15. Bölüm 'Paris'

79 13 5
                                    

Ve bizimkiler yeni bir vazife ile görevlendirilirler. :)

______

          

AYBÖRÜ

"Zamanımız kısıtlı..."

"Hayır...soruşturdum..."

"... bulduk..."

"Aybörü?"

Aybörü ismini duyar duymaz daldığı düşüncelerden kurtulup babasına döndü. "Efendim?"

"İhtiyarların söylediklerini iyi dinledin mi?"

Aybörü belli belirsiz başını salladı. Toyun birkaç dakikasından sonra aşı, ölüm, panzehir ile ilgili düşüncelere dalmıştı. Bu yüzden aslında %100 dinliyor denemezdi ama genelde konuşulanları duymuştu. Zaten kaçırdığı bir şey varsa bile Turhan ona anlatırdı. Göz ucuyla babasının soluna baktığında kocasının uyaran gözleri ile karşılaştı. İkisi de babasının bir adım gerisindeki minderlerde oturuyordu.

"Hanımımızın bir sıkıntısı var, sanırım?" dedi Tarık Bey.

Aybörü yaşlı adama dönüp gülümsedi. Pamuk gibi görünen sakal ve bıyığına bir de bembeyaz saçları eklenince, Tarık Bey tam bir pamuk dedeye benziyordu. Çocukluğundan beri ona eskilerden hikayeler anlattığı için Korkut Dede de diyordu. Tarık Bey, cam gibi mavi gözlerini Aybörü'ye dikmişti.

"Bahsettiğiniz aşının etkisi, söylenenin yarısı kadar bile olsa, büyük bir katliam kapıda."

"Doğru." dedi Âdem Bey. "Bu yüzden yok edilmeli."

"Peki, aşının söylediğiniz yerde olduğunuzdan emin misiniz?"

"Başta da söylediğim gibi, edindiğim istihbarata göre öyle. Muhtemelen deneme aşamasına geçmek için son hazırlıkları yapıyorlar."

"O zaman..." diye söze girdi Turhan, "binaya girmek için iyi bir tertip kurmamız gerek."

Timur Kağan onayladı. "Gece girmek, gündüz girmekten daha kolay olacaktır. Hem içeride ne kadar az insan olursa, o kadar iyi."

"Sızıcılar ve temizleyicilere ek olarak, dikkat dağıtıcılar da olmalı. Son ikisi tüm dikkati sızıcılardan uzak tutar. Ve tabi ben temizleyicilere giriyorum." dedi Aybörü gülümseyerek.

Tarık Bey başını iki yana salladı. "Aslında aşıyı sizin almanın daha doğru olduğunu düşünüyorum."

"Neden?"

"Olası bir kazaya karşı."

Aybörü kaşlarını çatarak önüne döndü. Bir yorum yapmadı ama bu nezaketendi. Odadaki herkes biliyordu ki Aybörü bildiğini okuyacaktı.

"O zaman..."dedi Timur Kağan, "aksakallılar toyunu sonlandırıyorum. Hepiniz operasyonun gelişmelerinden haberdar edileceksiniz."

Aksakallılar selam verip, odadan ayrılınca Timur Kağan kızına döndü. "Tarık Beyin hakkı var."

"Olası bir kaza, çevredeki kimseyi aşının etkisinden kurtaramaz. Sonuçta deneme aşamasında olan bir kitlesel ölüm silahından bahsediyoruz. Gerçekten de etnik özelliklere göre insan seçeceğine inanıyor musunuz?"

"Doğru. Kesin değil." dedi Turhan. "Ayrıca temizlemede Aybörü en iyilerimizden baba."

Timur Kağan biraz düşününce onay verdi. " Âdem Bey sizden önce gidecek. Ön hazırlıkları yapacak."

"Anlaşıldı."

***

"Fransa'ya bayılırım!" dedi Aybörü yapmacık bir gülümsemeyle.

Sultanların Yükselişi -Kam Savaşları-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin