Yatakta öylece kalakalmıştım.
Bana mı sinirlenmişti yoksa kendine mi emin olamıyordum.
Yine de yanına gidecektim bu yüzden yataktan çıkıp odanın kapısına yöneldim.
Salona vardığım zaman onu terasta görmüştüm. Eli hala boynundaydı ve bedeni teras demirlerine yaslanmaştı.
"Sorun değil Alexander." Dedim onun yanına ilerleyerek. "Sorun değil."
"Kendimi kontrol edememiş olmam sorun. O bakışların hedefi olmak da sorun."
Tam yanında durup onu süzmeye başladım. Son derece keskin bakıyordu.
"Şaşkınlık, o bakışın adı şaşkınlık. Başka bir şey degil. Başka bir şey sanmana neden olduysam özür dilerim ama değiller."
Elimi boynunun üstünde duran eline attım. Tereddüt etti, eli daha sıkı tuttu boynunu.
Ama önemsemedim, elini yavaşça çekip teninde hala hareket etmekte olan yılan dövmesine baktım.
"Büyücü izim."
"Onu anladım."
Elimi boynuna götürüp parmağımı boynunda gezdirmeye başladım. Parmaklarım altında uysallaşan ve hareketleri yavaşlayan bir yılan vardı. O an Alec'in gözlerini kapamış bir halde kendini bana teslim ettiğini fark etmem geç olmamıştı.
"Eğer istemezsen devam etmeyelim."
"Sence istemiyor muyum?" Deyip beni önüne çekti ve balkon demirleri ile kendi arasına aldı. "Az önce beni delirttin Mags, gerçek anlamda delirttin."
İki elini iki yanıma koydu ve sonrasında dudaklarını dudaklarım ile birleştirdi. Bu sefer öpücüğü çok nazikti, sanki dudaklarımda bir tüy dolanıyor gibi hissediyordum.
(Buradan sonrası açık sahne içerir istemeyen okumasın nsmsmsm)
Aniden beni bacaklarımdan tutup kaldırdı ve kucağına aldı. Bir yandan beni odaya taşırken diğer yandan bacaklarımı ve kalçalarımı okşuyordu.
Dudakları ile birlikte hareket eden dudaklarımdan boğuk iniltiler yükselmeye başlamıştı.
Odaya girdiğimiz zaman beni yan taraftaki masaya yasladı ve elleri pantolon kemerimi buldu. Titreyen elleri kemerini zar zor açmıştı.
Onu bu hale getiren şey bendim bu yüzden nedense içten içe bu hali hoşuma gidiyordu.
Pantolonumu çekip çıkardı ve sonradan kendi pantolonuna yöneldi. Birkaç saniye içinde baksırlarımız hariç çırılçıplaktık.
Beni masadan indirip yavaşça yatağa yönlendirdi. Yatağa uzandığım zaman üstüme uzanıp sonrasında bacaklarım arasına girmişti.
Nazik tavrı tuhaf gelmişti, kendine hakim olmaya çalıştığını düşündüm o an.
Belki canımı yakmaktan çekiniyor da olabilirdi.
"Üzgünüm Mags ama üstte olmayı istiyorum şu an."
"Sorun değil devam et." Dedim saçına elimi geçirerek. Boynuma başını gömdü ve öpücüklerini boynuma yerleştirdi.
Sonrasında kendini biraz aşağı itti ve boynumdan köprücük kemiğime, oradan da göğsüme ve karnıma doğru uzun bir yol izledi.
Çıldırma sırası şimdi cidden bendeydi.
"Bence yeter bu kadar." Dediğimde eli baksırım üzerinde gezinmeye başlamıştı.