Selllaaaaaam!
Özlediniz mi beni sıpaydiler?
Ben sizi özledim.
Bölüme geçmeden önce söyleceğim iki üç şey var, lafı uzatmayacağım.
*Lan siz ne yaptınız?
Hayretler içindeyim. Son bölüm 1000 kişi tarafından okunmuş. 1000! BİN!
Haftalar sonra girip baktım ve hem şaşırdım hem de mutlu oldum. Kitap nasıl yayıldı anlamadım ama iyi ki yayılmış shsjsn
*Oylar... Neden bu kadar düşük? Az önceki 1000 kişinin neden 120'si oy vermiş? Geri kalanının telefonunda vote butonu yok muydu? Çaldırdınız mı ne yaptınız? Gidin oy verin beni elaleme rezil etmeyin. Alerjik'in okurları oy vermiyormuş ehuehu dedirtmeyin.
Duyarlı olun sıpaydiler.
Oylar az olduğunda canım sıkılıyor, yazma hevesim kalmıyor. Şöyle 200 kişi falan oy verse de keyfim yerine gelse nolurdu ?¿?
Bölüm Aşk-ı Memnu tadında ve aceleye geldi ama beğenirsiniz umarım. *ben beğenmedim*
Bol bol yorum bekliyorum. Bildirim manyağı yapın beni.
Kutsandınız.
Keyifli okumalar.
Gözlerinde Galaksi Yaşatan Küçük Kız
4.0
Doğukan Korel
Bir sabah saati, tenine güneşin doğduğu bir güzeli izliyordum. Evet, bahsettiğim kişi Yağmur. Hani şu saçları masal prenseslerinin saçlarına benzeyen, minyon, yüzü güzel kız. Hani benim sevgilim olan. Tanıdık geldi mi?
"Bak bu sefer olacak..."
Küçük yumruğunu hızla kum torbasına geçirdi.
Kum torbası kıpırdamadı.
Yani... Tabi bir miktar oynamıştı yerinden. Yağmur'a ayıp olmasın diye...
Güzelim yüzünde küçük bir kız çocuğunun oyun arkadaşlarına küsen ifadesi belirince onun inatçılığına gülmekle homurdanmak arasında kalmıştım. Çatık kaşları bana döndü."Ne doldurdun bunun içine? Çok ağır!"
Gülüşümü bastırmak için yutkunurken yaslandığım duvardan doğrulmuş, ona yaklaşmıştım. Yeşile çalan iri gözlerinde memnuniyetsizlik vardı. Yağmur'un dengesiz ruh haline alıştığım için sikik bir kum torbasını dert etmesini yadırgamadım.
Dengesizlik ona çok yakışıyordu.
"Ağırlığından değil,"dedim arkasına geçip bir elimi ince beline sararken. Olabildiğince yüzeysel bir dokunuştu, mesafemizi korumalıydım çünkü kötü hissetmeyeceğini bilsem de bunu yapmam gerekiyormuş gibi hissediyordum. "Duruşun yanlış."diye devam ettim. Başı göğsüme geliyordu, bu boy farkını seviyordum. Kokusu burnuma doldu, parmak uçlarım belli belirsiz uyuştu.
Başım boynuna yuvalandı, buz kesmiş teni beni şaşırtmamıştı. Teni sürekli soğuktu. Bunu sevmiyordum. Dirseğini nazikçe kavrarken "Bak şimdi, kolunu çok kasma... Aynen böyle. Duruşunu da dikleştirmelisin. Şimdi bir daha vur."
Yandan güzel yüzünü izlerken nasıl yumruk attığı umrumda değildi. Yağmur'un tarzı insanları dövmekti, kum torbası önemsiz bir ayrıntıydı. Tam yumruk atacakken elini havada yakaladım, aniden bana döndü. Yüzlerimiz arasındaki mesafe kıtlığını ikimiz de beklemiyor olmalıyız ki aynı anda nefesimizi tuttuk.
![](https://img.wattpad.com/cover/108719652-288-k122438.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rapunzel'in Dip Boyası Geldi
Teen Fiction"Sonra... Sen geldin. Her şey değişti." 🌹 Bu kitap, gerçek hayatta boşluğa düşmenizi sağlayabilir. Not:Etrafı toz pembe görmeye başlarsanız en yakın hastaneye gitmeniz şiddetle tavsiye edilir. 14.05.17