Pandalar Ve Sigara Külleri

6.5K 946 343
                                    

1.3

Pandalar Ve Sigara Külleri

🚬

"Hayır ya, asıl benim şarjım yok! Bırak ben takacağım!" Okan'ı ittirip telefonumu şarja taktım. Okan homurdana homurdana yerine geçerken telefonu akıllı tahtanın altındaki silgi yerine koydum.

Son sınıf olmanın getirdiği avantajlardan bahsediyorum, okurlar. Hocaların hiçbiri ne yaptığımızı takmadığı için özellikle erkeklerin elinden telefon düşmüyordu. Normalde telefonla çok uğraşan bir tip değildim de biliyorsunuz işte Bal falan var. Okuldaki bütün 12'ler şarj aleti sıkıntısı yaşarken bizim sınıfta priz sıkıntısı yaşanıyordu. Hemen yeni telefon almalıydım, bu telefonun şarjı dayanmıyordu. Lanet olası.

Bugün Çarşamba.

İki gündür Bal'la her konudan konuşup saçmalıyoruz. Ne zaman romantik bir şey söylese lafı değiştiriyorum ve genellikle günde iki kez engel atıyorum. Cidden normal bir şekilde konuşamıyorduk. Dün akşam ona mantı tarifi vermiştim, yaklaşık yarım saat boyunca en lezzetli mantının püf noktaları üstüne tartışmıştık. Sonra o hamaratlık konusunda benimle dalga geçmişti ve ben de ona engel atmıştım. Gerçekten mantı yapabildiğime inanmıyordu.

Bugün engeli yine kaldırmıştım çünkü sabah otobüste beni hipnoz etmişti. Hain Bal.

İki gün içinde onunla ilgili birçok şey öğrenmiştim. Babasının inşaat şirketi vardı. Öyle Ali Ağaoğlu gibi değillerdi, bu şehirde ve civar şehirlerde evler yapıyorlardı sadece. Annesinden pek bahsetmemişti, ben de sormaya çekinmiştim. Bal'da muhteşem bir çizim yeteneği vardı. Çocuğun her yanından mükemmellik akıyordu, lanet. Anlamadığım tek nokta onca zenginliğin içinde neden otobüs kullandığıydı. Gerçi bizim maddi durumumuz da iyiydi ama ben de otobüse biniyordum. Aman, banane sanki.

Öğle arasından sonra Okan'ın isyanları sonucu telefonumu şarjdan çıkarmıştım fakat Doğukan'a mesaj atmamıştım çünkü akşam etütüne kalacaktım ve şarjım bitmemeliydi. Sırf Nisan tek kalmasın diye akşam 9'a kadar ders çalışacaktım. Cümlenin korkunçluğuna bakın!

Çıkışta Murat'ı da bizimle gelmeye ikna etmiştik ve okulun aşağısındaki  pizzacıda pizza yiyorduk. Murat da bizimle aynı kursa geliyordu ve etüte gelmesini sırf Nisan'ı eve tek yollamamak için istemiştim. Benim için eve gitmek sıkıntı değildi de Nisan'ın evi uzaktı.

Saçma sapan bir konudan konuşurken telefonum titredi. Nisan pis pis sırıttı.

anonimbirbey: Nerdesin?

Ne kadar da beni merak eden bir müstakbel sevgili...

Ben: Yemek yiyoruz

Ben: Noldu

anonimbirbey: Yiyoruz?

anonimbirbey: Kim var yanında?

Ne bu sorgulayan tavırlar, Bal? Ben sana soruyor muyum nerelerde sürttüğünü? Kendine gel.

Ben: Bizimkiler işte

Ben: Nisan Murat falan

Ben: Hayırdır?

Pizza yediğim için ellerim pek temiz sayılmazdı ve şu an ekranın anasını ağlatıyordum. Sayende ekranın boku çıktı. Sus da yemeğimi yiyeyim, Bal. Ayıp.

anonimbirbey: Kursa mı gideceksin?

He, Bal. He. Sus yahu, lanet olsun. Babam bu kadar sorgulamıyor beni. Gerçi o hiç sorgulamıyor.

Rapunzel'in Dip Boyası GeldiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin