11. bölüm

2.9K 223 242
                                    

Kendime son kez aynada baktım, bu yansıma bana ait olamazdı.

"Yeter çatladı ayna."

"Kendime aşık oldum sanırım." Deyip Cat'e döndüm.

"Arkadaşım olmasan ve de gay olmasan sana yavşardım şu an."

(HARRY'NIN EN SEVDİĞİM KOMBINI BU ÇÜNKÜ HARİKA YA BORDO ÇOK YAKIŞIYOR AŞIĞIM AŞIK)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(HARRY'NIN EN SEVDİĞİM KOMBINI BU ÇÜNKÜ HARİKA YA BORDO ÇOK YAKIŞIYOR AŞIĞIM AŞIK)

Ayağa kalkıp saçlarımı düzeltmeye başladı. Yana doğru yatırıp sonra da yüzümü inceledi.

"Çok harika görünüyorsun."

Aynada kendime son kez baktım. Normalde göreve giderken hep bol tişörtler giyerdim. Çoğunlukla uzun kollu olurlardı. Pantolon giyersem de çok özensiz şeyler seçerdim.

Ama Cat beni zorla alışverişe görürdü ve bana şu an üstümde duran bordo ceketi ve salaş pantolonu aldırdı.

Son kez saçımla uğraşırken odanın kapısı açıldı ve içeriye birisi girdi. Kendime bakmayı kesip kapıya çevirdim bakışlarımı. O an Ragnor ile göz göze gelmemle saniyelik bir an heyecan  yapmam bir olmuştu.

"Sen kimsin?" Dedi beni süzerek. "Benim biricik arkadaşım Magnus'a naptın sen?"

"Bugün bir randevusu var." Dedi Cat randevu kısmına vurgu yaparak. Ona ters bir bakış attığımda omuz silkmişti.

"Randevu demek? Kimmiş bu şanslı kız merak ettim."

"Tanımazsın." Deyip kestirip attım. O sıra Ragnor beni süzüp "Ama efsane olmuşsun, kızın dibi düşecek." Demişti.

Normalde onun beni beğenmiş olma düşüncesi kalbimin ağzımda atmasına neden olurdu ama şu an o kadar da büyük bir his geçmedi içimden.

"Önemsiz bir olay, büyütmeye gerek yok."

"En son ne zaman  kız düşürdün ki sen? Seks yapmayı unuttuğunu düşünüyorum, istersen sana birkaç taktik verebilirim."

"Yeter Ragnor, onu rahat bırak!"

Ragnor asla beni rahat bırakmazdı.

"Saçına saç spreyi mi sürdün sen?" Deyip saçımla oynamaya başladı. "Sen ve saç spreyi? Onun ne olduğunu bile bilmezsin sen. Bir keresinde böcek ilacı sanıp odamdaki karafatmanın üstüne sıkmıştın."

"Cat aldı zaten, hala gereksiz buluyorum o şeyi."

"Ama çok yakışmış, saçını bazen böyle yapmalısın. Sen yakışıklı bir adamsın Mags, bunu kullan biraz."

Eliyle omzuma hafifçe vurup benden uzaklaştığı zaman tuttuğum nefesimi dışarıya verebilmiştim

"Benim çıkmam lazım, geç kalıyorum."

"Gece sonunda iyi şanslar o zaman."

...

Buluşacağımız restoranta ondan önce gelmiştim ve oldukça heyecan yapmış durumdaydım.

Cat'in dediği şeyleri uygulayıp aynı anda kendime ondan etkilenmemem gerektiğini söylemem gerekiyordu ve bu durum oldukça zordu.

Sonunda kapıdan girdiğini gördüğümde daha dik bir konumda oturmaya başladım. Gözleri beni bulduğu zaman birkaç saniye şaşkınca beni süzdü.

Hızlıca yanıma gelip karşımdaki sandalyeye otururken hala beni süzüyordu.

"Bordo giymek hayatında yaptığın en doğru şey olabilir. Ve saçların... şu an onları daha da dağıtmak için nelerimi vermezdim." Dudağını dişlerken bense onu takmamaya çalışarak garsonu çağırdım. Elinde menüler ile yanımıza geldiğinde menüyü elime alıp içini incelemeye başladım.

Neredeyse yazan hiçbir şeyin ne anlama geldiğini bilmiyordum. Bu halimi fark eden Alec sırıttı.

"Sen ikimize de her zamankinden getir, içeceği de biliyorsun zaten."

Garson yanımızdan ayrılırken ben rahat bir nefes alabillmiştim.

"Nasıl bu kadar sevimli olabiliyorsun? Hayır seni tanımlamaya çalışıyorum ama tam olarak çözemiyorum. Seskisin, çekicisin ve aynı zamanda da sevimli bir yapın var. O kol kası ile nasıl sevimli olabildiğini aklım almıyor."

"Gölge avcısı olduğum kısmını es geçiyorsun sanırım."

"Bu gücünü başka yerlerde görmek için can atıyorum."

"İnan bana görmek istemezsin." Kendimi geriye yasladığım zaman beni süzen gözleri rahatsız etmeye başlamıştı. "Yüzüme bakar mısın artık!"

"Yatakta nasılsın?"

"Güzel uyurum." Dedim lafı geçiştirmek için. Bu tepkime gülmüştü.

"Başka neler yaparsın yatakta?"

"Daha fazla uyurum."

"Kopya veriyorum, çıplak yapılan bir şey bu."

"Hayır, hiçbir zaman yatakta duş almadım." Dedim elimi havada hızlıca birkaç kez sallayarak. Kahkaha atarken kafasını geriye verip yılan dövmesi olan boynunu açığa çıkarmıştı.

"Bilerek yapıyorsun değil mi?"

"Özel hayatım seni ilgilendirmez Alec o yüzden çeneni kapa deme şeklim bu benim."

"Bir erkekle birlikte oldun mu hiç?"

"Az önce dediğimi duymadın sanırım."

"Sorumu cevapla." Dedi bu sefer katı bir sesle.

"Neden umrunda ki?

"Çünkü, ben kolay kolay altta olmam ve bunu talep edersen diye baştan tedbir alıyorum."

Bunu demesi üstüne ellerimi masaya dayadım ve masaya doğru eğilip alaycı bir gülüş takındım.

"Seninle, altta veya üstte olacağın bir olay yaşamayacağız merak etme. Ama yaşasaydık inan bana üstte olurdum."

Aynı meydan okuyucu tavrı onda da görmüştüm.

"Bakirsin değil mi? Resmen dünya üstündeki tek bakir gölge avcısını bulmuşum."

Cevap vermemek adına kendini tekrar geriye yasladım ama onun susmaya niyeti yok gibiydi. Böyle yaparak onu nasıl etkileyeceğim ben.

"Seninle her ikisini de deneyebiliriz bence. İlk deneyimini benle yaşayacaksın, şanslı hissetmelisin."

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?" Dedim biraz sinirle. "Birincisi bakir değilim, emin ol birçok deneyim yaşadım." Yalana bak... "İkincisi seninle tanışmam bile baştan beri başıma gelen en büyük şanssızlık oldu."

Bir cevap vereceği sıra siparişler gelmeye başlamıştı. En azından bir süreliğine yemek yer, çenesini kapardı.

"Catarina seni buraya gönderirken dersine iyi çalışmanı sağlamış sanırım. İyi bir arkadaşın var ama bana bu kadar fazla diklenmen yararına olmaz haberin olsun."

"İstediğim tek şey şu yemeğin bitmesi ve sonra da o fotoğrafı silmen."

"Ben isteklerimi sayarsam gece bitmez." Dudakları yukarı kıvrıldı ve eline çatalını aldı. "Afiyet olsun, gerçi ben az önce doydum, seni gözlerim ile yiyerek. Ama yine de bir şeyler atıştırabilirim."

Gözlerini üstümden çekmeden yemeğini yemeye başladı. Tanrım sanırım bu gece hiç bitmeyecek.

...

Another WorldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin