Selam.
Ben geldim. Yani... Yedi iklim üç kıtanın görkemli pek mübarek kutsal mı kutsal yazarı, Sultan Kutsal Yazar hazretleri geldi...
Şimdi diyeceksiniz ki, neredeydin sen ey yazar? Madem bu kadar gecikecektin, neden boş vaatlerde bulundun? Bu okurların duyguları yok mu?
Elbette var, canımslar. Ruhsal olarak çöktüm. Sorunlarımın zirveye ulaştığı bir dönemde, bir de ufak bir kaza yaşayınca yazmayı uzun süre ertelemek zorunda kaldım. Bu kadar uzun süre beklettiğim için özür dilerim. [tabi hala okurlarım gitmediyse]
Bölüme geçmeden önce hemen birkaç şeyden bahsetmeliyim.
Öncelikle, Rapunzel'in Dip Boyası Geldi, bir yaşını doldurdu! Evet, bu doğru! Bunu, yıldönümünde kutlayacaktım fakat olmadı. Yani kendi doğumgününü kutlamayan yazarınız, kitabının yıldönümünü de kutlamadı.
Tam benden beklenen davranışlar...
Bunun dışında kitabın bir yıldır kış mevsiminde geçiyor olması beni bile baydı. Yakında zamanı hızlandırabilirim. [zamanı hızlandırırsam kitap daha hızlı final yapar, bana görüşlerinizi yazın]
Yeni bölüm için yorum ve mesaj atanlara, kitabımla ilgili bir tane kötü yorum yapmayan aşırı iyimser okurlarıma ve hala burada bu satırları okuyan kutsal sıpaydilerime teşekkür ediyor, keşke yanımda olsanız da şöyle bir sarılsam diyorum.
Bölüm diğerlerinden daha uzun ve gergin. Beğenip beğenmemek size kalmış. *benim içime sinmedi* Mantık hatası falan görürseniz ne yapacağınızı biliyorsunuz. Oy yorum da Allah ne verdiyse dalın.
Kutsandınız.
Keyifli okumalar.
4.1
Çılgın Mafya Anasının Hazin Sonu
Hayatın, uygulanmadığında etik dışı kabul edilen bazı yazısız kuralları vardır. Mesela kopya çekmek yanlış bir davranıştır. Evet, kopya benim için oksijen demek olsa da yanlış olduğunu kabul ediyorum. Sonra... Toplum içinde kulaktan kulağa konuşmak ayıptır. Ya da havuzlara işemek. Gerçi... Bunu hangimiz yapmadı ki?
Herneyse.
Mesela küçükken hiç kapı dinlememiştim.
Evet, bu doğru.
Önünde dikildiğim kapıya bakarken ne kadar terbiyeli bir çocuk olduğumu düşünüp kendimi takdir ediyordum. Her çocuk gibi benim de içimde aç bir canavar vardı tabi ki ama asla kapı deliklerinden odaları gözetlememiş, annemin ya da başka bir kadının çantasını karıştırmamıştım. Oysa şimdiki çocuklar öyle mi? Hepsi birer terminatör. Annelerinin karnından yok etmeye programlanmış virüsler olarak çıkıyorlar.
Yazık, çok yazık.
Kapı dinlemek demişken... Gizem, nam-ı diğer Kara Kancık, biricik Canım Bal'a ilan-ı aşk ederken kapının önünde onun bağırtılarını dinliyordum. Bilirsiniz, kapı dinlemek huyum değildir ama Kara Kancık öyle çığırıyordu ki sesini alt kattan duymuştum. Eh, sesini duyuran o iken ben nasıl dinlemezdim ki?
Merdivenin alt ucundan bana bakan ikiliye de ayrıca gıcık olmuştum. Neden hala gitmemişlerdi? Özele saygı sıfır, arkadaşlar. Sıfır. Üstelik Gizem'i buraya her şeyi bilerek getirdilerse ikisinin de eceli benim elimden olacaktı.Pis utanmazlar. Şu dünyada Doğukan'ın namusunu önemseyen bir tek ben miydim? Bu mudur yani?
Doğukan'ın Gizem'e bağırdığını işitince elimi kapı kolundan çektim. Şimdi içeri girip Kara Kancık'ın saçlarını yolabilirdim. Ardından... Bal'ın bal gözlerini çıkarırdım çünkü hep o gözler yüzünden oluyordu bunlar. Gözleri bu denli güzel olmasa hiçbir kız dönüp bakmazdı. Nöronlarım bu aptal düşünceme göz devirdi. Eksik beyinli Yağmur! Canım Bal her halükarda çok yakışıklı bir beydi. Kızların ona bakmaması için kafasına kese kağıdı geçirmeliydim.
![](https://img.wattpad.com/cover/108719652-288-k122438.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rapunzel'in Dip Boyası Geldi
Teen Fiction"Sonra... Sen geldin. Her şey değişti." 🌹 Bu kitap, gerçek hayatta boşluğa düşmenizi sağlayabilir. Not:Etrafı toz pembe görmeye başlarsanız en yakın hastaneye gitmeniz şiddetle tavsiye edilir. 14.05.17