Lütfen oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın.
NEHİR CERRAHOĞLU
9. BÖLÜM "GÜZEL HABER"
Üniversitede tanışıp yakınlaştığım arkadaş grubumla birlikte -üç kız iki erkek- gezi turuna çıkmış soluğu Nevşehir Göreme'de almıştık. Mimarlık bölümünden yeni mezun olmuş babamın deyimiyle yetişkinliğe ilk adımımı atmıştım. Diplomamı aldığım gibi İstanbul'a geri dönmemi işlerin ucundan tutup ona yardım etmemi istemişti.
Öncesinde yaptığım programı iptal edemezdim, dilediğim gibi bir sene boyunca gezip tozacak keyfime bakacaktım. Babam beni şaşırtarak bu şartı kabul etti ve yaz boyunca anca on şehri gezebilmiştik. Grupça biraz üşengeçtik ve halimizden memnunduk.
İlgi çekici volkan tüflerinden oluşan ve zamanla peri bacaları şeklini alarak dörtnala nam salan, adından söz ettirip gün ışığının en güzel işlenme noktası olan Âşıklar Vadisinde yürürken arkadaşlarımdan uzaklaştım, iki gündür haber alamadığım ağabeyim Cesur'u aradım telefonu yine kapalı çıktı.
Ona ulaşamıyordum ve nedense dünden beri içimde kötü bir his vardı. Abimin en yakın arkadaşlarından biri olan Bora Çevik'i aradım, telefon çalınca heyecanımı bastırmaya çalıştım.
Kendimi bildim bileli sevdiğim tek adamdı Bora Çevik, sesini epeydir duymuyordum ve onu bu sefer unuttum, başardım diye kendimi sürekli kandırıyordum, çabalıyordum ve aldığım sonuç koca bir hiçti.Çekici tarafına yeniliyordum belkide çocukluktan kalma duyguları tatmin etmenin peşindeydim, bilmiyorum.
Ama bilinen somut bir gerçek vardı. O evliydi. Bekar olsaydı sessizce bekler duygularıma karşılık vereceği gün gelecektir diyebilirdim."Aptal." diye mırıldandım alnıma vurarak, dişlerimi sıktım ve kelimeyi iki kez tekrar ettim. Zamanında Bora bekarken de aynı hatayı yapmıştım, sessizce beklemek yerine ona gitmemiş duygularımdan bahsetmemiştim, eğer birazcık cesaretim olsaydı onu sevdiğimi söyleseydim, karşılık verir miydi vermez miydi acaba diye kendime sürekli sormaz beynimi yemezdim.
"Alo?" Bora'nın sesini duymamla yutkundum, onunla konuşmak hep zordu benim için. Körelmesini beklediğim duygularımı kenara ittim, kendimi hızla toparladım.
"Bora..."dedim rahatça, konuşmayı yine kısa kesecektim.
"Evet, sizi dinliyorum küçük hanım. Yine ne emretmiştiniz?"
"Keser misin şunu." Güldü, sesi beni de gülümsetti. "Abime ulaşamıyorum."
"Cesur iyi merak etme, keyfide oldukça yerinde, onu epeydir gülümserken görmüyordum, Nisa'yla evlendikten sonra bir şeyler başarmış gibi etrafa ışık saçıyor."
"Ne!" Sesim yüksek ve tiz çıktığından Bora'nın telefonu kulağından uzaklaştırıp yüzünü buruşturduğuna eminim.
"Eh verdiğin tepkiye bakacak olursak senin haberin yok Cesur'un evliliğinden. Şaşırdım. Çok yakınsınız, sana söylediğini düşünmüştüm, bilseydim ağzımı açmazdım."
"Sevda Gezgin?" O kadını düşününce tepemin tası atıyordu, tırnaklarım savunmaya geçer gibi uzuyordu resmen. "Ne ara ayrıldılar ki Cesur evlendi."
"Bilmiyorum." dedi Bora, ama Asaf kesinlikle bilirdi. Abimle gizlisi saklısı yoktur. Onu arasam da bana aceleye getirilen evliliğin detaylarını asla anlatmaz. Tek kaşım havalandı, bu işin içinde bir iş vardı.
"İstanbul'a dönüyorum."
"Cesur'un canını okumak için mi?"
"Hayır, yengemle tanışmak için dönüyorum, gezi turumu burada sonlandırıyorum. Onu şimdiden merak ettim. Bana Nisa'dan biraz bahsetsene."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR/çürük koza(+18)
RomanceO sırtımı dayadığım bir ağaç değildi sadece. Güven veren bakışları benim yarınlarımdı. Sıcacık eli hayatımdaki en güzel şeydi. Ve varlığı...ruhuma güç veriyordu.