Henüz bu ölümsüzlük olayını ailemden birisine söylememiştim ama Alec çoktan büyüye başlamıştı.
Uzun sürecek bir yapım aşaması olduğundan biraz beklememiz gerekecekmiş. Benim için sorun değildi ama Alec beklemek istemiyordu.
Şimdi de malzeme araştırmak için erken gitmişti ve ben tek başıma yatakta uzanıp tavanı izlemeye başlamıştım.
"Oğlum sende ne buluyor anlamış değilim."
Yerimden adeta sıçrayarak kalkmıştım. Karşımda Azazel vardı ve ben öylece ona bakıyordum.
"Oğluna sor bunu." Dedim sert bir şekilde konuşarak.
"Yakışıklı desem değilsin, onun daha iyilerini altına aldığını gördüm. Vücut yapın da mükemmel değil. Ayrıca Alex sarışınlardan hoşlanırdı. Belki yatakta iyisindir."
"Beni sevmiş olduğunu kabul edemiyorsun sanırım."
"Seni niye sevmiş olsun ki?" Dedi beni süzerken. "Bir sebebi olmalı."
"Çünkü onu seviyorum, sana bu yeterli gelmiyor mu?"
"Alex kolay kolay kimseyi sevmez, hatta şu ana kadar kimseyi sevmedi aşk anlamında. Birden bir gölge pisliği onun aklını mı çeliyor yani?"
"Bir şeytandan aşkı tanımlaması istense zaten anca bu kadar tanımlardı."
"Onu çok farklı zamanlarda, çok farklı yerlerde gördüm Magnus. Sen onu güçsüz düşürmekten başka işe yaramıyorsun. Oğluma şeytanları öldürürken ve bundan zevk duyarken bile karışmadım, onun o hali bana zevk veriyordu çünkü. Ama senle olması iğrenç bir şey. Senin gibi kendi ayakları üstünde bile durmayı zar zor öğrenmiş zayıf birinden hoşlanıyor. Gerçi sana yaptığı şeyleri öğrendim, zayıflığın yanında bir de gurursuzsun. Oğlum sana neler yapmış ama onu affetmişsin."
"Bu Alec'le benim aramdaki bir mesele."
"Doğru ya, ondan iyisini mi bulacaksın? Karizmatik, saygınlığı var, sevişirken son derece tatmin edici olduğuna da eminim. Basit ve korkak bir gölge avcısı için bulunmaz bir parça. Masum davranarak onu ikna etmişsin ama ben o kadar da masum olmadığını düşünüyorum. Acaba görünüşün altında nasıl bir sürtük barındırıyorsun?"
"Sonuca bakalım lütfen, Alec beni seviyor. Nasıl ve neden olduğu önemsiz bence."
"Bu gece seni becerdiği sırada iyi inle, zira son inlemelerin olabilir."
"Beni öldürecek misin?" Deyip gülmüştüm.
"Ah, hiçbir zaman o kadar basit düşünceli olmadım. Zamanla beni tanıyacaksın."
...
Azazel evden ayrıldığından beri onun sözleri kafamda dönüp duruyordu.
Öldürmek dışında ne yapabilirdi ki?
Alec'i aramak istediğim sıra odaya bir portal açıldı ve Alec portaldan geçip odaya giriş yaptı. Beni görünce gülen yüzü anında solmuştu.
"Neler oluyor?"
"Sen yokken baban geldi." Dedim ellerimle oynarken.
"Sana bir şey yaptı mı?" Dediğinde kafamı olumsuz anlamda sallamıştım.
"Yalnızca tehdit etti."
"Ona ölümsüzlük olayını söylemedin değil mi?"
"Hayır ama bizim önceden yaşadığımız olayları öğrenmiş. Akşam Alec'le son sevişmenin tadını çıkar tarzı bir şeyler söyledi."
