63. BÖLÜM "BİZİM GECEMİZ"

81.8K 3K 2.9K
                                    

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen.

63. BÖLÜM "BİZİM GECEMİZ"

Bu hayata yenik başladığım için gerçek sevgiyi tadacağıma asla inanmazdım.

Etrafımda olan insanlar tüm güzel duygulardan yoksundu, beni kendilerine benzetemedikleri için sömürdüler. Bazen kendimden nefret ettiğim bile oldu ve beni buna sürükleyen çaresizlikti. Defalarca kapatıldığım karanlık odaya benziyordu, küçücük bir ışık, kaçacak bir yol arardım, sonuçsa hiç değişmezdi. Taki Cesur'la karşılaşana dek.

O benim her şeyimdi artık. Yalnızlığımı gideren bir eşten daha fazlasıydı, sırtımı rahatça dayadığım kapıydı, gidecek yerimdi, kimsesiz olmadığımı hissettiren evimdi, özgürlüğüm ve neşemdi. Değer gördüğüm sıcacık eldi iki gözüm, boğazın huzur veren dalgalarına benziyordu. Onu sevmek ayrı güzelken dokunmak kelimelerle tarif edemeyeceğim kadar özeldi benim için. 

"Sen sadece bana aitsin." dedi başımı döndüren öpücüğe son verirken, hastanelik ettiği adamdan beni geç kıskanmasından etkilenmedim ve aklının hala orada olması can sıkıcıydı, biraz konuşmuştuk yarın devam edeceğimiz için ara vermiştik. Dudakları dudaklarımdaydı tatlı bir heyecana kapılmışken onunla hep yan yana göz gözeydik hiç ten tene olmamıştık, kendini nedensiz yere sinirlendirmesine anlam veremedim. "Bir başkasının benim sana baktığım gibi bakmasına dayanamıyorum."

"Kimse bana senin gibi güzel bakamıyor ki."Dudaklarını çenemde gezdirdi oradan boynuma geçti.

"Sen öyle san." Sanmıyorum, biliyorum. 

"Sadece bana yoğunlaşsan."

"Beynimdeki sesi susturabilirsem..." Tenime dokunmayı bıraktı, geri çekilmedi, dudakları hala boynumdaydı ve elimin altındaki bedeni kasılıyordu. Bir mücadele içindeymiş gibi hissettim, kendi kendine kurmadığına göre geçmiş kapısına uğramış olmalı.

"Seni dinlerim." dedim, sarhoş halimide sevdim baya anlayışlıydı.

"Henüz hazır değilim."

"E kafanı nasıl rahat ettirecez."

"Bilseydim bu halde olmazdım." Doğru. Onu iyice kızdırmadan çenemi kapattım. Devam etmesi için saçlarını çekiştirdim, acıdan inleyince sesi hırıltılı çıktı, başını kaldırdı yüzüme baktı. "Ben...seni seviyorum." dedi. "Seni sevdiğimi bilmesine rağmen gitmemekte inat ediyor."

"Yalnızlığın bu gece ve sonraki gecelerde onun payına düştüğünü söyle çünkü sen artık benimsin."

Sevgini kimseyle paşlamaya da niyetim yok. Ne ölü olanla ne de diriyle.

Cesur elini aşağıya kaydırıp yırtmacın açıkta bıraktığı bacağımı aşağı yukarı okşadı ve kaldığı yerden devam etti. Dudaklarının işi boynum, köprücük kemiklerim omuzlarımla bitince elbiseyi kollarımdan kurtardı, fermuarını açıp indirmeye çalıştı, bel kısmı biraz dardı diye dakikalarca uğraştı istediğini alamadı, sinirden burnundan soludu. "Siktiğimin elbisesini çıkaramıyorum." Aramızdaki tek engel canını sıkmaya devam edince küfretti, uğraşmayı bırakıp elbiseyi iki yakasından tuttu sertçe çekince yırtıldı. "İşte bu kadarsın!" diyerek eline alıp iki yerden daha yırtıktan sonra odanın en uzak köşesine attı. İç çamaşırımla kalmıştım. Beni baştan aşağı süzünce utandım, bedenimi  toplama gereği duyduğumda Cesur buna müsaade etmedi, eğilip tenimin her karışına dokundu, küçük öpücüklerle dakikalarca sevdi ardından üstümde kalan son parçalarıda çıkardı ve en başa sararak burnunu saçlarımla gezdirip kokladı, soluğu soluğuma tekrar karıştı dudaklarımı çekip yorarken dokunuşu öncekinden çok daha sertti, onun yolundan giderek aynı karşılığı verdim,
zaman bitecekmiş gibi davrandık, zarif elleri bedenimde gezinirken ince parmaklarım çok sevdiğim dalgalı saçlarını çekiştiriyordu.

CESUR/çürük koza(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin