çıkacakmış gibi atıyor.' dediğinde gözlerimi açtım. 'Üstümden kalkarsan sevinirim.' dediğimde muzipce gülüp 'Bence böyle çok iyi. Kalabiliriz yani böyle. ' dedi ve bana yaklaştı. Tam bu anda kapı açıldı. Yerin beş kat dibine girebilirdim.
'Abi özür dilerim rahatsız ettim. Birazdan gelirim.' deyip Enes kapıyı kapatmak isteyince üstümden kalktı. 'Söyle Enes.'
'Kahvaltı hazır gelin isterseniz. Ben Ela'ya söyleyimde seni aramasın. Buradasın zaten.' deyip kapını kapattı.
'Rezil oldum senin yüzünden. ' deyip yorganı üstümden çektim. 'Zaten biliyor.' dedi kendinden emin şekilde.
'Ne yani? Neler yaşadığımızı söyledin mi? Sana inanmıyorum. ' dedim gözlerimi devirerek.
'Ben değil, sevgilisi. Aramızda ilişki olduğunu biliyor. '
'Ne söylemiş?' dediğimde yerinden kalktı. 'Bilmiyorum cadı. Ona sorursun. Kahvaltıya in. Çok konuşma.' deyip odadan çıktı. Fazlasıyla can sıkıcı ve sinir bozucu. Aramızda ilişki var mı? Varsa bunun adı ne?
Kahvaltıya oturmuş keyifli şekilde konuşuyordular. Ben de yanlarına geçip oturdum. Ben orada yokmuşum gibi konuşmalarına devam ediyordular. Çalan telefonumun sesiyle gözler bana çevrildi. Telefonu açıp yanlarından kalktım.
'Eve gelmeyi düşünüyor musun kardeşim? '
'Akşam geleceğim Koray. Bir sorun mu var?'
'Yok ya ne sorun. Sadece sana sürprizim var. Akşam görüşürüz bebeğim.' deyip telefonu kapattı. Bu çoçuğu seviyorum.
'Koray?' dedi sandalyeme oturur oturmaz
'Ne oldu? Beni dinlemeye mi başladın? Yoksa kıskandın mı?' dedim keyifle.
'Ne kıskandım, nede seni dinledim. İlgimi çekmedi. Sadece duydum.' dedi çayını içerken.
'Eve götür bu gün beni. ' dedim yemeğe başlarken. 'Nereye? Kalıyorduk işte ne güzel. ' dedi Ela dudaklarını büzerek