36. bölüm

2.7K 160 121
                                    

"Selam" dedim Alec kapıyı açtığında.

"Selam." Diyerek beni yakamdan tutarak içeriye çekti.

Kapıyı kapadıktan sonra beni yakamdan ittirerek kapıya yasladı.

"Biraz sakin olur musun?" Dedim bedenini üstüme yasladığında.

"Olabileceğimi sanmıyorum."

"Sen her zaman böyle miydin yoksa yeni yeni mi oluştu bu hallerin?" Dediğimde gülüp yüzünü iyiden iyiye yüzüme yasladı.

"Yarı yarıya diyelim."

Dudakları dudaklarım üstüne kapandığı zaman ona karşılık vermek zorunda kalmıştım.

Zaten karşılık alamadığında deliriyor...

"Kapıda yapabiliriz, koltukta da yapabiliriz. Yatağa da geçebiliriz."

"Benim karnım aç." Dediğimde gülmüştü.

"Bu sefer olmaz."

Bacaklarımdan tutup öyle sert bir şekilde beni havaya kaldırmıştı ki...

"Sakin biraz." Dedim dudaklarımı ondan geri çekerek. "Birbirimize zarar vereceğiz."

"Vermeyiz, merak etme."

"Önce yemek yeseydik, buraya geleceğim diye akşam yemeği bile yemedim enstitüde."

Derin bir nefes alıp beni kucağından indirdi.

"Tamam yiyelim gölge avcısı." Dedi dişleri arasından konuşarak. Onu izlemek çok ama çok zevkliydi.

"Ama önce tuvalete gitmem lazım, beni salonda bekle sonra birlikte yeriz olur mu?"

"Sorunsuz geçsek şu sevişme kısmına dişimi kıracağım."

Oflaya oflaya salona giderken ben de hızlıca odaya yöneldim.

Niyetim olayı uzatmak değildi, sadece bu gece onu delirtecek taraf olmak istiyordum.

Üstümdeki tişörtü çıkardım, sonra da pantolonu ve sadece baksır ile kaldım.

Saçlarımı aynada biraz dağıttım ve iyi göründüğüme karar verip kendi yansımama gülümsedim.

Odadan çıktığımda Alec'in elindeki dergi ile ilgilendiğini görmüştüm.

"Biraz benimle ilgilenmelisin." Dedim yavaş adımlarla yanına giderken.

"Hı hı..."

"Sinirli misin sen bana?"

Hala bana bakmamıştı.

"Açım diye tutturan sensin, kendime sinir olacak değilim."

"Aslında o yalandı, gelirken yemek yemiştim." Dememle sinirle bana döndü ve tam bir şey diyecekken dili tutulmuş bir halde beni süzmeye başladı.

Boşluğundan yararlanıp omzundan onu ittim ve hızlıca kucağına oturdum.

"Yavaş... nefes almama izin ver." Dedi can çekişen bir ses tonuyla.

"Sen bana az önce izin verdin mi?"

Elimi yüzünün yanına yerleştirip  baş parmağım ile kulağını okşamaya başladım.

"İntikam mı alıyorsun yani?" Dedi beni süzerken. Bir yandan da kendini kontrol etmeye çalışıyordu.

"İntikam alma işini sevdim ben." Diyerek dudaklarımı onun dudaklarına bastırdım.

Sanki ilk defa öpüşüyormuş gibiydik, öyle bir açlıkla öpüyordu beni.

Dudaklarımı ondan çekmeden elimi tişörtüne attım ve tişörtünü yukarı doğru çekmeye başladım.

Another WorldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin