34. bölüm

2.7K 177 119
                                    

Sabah gözlerimi açarken dün gecenin bir rüya olduğu düşüncesi ile korka korka açtım gözlerimi.

Ama başım Alec'in çıplak omzunda, ellerim ise onun karnının üstünde, onun ellerine kenetli halde bulmuştum kendimi. Bu pozisyon yüzümde büyükçe bir gülümsemeye neden olmuştu.

Şu an o kadar rahattım ki. Onun kolları arasında bir nevi huzuru bulmuştum. Beni daha da çeksin kendine istedim. Daha fazla sarılıp beni kendine daha yakın tutsun.

Onun omzundan boynuna doğru çıkardım yüzümü, burnumu yılan dövmesi olan kısma sürttüm.

Çok güzeldi, nefesi mükemmel kokuyordu.

Bu şekilde yatmak ve sadece onu düşünmek istedim, bir de dün geceyi.

Keşke ilk gecemiz de böyle sonlansaydı dedim kendi kendime. İlk sabaha da böyle uyansaydık.

O sabahı düşünmek birkaç saniyeliğine beni delirtmişti.

Alec'ten uzaklaşıp yataktan çıktım ve odanın içinde bulunan küçük mutfağa doğru ilerledim. Kim bilir buraya daha önce kaç kişiyi atmıştır.

Düşünme bunu Magnus, düşünme.

Mutfağa girdiğim anda kahve makinesine ilerledim ve tezgahlaki kahveyi ve sütü makineye koyup makineyi çalıştırdım.

Kahvenin olmasını beklerken kapıdan bir ses gelmişti.

"Tek başıma uyanmayı beklemiyordum." Dedi beni süzerken.

"Kahve yapayım demiştim."

"Aç mısın? Kahvaltı hazırlayayım."

"Değilim, zaten enstitüye geçmem gerekiyor." Dememle bana ciddi misin bakışı attı.

"Sorun ne? Neden böyle davranıyorsun Mags?"

"Dün gece yaşananlar... bir daha yaşansın istemiyorum." Dememle gülüşü soldu.

"Anlamadım."

"Duydun. İçmiştim ve yapmamam gereken bir şeyi yaptım."

"O oyunun amacı benle birlikte olmaktı işte. Neresi yanlıştı?"

"Senden intikam almaktı ve bence intikamımı aldım."

"Beni oynamayı kes!" Dedi sinirle. Ben de o sıra arkamı tezgaha yaslayıp ona döndüm.

"Seni oynamak eğlenceliydi aslında, nasılmış kullanılmış hissetmek?"

Güldüğümde yüzündeki sinir yerini şaşkınlığa bırakmıştı.

"Bilerek mi yaptın yani?" Dedi bana yaklaşarak. "Sana yaptığımı bana yaşatmak için."

"Daha da devam edecektim de yüzündeki ifadeye dayanamadım."

İki elini iki yanıma koyup biraz tepeden bana bakmaya başladı.

"Acıktım Magnus ve şu an seni yemek istiyorum. Hadi bana engel ol."

Dudağını kulağıma doğru götürüp kulağımı emmeye başlamıştı.

"Buraya daha önce kaç kişiyi attın?" Dedim olayı dağıtmak için. Onunla mutfakta sevişmek gibi bir şey yapmayacaktım.

"Mutfağa mı?" Dedi geri çekilerek.

"Bu odaya."

"Bilmem..." düşünür gibi durdu. "On, belki yüz, bin bile olabilir."

Gözlerimi kısıp ona baktığım zaman kahkaha atmıştı.

"Sadece sen Magnus, sadece sen."

"İnanmış gibi yapacağım bakalım."

Another WorldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin