Lütfen oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın.
23. BÖLÜM "ACIDAN ÖTE"
Bu hayatta sevdiğim çok az şeyin içinde yerini alan müzikle kendime geldim, ilk defa böyle uyandırılıyordum, neyin insan ruhuna iyi geldiğini bilen bir adamla yaşamak büyük şanstı benim için. Güz zamanında komodin üstüne bıraktığı çiçekler çoktan kurumuştu ve hoş kokuları hala kalıcıydı, tazesi gibi olmasa da her sabah kurumuş çiçeklerden yayılan bu güzel koku aldığım soluğa karışınca iyi hissediyordum.
Evdeydim.
Gözlerimi aralarken gülümsedim, klasik müzikle uyandırılmak beni mutlu etti ve başıma birden saplanan ağrıyla saniyesinde keyfim kaçtı. Yorganı ayağımla aşağı itekledim, üstümde pijamalarım vardı ve... Dün geceyi hatırlamaya çalışırken başımdaki ağrı şiddetlendi, canımı sıkan anılar hızlı zihnime doluşunca yatakta doğruldum sol bacağımı topladım dirseğimi dizime dayadım ve yüzümü avucuma bastırdım.
Bara girmem, bana zorla içki içirmesi, yere yığılırken halime gülmeleri, başımın dönmesi, pişmanlığım, bunaltıcı kalabalıktan uzaklaşmam, kendimi Burak Aksoy'un yatağında bulmam ve karanlığın ardından gelen ses...
Cesur hoca gelmişti, beni nasıl bulduğunu tahmin etmek zor değildi. Ne konuştuklarını bilmiyorum ve kanlar içinde yerde kıvranan Burak Aksoy'un bulanık görüntüsü hala aklımdaydı.
Islanmıştım, üşüyordum, karanlıkta ilerliyorduk ve sonrası yoktu, henüz hatırlamıyor olsam da geri kalanını eksiksiz hatırlayacağımdan şüphem yoktu, yaşanmış kötü anıların zihnime kazınmak gibi kötü bir huyu vardı.
"Uyanmışsın." Kafamı kaldırdım, kollarını göğsünde kavuşturup omzunu kapı eşiğine dayayan Asaf'a baktım, giyinmişti ve işe gitmek için hazırdı. "Müziğin işe yarayacağını biliyordum."
"Saat kaç?" diye sormamla Burak Aksoy'un arabasında unuttuğum sırt çantamdaki telefonum aklıma geldi, eşyalarımı yeni almıştım ve hepsini yine kaybetmiştim.
"Sekizi çoktan geçti ve onun sınırlarına yaklaştı."
"İlk dersi kaçırdım ve ikincisine yetişmeyeceğim desene." Asaf başını salladı. "Üstümü kim değiştirdi?"
"Ben." dediğinde şaşırmadım geçen seferde yapmıştı, ondan utanmıyordum artık. "Cesur'a her ne yaptıysan şoktaydı, seni kollarıma bırakıp kaçtı."
"Dün geceyi doğru dürüst hatırlamıyorum."
"Kendini birazcık zorlarsan Cesur'un bir türlü çıkamadığı şu şokun sabaha kadar etkisini neden sürdürdüğünü belki anlarız."
Asaf'a uyarak denedim ve hiçbir sonuç alamadım.
"Anlaşıldı, ikinizden de tek laf alamayacağım."
"Senden sakladığım bir şey yok, onu kırdım, üzdüm, hatalıyım kendimi affettirmem gerek eh uyandığım anda yanıma gelmediğine göre evde değil."
"Fakülteye gitti." Bensiz gitmezdi hiç. "Asma suratını hemen, acelesi vardı ve seni fakülteye bırakmamı söyledi. İyi hissetmiyorsan evde kalabileceğinide ekledi."
"Onunla konuşmalıyım akşamı bekleyemem." Yataktan çıktım, komodin kenarında duran sırt çantamı görünce duraksadım.
Asaf "Yerinde bir karar." diyerek beni destekledi, baktığım çantaya gözlerini çevirdiğini hissettim. "Eşyalarını güvendiğin şerefsizin arabasından aldığını söyledi."
"Ona güvenmedim."
"Emin misin?" Asaf'a döndüm yüzümü, aynı pozisyondaydı ve ağzından çıkan lafların doğruluğu inkar edemediğim için canım yanıyordu. "İnsan güvenmediği adamla hiçbir yere gitmez."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR/çürük koza(+18)
RomanceO sırtımı dayadığım bir ağaç değildi sadece. Güven veren bakışları benim yarınlarımdı. Sıcacık eli hayatımdaki en güzel şeydi. Ve varlığı...ruhuma güç veriyordu.