Neden Rapunzel?

5.1K 593 286
                                    

*umarım bu sefer yayınlanır aq abv wattpad*

Ben geldim sıpaydiler!

Parmaklarımda feci bir ağrı olmasına rağmen bölümü baştan düzenledim. Umarım bir yazım-mantık hatası yoktur. *bölümde sanki bir şeyler eksik aq bir türlü içime sinmedi*

Bu bölümü bir geçiş bölümü olarak hazırladım. Bir sonraki bölümde çıldıracaksınız shxleşdşsls

Not: Size kitabın gidişatıyla ilgili iki soru sordum biliyorsunuz. Aslında onları sadece tepkinizi ölçmek için sormuştum. Spoiler vermek gerekirse işler bir miktar pisleşecek zaten. Fakat çoğunuz istediğim cevabı verdiğiniz için mutlu olmadım değil.

Yorumlarınızı seviyorum. Yorum yapın. Oy verin. Konuşturmayın beni.

Kutsandınız.

3.8

Neden Rapunzel?

Fiziğe dair tek bilgimin e=mc² olması ne kadar hoş, öyle değil mi? Gerçi önümdeki soruda bu formülün kullanıldığını sanmıyordum. Açıkçası o formülün nerede kullanıldığını da bilmiyordum. Cidden gerizekalıyım sanırım.

Saçlarımda hissettiğim dikkat bozucu kıpırtıya daha fazla dayanamayıp omzumun üstünden geriye baktım.

"Saçlarımı bırak, Doğukan."diye fısıldadım.

Bal rengi gözler gözlerime yakalandı. Kaşlarını kaldırınca yüzünde bundan vazgeçmeye gönüllü olmadığı anlaşılıyordu."Hayır."diye fısıldarken gözlerine fazla bakmayacağıma dair kendime söz vermeye çalışıyordum.

Bal'ın yanımdaki varlığını unutabilmek için onu duvar kenarına iteklemiş, sırada yan oturacak bir açıyla oturmuş -yani ona sırtımı dönmüştüm- test çözüyordum. Peki Bal ne yapıyordu? Benim bu örnek alınası duruşumu sabote etmek için yapabileceği tüm dikkat bozucu hareketleri yapıyordu. Ve maalesef başarılı olmuştu.

Gözlerimi devirdim."Rahat dur iki dakika. Test çözüyorum, test!"diye çemkirdim sessizce. Kalbimi ezdiğinden habersiz bakışları saçlarıma dokundu."Ama saçların çok güzel."diye mırıldandı küçük bir çocuk gibi.

Bal'ın güzel, çocuksu kalbine direnemiyordum.

Aramızda kalbimi eriten bir bakışma geçti. Oflanıp elimi at kuyruğu yaptığım saçlarıma attım, lastiği çekip saçlarımı özgür bıraktım. Upuzun saçlarım omuzlarıma dökülürken "Al hepsi senin olsun, yeter ki peşimi bırak."dedim ters davranmaya çalışarak.

Gülümsedi. Önüme dönüp fizik kitabını kapattım, yerine biyolojiyi açtım. Onca ders içinde Biyoloji bir sığınak, bir liman gibiydi. Doğukan biyolojiden nefret ettiği için onun yanında biyoloji çözmek kendimi psikolojik olarak rahat hissetmeme neden oluyordu aslında. Çocuk nesli tükenmekte olan hakiki sayısalcılardandı, yanında Fizik çözmeye çalışıp rezil olamazdım.

Canım Bal, kedilerin ip yumaklarıyla oynaması misali saçlarımla oynarken ben önümdeki soruları okumadan işaretleyip geçiyordum. Aklımı bulandırıyor hain Bal. Saçlarıma dokununca uykum geliyordu, Allah kahretsin beni.

Sanırım uyuyacağım. Gözlerim kapanıyor. Muz Muhafızlar? Bir dürtün beni Allah aşkına. Ah! O ses de ne? Zil mi çalıyor? Şükürler olsun!

Aceleyle yerimden kalktım, saçlarımdaki ellerinin baskısı yok olmuştu. "Ben kantinden su alıp geleyim. Sen de... Otur işte."dedim aceleyle ve sınıftan ışık hızında çıktım. Oh be! Çocuğun yanında kasılmaktan felç olacaktım resmen.

Rapunzel'in Dip Boyası GeldiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin