Sabah erken bir saatte kalkıp Alec'e kahvaltı hazırlamaya çalışmıştım ama her şeyi birbirine kattığım için sonunda pes edip sandalyeye oturdum.
Tamam, yumurta bile kıramıyormuşum onu fark ettim şu an.
"Mutfağımıza ne yaptın?" Diyerek yanıma geldi Alec.
"Bir şeytan saldırısı oldu, yumurta ile saldırdılar. Tam tamına beş şeytan vardı."
"Anlıyorum." Dedi Alec gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıp. Sonrasında elini havada salladı ve dağınıklığı topladı. Ve tekrar elini sallayıp masaya harika bir kahvaltı getirdi.
"Benim minik gölge avcım ne kadar beceriksiz çıktı, senle işimiz var beyefendi."
Üstüme eğilip dudağıma bir öpücük bıraktığı zaman dudağımı üzüntü ile büzdüm.
"Deme şunu."
"Hadi ayaklan, hem bugün kız kardeşin ve sevgilisi ile yemek yemek zorundayız biliyorsun."
"Evet o da vardı değil mi? Başımıza iş açtım yine, harikayım."
"Kesinlikle harikasın."
...
Kahvaltıdan sonra birazcık evde takılmıştık. Benim bir ara enstitüde işim çıkmıştı ve enstitüye uğramıştım. Onun dışında her şey iyi gidiyordu.
Alec pek istekli değildi gelmeye ama yine de gelecek gibi duruyordu. Tabii son anda "Magnus benim amcam dayımla evlenmiş çocukları olmuş altın takmaya gideceğim" demezse...
Ama beklediğim gibi olmamıştı, Alec eve döndüğüm zaman hazırlanmış bir halde beni bekliyordu.
"Fikrini ne etkiledi?"
"Gece seni yatağa kelepçe ile bağlayıp sabaha kadar... eğlenceli şeyler yapma düşüncesi."
"Yalnız öyle bir şey olmayacak."
"Zaten yalnızca düşünce olarak kaldı, hadi sen de hazırlan."
Başımı tamam dercesine sallayıp odamıza yöneldim.
Odamıza demek ne kadar mükemmel bir hismiş.
Ben de güzel bir takım giymiştim üstüme. Sonrasında Alec'in yanına döndüm ve o da yakamı düzeltti.
"Üstündekileri gece parçalayacağım ama şimdilik kendimi tutuyorum."
"Bunda iyi edersin."
"Yemeği nerede yiyeceğiz?"
"Erkek arkadaşının evinde olacakmış yemek, aslında babamın evinde yapacaktı ama çocuk ısrar etmiş. Bir de sanırım şeyden, evde olsa babam da olacaktı. Hem babam hem de benle aynı anda yemek yemekten çekinmiş olabilir."
"Mantıklı, Raphael benle ve babamla aynı anda yemeğe katılsa vampir kızartmasına dönerdi eminim."
Babası hakkında bir şey demesi hoşuma gitmemiş olsa da sahte bir şekilde gülümsedim. Sonrasında üstünü biraz düzelttim ve dudaklarına bir öpücük bıraktım.
"Normal davranacağız, sakın çocuğu çok sıkıştırma Alec."
"Söz veremem." Dediğinde dudak büzmüştüm. "Bu arada dışarıda bir araba var, normal gözükmek için araba ile gitsek iyi olur demiştim."
"Mantıklı, seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum ama çıkmazsak geç kalacağız."
Başımı tamam dercesine sallayıp evden çıkmıştık.