Lütfen oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın.48. BÖLÜM "SEVGİ DİLENMEYECEĞİM ARTIK."
Baskı altında büyüdüğümü bir anlığına unutan Cesur'un gözleri benden sessizce özür diledi. Ona en içten gülümsememi verdim, geçmişin bu güzel günümü mahvetmesine izin vermeyecektim.
"Affet beni, düşünemedim."
"Sorun yok. Ben hayatın her alanından kısıtlanmış birisiydim. Aldığım nefesi dahi bana çok gören adını anmak istemediğim kişi çalışmak hariç dışarı çıkmama izin vermiyordu, dayak yemeyi göze alarak okula gidiyordum, biraz daha zorlasaydım ince kemiklerimi kırardı, aldığım eğitimden zaten geri kalıyordum oda elimden gitsin istemedim ondan küçük kaçamaklardan kaçındım ve tecrübe gerektiren, yaparak öğrendiğimiz birçok şeyden mahrum kaldım, izleyerek yüzmeyi öğrenememem gibi."
"İstersen sana öğretirim, tabi havalar ısınınca su soğuktur şimdi."
"Olur." dedim, eskilerden tek bir kapıyı aralamadım, kendimi üzmek yerine gözlerime bakan adamın beni seven bakışının tadını çıkardım. Yaşamak buydu işte, nefes almak, özgür olmaktı.
"Ee bakışlarımın tek sahibi..."Elimi dudaklarına götürüp öptü. "sana unutamayacağın bir deneyim yaşatmama ne dersin?"
"Üşütürüz."
"Benimleyken soğuğu hissetmezsin." Böyle konuşmaya devam ederse ikna olacaktım. "Sadece yarım saat." İyice yaklaştı bana, göğsü göğsüme değdi, yüzlerimiz arasında sadece bir karış vardı artık. "Hoşuna gitmezse sudan hemen çıkarız."
"Peki." dediğime inanamıyorum, yakınlığıyla beni baştan çıkarmasaydı denize bu soğukta asla girmezdim.
Karanlık çökmeden aşağıya indik, orman sessiz ve korkutucuydu bana kaybolduğum anı hatırlatınca düşünmeyi kestim, yapacağımız çılgınlığa yöneldim, suya bakarken doğuracağı sonuçtan kaçındım, işime gelmeyince umursamaz olabiliyordum ve iç sesim kahrolsun bana hastalanacağımı söyleyip duruyordu.
"Seni soymamı istiyorsan beklemelisin." dedi, gömleğini çıkarıp yere attı, telefon ve anahtarı yanına indirdi sıra pantolonuna gelince gözlerimi kaçırdım. "Beni çırılçıplak gördükten sonra böyle davranman garip doğrusu."
"Seni görmedim." Bu koca bir yalandı, lanet ayna bana unutamayacağım bir görüntü verirken halimden memnun değildim.
"Gözlerin o gün öyle demiyordu ama ve kızaran yüzünü hiç söylemiyorum." Ona kaçamak bir bakış atmamla yanaklarım iyice ısındı, üstünde sadece.... "Ne?" dedi beni yakalayınca. "Kumaş pantolonun altına şort giyeceğimi düşünmüyordun herhalde." Yutkunurken başımı hızla iki yana salladım. "Sıra sende." Kıpırdamadım. "Hadi ama seni daha önce iç çamaşırıyla gördüm."
O zaman durum farklıydı, ben kötü durumdaydım, ayın ışığı yoktu birbirimizi böyle iyi görmüyorduk.
"Kıyafetle girsem."
Kaşlarını kaldırdı. Reddedilsem de son kez şansımı denemek için ağzımı açtım Cesur benden önce davranıp kapattı. "Tek kelime daha edersen seni soyarım."Gözleri üstümdeyken kazağımı indirdim, sonra pantolonumu, siyah iç çamaşırıyla kalınca utancım ikiye katlandı. Cesur'un değişen bakışlarında beğeni vardı, benden de aynı karşılığı aldığını biliyordu, bedeni heykel gibiydi, geniş omuzları, sıkı pazuları, ince beli, sert karın kaslarıyla kusursuz görünüyordu.
"Çok..." deyip durunca seksimi, çekicimi olduğumu öğrenemedim, boğazını temizleyip saniyelerdir kırpmadığı gözlerini kaçırdı benden. Suya yöneldi, yürümeye başlayınca yerimde kaldım. "Seni yanımda istiyorum." Kollarımı bedenime dolayıp etrafıma bakındım, bu saate kadar ormanda kalmakla hala etmiştik ve bu soğukta suya girmek delilikti, geri dönmeliydik. "Beni duymadın mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR/çürük koza(+18)
RomanceO sırtımı dayadığım bir ağaç değildi sadece. Güven veren bakışları benim yarınlarımdı. Sıcacık eli hayatımdaki en güzel şeydi. Ve varlığı...ruhuma güç veriyordu.