Lütfen oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın.11. BÖLÜM "KAVGA"
Şeker komasına girmeme az kala çikolata yemeyi kesmiştim ve sadece yarısını yiyebilmiştim geri kalanından Sevda görmesin diye kurtulmam gerekti ama Cesur hoca benimleydi diye yapamadım. Arabada unutmuşum gibi davrandım işe yaramadı çikolata kutusunu ön koltuktan alıp elime tutuşturdu. "Gün boyunca dalgındın, üstüne kötü haberleri duyunca keyfin kaçtı keşke bugün söylemeseydim."
"Yarın veya başka bir gün söyleseydiniz değişen hiçbir şey olmazdı."
"Galiba haklısın." Eve girdik. Kapıyı kapatırken "Keşke elimden daha fazlası gelseydi." diye mırıldandı kendi kendine, bitmek bilmeyen sorunlarımla onu üzüyordum, buna hakkım yoktu. Elimdeki kutuyu sıkarken salonun ortasında bizi bekleyen Sevda Gezgin'i fark etmemle duraksadım, nedense beni öldürecekmiş gibi bakıyordu ve bugün oldukça bakımsızdı. Saçları dağınıktı, ilk defa yüzünde makyaj yoktu, teni solgundu, giydiği kısa siyah elbisenin ince askısından biri omzundan düşmüştü. Çenesi dik, kolları göğsünde bağlı halde kavga etmeye hazırdı.
"Bu saate kadar neredeydiniz?" Soruyu Cesur hocaya yöneltti, yanıt alamayınca elimdeki çikolata kutusuna baktı. Görmezden geldim. Sessizce yukarı çıktım, merdivenin sonunda durdum odama giremedim, Sevda'nın söyleceklerini duymak istedim.
"Neden geç kaldın?" Sevda yine yanıt almadı. "Saatten haberin varmı?" Sessizlik. İkisinden bir süre çıt çıkmadı, bakıştıklarını hissettim. "Niyetin susarak beni çıldırtmaksa başardın Cesur."
"Bana neden hesap soruyorsun."
Sevda "Sence!" diye bağırınca adım sesleri duydum sonra kapı açıldı tahminime göre Cesur hoca kavgalarını duymamı istemedi salondan ayrıldı. Sevda onu takip etti ve paylaştıkları odanın kapısının kapandığını işitmedim, bilerek kapıyı açık bıraktı yine seslerini duymamı huzursuz olmamı istiyordu.
"Sesini kıs Sevda bu aralar sürekli bağırıyorsun sakince konuşamaz mıyız."
"Bu saatte o kızla eve gelmişken hiç zannetmiyorum!"
"Sana daha önce Nisa'ya ismiyle hitap etmeni söylemiştim ve siktiğim saat on ikiyi gösteriyormuş gibi davranma. Bir saat eve geç geldim diye beni azarlayamazsın neden geciktiğimi öğrenmek istiyorsan önce insan gibi sor."
Sevda konuyu değiştirdi. "O kızı evimde istemiyorum, gitsin. Varlığı beni artık rahatsız ediyor ve sana yakın olmasına katlanamıyorum."
"Nisa sözleşme bitene kadar bizimle yaşayacak. Öyle anlaştık. Unuttuysan sana hatırlatayım, böbreğine karşılık soyadımı aldı, bu evde yaşamayıda öyle. Zamanında aldığın kararları hatırlasan iyi edersin."
"Hiçbirini unutmadım. Tamamından vazgeçtim. Pişmanım. Hata yaptım. Bitirmek istiyorum."
"Anlaşmaya uymak zorundasın bu saatten sonra keyfi kararlar alamazsın. Verilen sözlerin hiç mi değeri yok."
"Seni kaybetmeyi göze alacak kadar değil."
"Konumuzun benimle ne ilgisi var?"
"O kız sana ilgi duyuyor." Sevda'nın titreyen sesinde acının koyu tonu vardı, sesinin damarlarında korkunun izleri vardı. Sevdiği adamı kaybetmekten korktuğu için verdiği karardan pişmanlık duyuyordu. Verilen sözler ona göre değerini çoktan yitirmişti. Korkusu böbreğimin önüne geçmişse kağıt üzerindeki evliliğim yakında son bulur.
Buna izin vermemeliyim, verilen sözler sonuna kadar tutulmalı. ben Cesur hocanın soyadını alabilmek için canımı ortaya koydum, böbreğimden vazgeçtim öyle kolaymı anlaşmayı bozmak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR/çürük koza(+18)
RomanceO sırtımı dayadığım bir ağaç değildi sadece. Güven veren bakışları benim yarınlarımdı. Sıcacık eli hayatımdaki en güzel şeydi. Ve varlığı...ruhuma güç veriyordu.