malecxmalec 😘😘
"Beni hiçbir zaman anlamayacak Cat. Gay olduğumu ve erkeklere ilgim olduğunu öğrense utançtan kendini öldürürdü."
"Belki şansını denemelisin, onunla konuşabilirsin."
"Beni öldürsün diye mi? Asla bunu yapmam Cat."
"Hayatını böyle mi geçirmeyi planlıyorsun? Sonsuza dek olmadığın birisi gibi davranarak mı?"
"Öyle yapmayı planlıyorum, böylesi daha kolay geliyor."
"Bir gün bana birisi aynen şunu demişti, eğer ki hedefin varsa korkma çünkü sen cesur birisin ve o hedefinin peşinden git."
Ona birkaç sene önce dediğim şeyi bana söylediğinde hafifçe gülümsedim.
"Ben senin kadar cesur değilim Catarina."
"Sen bu hayatta gördüğüm en cesur insansın. Bak bir gün karşına birisi çıkacak ve sen... sen hayatını onunla geçirmeyi isterken bulacaksın kendini. O zaman tüm bu ben cesur değilim olaylarını çöpe atacaksın."
"Sanmıyorum ama umarım bir gün bu dediğin gerçekleşir."
...
"Sonunda geldin Magnus."
Cesaretimi toplayıp Albert'ın odasına gelebilmiştim sonunda.
"Anneni kızdırmışsın."
"O bana her zaman kızgın."
"Yalnızca seni düşünüyor."
"Annem her zaman kendini düşünür, beni düşünse bunları yapmazdı."
Albert onaylamaz şekilde kafasını iki yana sallamaya başlamıştı.
"Onu üzmeye hakkın yok Magnus, neler yaşadığını bilmiyorsun."
"Neler yaşıyor Albert anlatsana bana biraz. Idriste işleri ile uğraşıyor, orayı idare ediyor ama oğluna oğlu gibi davranamıyor. Ben onun oğluyum Albert."
"Sen benim de oğlum sayılırsın biliyorsun değil mi?"
Küçükken bana sen benim için bir hiçsin diyen adama bakın...
"Senin için bir hiç olduğumu düşünüyordum."
"Sinirle söylediğim bir şeyi hala yüzüme vurmaya devam ediyorsun."
"Ne konuşacaktık, hala konuya girmedin."
"Dün bir gölge avcısı kaybolmuş ve sabah da cesedi bulundu. Zaten annenle buraya asıl gelme amacımız da buydu ama belli ki bu konuya gelemeden tartışmışsınız."
"Ne? Neden bundan haberimiz yok."
"Daha haber yayılmadı, bugün enstitüye açıklanır ama benim bu konuda bir fikrim var."
Onu çok dikkatli bir şekilde dinlemeye başlamıştım.
"Şehre yeni bir büyücü gelmiş, duyduğunu sanmıyorum ama ismi Alexander Lightwood. Onun hakkında çok fazla şey biliyorum."
"Onun konumuz ile ne alakası var?"
"Çünkü kendisi gölge avcılarından nefret ediyor. Geldiği anda böyle bir olayın gerçekleşmesi sence de tesadüf olabilir mi? Ayrıca ölen gölge avcısının üstünde büyü izleri var."
Dün Alec'le birlikteydim ama onun yanına akşam gitmiştik.
"Ölüm saati belli mi?"
"15.00 17.00 arası bir saatte olduğunu düşünüyoruz."
Alec'in yanına gitmeden 2 saat öncesine denk geliyor bu.
Ama o yapmış olamaz değil mi? Yani... dün bize yardım etti. Böyle bir şey yapıyorsa neden bize yardım etsin.
"Senden istediğim şey Magnus, Alec denen bu büyücüyü izleyip onun hakkında bir şeyler öğrenmen. Çok fazla ileri gitme, anlarsa iyi şeyler olmaz. Bildiğim kadarıyla kardeşi ile Clary yakındı, kardeşine yakın olabilirsin ya da başka şeyler deneyebilirsin. Ama bu cinayetlerin devamı gelecek gibi hissediyorum. Önlem alınmazsa hepimiz tehlikede olacağız."
"Annem bu konu hakkında ne düşünüyor?"
"Ona kalırsa seni işin içine sokmak istemiyor ama buradaki en iyi gölge avcısı sensin. Bu işin peşinden gitmeni istiyorum. İstersen Alec denen büyücü ile uğraşmana da gerek yok, bu senin tercihin ama bu cinayet ile yakından ilgileneceğini düşünüyorum."
"Alec'le de yakından ilgilenmeye çalışırım ama onun yaptığını sanmıyorum. Yani yapmış olsa geldiği ilk andan kendini ele verecek bir şey yapacağını sanmıyorum."
"Birazdan toplantı olur zaten, o zamana kadar Camille'e enstitüyü gezdirirsin."
Derin bir nefes alıp ondan uzaklaştım. Bu eziyet bitmeyecek gibi gözüküyor.
...