Another World

78. bölüm

Alec:

Fena halde trip yiyordum ve Magnus bana trip atmakta haklıydı. Edom olayı beni her defasında çok kötü etkiliyordu ve sonuç olarak Magnus'u da kötü etkiliyordu.

Dünden beri peşinden gidiyordum ama yüz vermiyor. Öpeyim diye yanaştım ama tepkisi çok sert olunca geriye çekilmiştim.

Bugün sabah ona kahvaltı hazırladım, yatağına götürdüm. (Dün gece beni yataktan attı da) Yine de yumuşama emaresi göstermedi.

En sonunda sinirlenip onu büyümle duvara sabitlemiştim.

"Bebeğim bana sonsuza dek kızgın mı kalacaksın?" Deyip bedenimi onun bedeni üstüne bastırdım. "Sence yeterli değil mi?"

"Cezan bir hafta olacak Alec."

"Bir hafta mı? Asla dayanamam."

"Bir düşüneyim... Hmm... düşündüm ve umrumda değil. Şimdi beni serbest bırak."

"İnatçı kedi." Deyip üstüne eğildim ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım. "Ama senin bu yönlerini seviyorum işte ben, inatçı küçük bir kedi gibisin. Sinirlenince tırnaklarını üstüme geçiren bir kedi."

"Dikkat et yakında çok fena parçalayacağım seni."

"Ah lütfen yap." Deyip dudaklarımı boynuna bastırdım ve oraya öpücükler bıraktım. "Lütfen, bedenim şu an seni öyle çok arzuluyor ki kafayı yiyebilirim."

"Kafayı yemeni istiyorum zaten ama istediğini sana vermeyeceğim. Şimdi çöz beni."

Dizimi sakince onun kasıkları üstüne sürtmeye başladım. Tepkisiz bir halde yüzüme bakarken oldukça eğleniyordum.

"Bebeğim, dayanma süren bir dakikadan bile az bunu ikimiz de biliyoruz."

"Aksine, dayanma sürem ne kadar çok bunu ikimiz de biliyoruz." Dediğinde sinirle ondan uzaklaştım ve üstündeki büyüyü kaldırdım.

"Hadi bakalım, bir hafta uzak duralım o zaman."

"Bence senin için çok da zor olmayacak, sonuçta istersen çapkınlığa gidersin. Benden sıkılmışsın ya!"

"Olayı başka yerlere çekme Magnus. Kendimde olmadığımı biliyorsun. Bana kızmaman gerektiğini de biliyorsun. Bu yaptığın şey doğru değil, kendimde bile değildim ve bu yüzden suçlanmaktan haz etmiyorum. Olan şeyleri değiştiremem, elimde olsa yapar mıyım onları sanıyorsun. Senden daha çok üzülüyorum, senden daha çok etkileniyorum. Sürekli duygularım ve hislerim çorbaya dönerken bir şekilde varlığına tutunmaya çalışıyorum ama sen benden uzak dururken bunu nasıl yapabilirim ki?"

İçimdeki şeyleri aniden söylediğimde Magnus da ben de oldukça şaşkındık çünkü ikimiz de biliyorduk ki ben kolay kolay bu tarz itiraflar yapmazdım.

"Ben sadece..." deyip yüzünü önüne eğdi. "Kırıldım."

"Biliyorum ama birlikte iyileşmemiz gerekiyor, lütfen benden uzak durma."

Ellerine bakıp duvara sırtını verdi ve omuzları düştü. Gerçekten böyle zamanlarda takındığı şu güçsüz tavırdan nefret ediyordum.

"Şöyle durma, dokunsam ağlayacak gibisin."

Bir şey demeyince ona yaklaştım ve parmağımı çenesine koyup yüzünü kaldırdım.

"Sana trip atma huyumdan vazgeçmem lazım artık."

"Aslında vazgeçmeni istemiyorum ama dozunda bırak. Mesela bir dakika filan yeterli. Zaten zamanında bana bir ömür yetecek kadar trip yedim senden."