24. Bölüm ' Doktor'

83 13 6
                                    

Bizimkilere yine yol göründü. :)

_______

Aybörü elindeki listeyi baştan sonra okudu. Emin olmak için birkaç kez daha okuyup, önündeki sandıklarla sağlamasını yaptı. " Xesena." dedi karşısındaki Filistinli mücahitlere. Bunun üzerine mücahitler, tek tek tüm sandıkları taşıyarak yerlerine götürmeye başladı.

"Daha sandık gelecek mi?" dedi Timuçin'e.

Timuçin elindeki bilgileri inceledi. "Silahların daha %75'i geldi. İlaç ve gıda yardımlarının %85'i ulaştı."

"Kısacası biraz daha işimiz var?"

"Öyle."

Aybörü başını sallayıp işine geri döndü. Daha denetlenmesi gereken bir çok sandık vardı. En önemlisi ise ilaç ve gıda yardımları için gelen sandıkların yerine ulaştırılıp, ilk yardım için hastaneleri düzenlemeleriydi. Ayakta kalan birkaç hastane vardı. Fakat bombardımanlarda kolayca yerle bir edilirlerdi. Gazze tam manası ile açık hava hapishanesiydi. İsrail kolayca hedef bulup, yok edebilirdi ki ediyordu da. Bu yüzden yerin altına inmeleri gerekiyordu. Yıllardır var olan gizli tüneller, küçük çapta silah, ilaç ve gıda temini için kullanılıyordu. Bazı durumlarda da Mısır tarafına ağır yaralıları geçirmek için. Fakat düşman askerleri tünellerin bir kısmını bulmuş, yok etmişti. Daha sağlam ve daha zor tespit edilen yer altı sığınakları gerekliydi. Bunun için de yıllarca gizli çalışma sürdürülmüştü. Hastaneler yer altına kuruluyordu. Hali ile cephaneler de.

"İnsanlar ne durumda?" dedi Aybörü.

"Gözümüz üzerilerinde." dedi Pars ve Pusat aynı anda. "İlk kafile geçiş yaptı."

"Kızılalp gece vakti geçişleri sağlayacağını söylemişti?"

"Hesaplarımıza göre programın gerisinde kalacağımı gördük. Bu yüzden gündüz vaktinde bir iki tanesini minik kafileler halinde göndereceğiz. Öksüzler işi biraz bozdu doğrusu."

"Gerekli bir adımdı."

"Sözümüz yok." dedi Pusat.

"Eğer Mısır'ın başında hala darbe yönetimi olsaydı, işimiz daha zor olacaktı." diye fikir beyan etti Pars.

"Evet. İsrail güdümlü hareket ettiği için Filistinliler çok zor zamanlar yaşadı. Fakat ben asıl zorluğun Filistin direniş örgütlerinin içine sızmış Mossad casusları olduğu kanaatindeyim."

"Merak etme. Hepsi temizlendi. Olacakları bilselerdi çoktan orduyu Gazze'ye yığıp dümdüz etmişlerdi."

"O da yakındır. Çok sıkıştı. Öldürdüğümüz askerleri de çok hoşlarına gitmedi hani."

"Bu yüzden acele ediyoruz ya."

Aybörü işine döndü. Yakında Gazze'de hastanelerde gönüllü çalışacak olanlar hariç, hiçbir kadın ve çocuk kalmayacaktı. Sadece savaşmaya yaşı tutan erkekler kalacaktı. Otman ve D kardeşler de Filistin'in diğer şehirlerine gitmiş, örgütlenmeleri için yardım ediyordu. Öksüzlerle birlikte gönderdiği üç kuzeni ise hala dönmemişti.

Akşam olduğunda Aybörü kendini seve seve bir döşeğe attı. O kadar yorulmuştu ki hemen uykuya daldı. Dürtülerek uyandırıldığında da karışık rüyalardan kopartılmıştı.

"Ne?" dedi uykulu halde. "Sabah namazı vakti mi geldi?"

"Hayır." dedi Turhan. "Pusat dönmemiz için haber verdi."

"Neden?"

"Aradığımız bulunmuş." dedi Timuçin. Çoktan ayağa kalmış, hazırlanmıştı.

Sultanların Yükselişi -Kam Savaşları-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin