68. bölüm

1.6K 121 106
                                    

Niye böyle bir bölüm yazdım bilmiyorum ama bence çok şeker bir bölüm olacak.

Sabah uyku sersemi bir halde kollarım arasındaki bedene sıkıca sarılırken aniden bir şey fark edip gözlerimi açtım.

Kollarım arasındaki beden küçüktü.

"Alec?" Dememle kehribar gözler bana bakmaya başlamıştı. Hafifçe geriye çekildiğim zaman en fazla 7-8 yaşında duran bir oğlanla göz göze geldim ve hızlıca yataktan çıktım.

"Sen... sen Alec'in oğlu filan mısın?"

Böyle bir şey imkansızdı değil mi? Ama aynı Alec'e benziyordu.

"Magnus saçmalama, ben Alec."

"Alec se... sen... küçüksün."

"800 yaşındayım ben, ne küçüğü?" Dedi tiz çıkan bir sesle. Sonradan sesinin farkına varıp hızlıca yataktan çıktı ve aynanın karşısına geçti. Kendisini fark ettiğinde o tiz sesiyle çığlık atmıştı.

"Bana ne olmuş böyle?"

Aynada kendini incelerken bir yandan da olayı anlamaya çalışıyordu.

"Yalnız küçük halin çok şekermiş."

"Kapa çeneni ve bir şeyler düşün. Şu halime bakar mısın, minnacık bir şey olmuşum."

"İlk defa boyun benden kısa." Dedim onun yanına gidip elimle saçlarını severken. "Sevmeye başladım bu halini."

"Boyum kısa olabilir ama hala büyücüyüm."

Elini havada sallamış olsa da büyü dumanı aniden sönmüştü.

"Ah lanet olsun, güçlerim de küçülmüş." Demesiyle kahkahayı basıp yanına çöktüm.

"Eğer uslu bir çocuk olursan abi sana kurabiye alacak." Dememle gözlerini kısıp bana bakması bir olmuştu.

"Büyüdüğüm zaman sana bunların hesabını soracağım pis gölge avcısı."

"Ay ama senin ağzına kötü söz yakışmıyor. Çok ayıp, bir daha duymayacağım yoksa sana ceza veririm."

"Büyük halimde olsam sapıklık yapardım ama bu halde olunca istediğim tek şey pamuk şeker ve çizgi film."

Kendi dediğine inanamaz halde öylece durup birden sinirle yatağın yanına koştu.

"Isabelle'i aramam ve ondan yardım istemem lazım."

"İstersen ben yapayım." Desem de bir şey demeden telefonla Izzy'i aramıştı. Durumu ona anlatırken ben öylece onun bu sevimli hallerini izledim.

"Birazdan gelecekmiş, Magnus bana öyle bakma!"

"Nasıl bakıyorum?"

"Her an kahkaha atacak gibisin."

"Üzgünüm ama çok sevimlisin ve kendimi çok zor tutuyorum."

"Acıktım ben." Diyerek yerinde tepindi. "Bana yemek yap!"

"Izzy gelince büyüsü ile yapsa..."

"Hayır ben şimdi istiyorum, hemen istiyorum yoksa çığlık atar başının etini yerim."

"Senin küçüklüğün de çekilmez bir şey oluyormuş." Deyip mutfağa yöneldiğim zaman peşimden gelmişti.

"Sonra bana çizgi film aç ve benimle çizgi film izle."

"Tamam."

"Tamam mı?"

"Duydun işte tamam dedim."

Another WorldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin