9. Bölüm 'Turhan'

72 13 6
                                    

Evet, sakin bölümleri artık yavaşça geçiyoruz... Bu bölümden itibaren bir iki bölüm sonra hazır ve nazır olun. :)

______

Turhan, gelen haberden sonra, öğrencileri için bir iki kitap talebi hazırlamıştı. Yaz gelmeden öğrencilere çok yüklenmeye niyeti yoktu. Zaten yoğun bir programları vardı. Mektebin ortak salonuna girdiğinde, öğrencilerin tepkisi asık yüzlerinin daha da asılması oldu.

Her biri bezmiş bir şekilde omuzlarını çökertmişti. Onların bu hallerini görünce, vazgeçse mi diye düşündü ama yapacak bir şey yoktu. Panoya yaklaştı ve kendisinden önceki üç öğretmenin de yaptığı gibi dosyasını ekledi. Okumalarını istediği tek kitap; İhsan Süreyya Sırmanın 2. Abdülhamit'in İslam Birliği Siyaseti ve Belgelerle 2. Abdülhamit Dönemiydi. Bunlar da sadece 3.Sınıflar içindi. Kitaplar ince olduğu için bir günde dahi bitecek şeylerdi.

Aybörü'nün listesine baktığında gülümsedi. Tam da tahmin ettiği gibiydi. Bütün sınıflara özenle kitap seçmişti.

 Bütün sınıflara özenle kitap seçmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hayret bir şey! Hiç acıması yok." Zaten diğer öğretmenler yüzünden öğrencilerin de okuması gereken bir sürü kitap listesi oluşmuştu. Bunu bildikleri için de fazla yüklenmemeye çalışıyorlardı ama Aybörü hiç umursamadan kitapları dayamıştı. Neyse ki final sınavlarına birkaç ay kalmıştı. O zamana kadar bitiremeyecekleri bir şey yoktu.

"Hocam, nasıl bitireceğiz bunları?" dedi Utku.

"Senden öncekiler nasıl bitirdiyse."

"Ne! Bu her sene mi yapılıyor?"

"Herhalde yani!" dedi üst sınıflardan biri. "Sene içinde bazı öğretmenler, derslerini kısa bir süre askıya almak zorunda kalır. Bu zaman içerisinde de işleyeceği konu ile ilgili bir kitabın okunmasını talep ederler. Her sınavda da muhakkak kitabın kısa özeti ve çıkarılan sonucu ek olarak yazarsın."

"Buna zaman yetmez ki!"

"Ek süre veriyoruz." dedi Turhan. "Haydi, çok vakit kaybetmeden kitapları temin edin. Ne kadar erken başlarsanız o kadar iyi."

Turhan dışarı çıkarken Utku'nun söylenmesini işitti. "Başka okullar olsa öğretmenlerin derse gelmemesi sevinçle karşılanır. Bizde kederle karşılanıyormuş."

Öğrenciler kıkırdayarak Utku'ya hak verdi.

Turhan, Aybörü için hiç de böyle olmadığını hatırladı. Aksine en sevdiği şeylerden biri de derslere girmek yerine köşesine çekilip kitap okumaktı. Kütüphanesi devasaydı ve hepsini yatak odalarına taşımaktansa eski odasını tamamen kütüphaneye çevirmeye ikna etmişti. Gülümseyerek Toplanma Salonuna gitti.

İçeri girdiğinde bütün kuzenleri toplanmıştı. Havada sessiz bir heyecan vardı. Aybörü suratını asmış, köşede oturuyordu.

"Sen genelde görev verildiğinde surat asmazdın."

"Daha yeni döndüm. Döner dönmez arka arkaya iş buyruluyor. Alışma dönemi diye bir şey var."

"O senin hatan." dedi ağabeyi Otman. "Gitmeseydin."

"Keyfimden gitmedim herhalde!"

Odaya yeniden bir sessizlik çöktü. Bu sefer havada gerginlik vardı. Herkes konunun dolaylı da olsa açılmasından rahatsızlık hissetmiş, Otman da az önceki laf çarpmasından pişman olmuştu. Kaçamak bir şekilde Turhan'a baktı. Gözlerindeki bir an gelip geçen kara bulutları görmezden gelerek gözlerini devirdi.

"Pekâlâ" diye söze başladı Aybörü, "hedefimiz neresi?"

"Kuzey Irak." diye cevapladı Timuçin.

"Hmm. Yenilik pek yok, ha?"

***

Turhan omuzunu ovdu. Bugün yorulmuştu. Bileğindeki saatini çıkartmadan son kez baktı. Saat 21:03'ü gösteriyordu. Saati tuvalet masasına koyduktan sonra yatağa yöneldi. Erken yatması gerekiyordu. Çünkü sabah ezanından önce kalkıp yola çıkacaklardı. Son anda yönünü değiştirip pencereyi kapattı. Kuşlar boş yere Aybörü'yü arasınlar, istemiyordu.

Aybörü, banyodan çıkıp doğruca Turhan'a yöneldi ve kollarını boynuna doladı. Turhan karısının kokusunu içine çekti. "Harika." dedi. Kendini bildi bileli kokusunu hep seviyordu. Aybörü gülümsedi. "Madem bir hafta boyunca görevde olacağız... Ne olur ne olmaz." dedi ve ayakucunda yükselip Turhan'ı dudaklarından öptü. İlk başta nazik olan öpücükler geçen her saniye tutkuyla doldu ve sertleşti. Turhan ikinci kez bile düşünme gereği duymadan Aybörü'yü yatağa yönlendirip yatırdı.

DİPÇE: Kısa bir bölüm ama inşallah yarın ek bölüm koyacağım, sıkıntı yok. :P 

Sultanların Yükselişi -Kam Savaşları-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin